Hücum oynayarak maç kazanılır, turnuva değil

Editör: Avrupa Şampiyonası'nda telafisi olmayan çeyrek finallerle savunma dozu müthiş arttı. Savunmanın bu kadar öne çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
* D.B: En az sayıyı yiyen ve rakiplerini en düşük şut yüzdesinde tutan takımdık. Ama hücumda da hızlı oynamaya çalıştık. Elemeli maçlarda en çok sayıyı biz attık. Litvanya'ya karşı yarı finalde 86 sayı. Ama İspanya'ya böyle oynamaya kalksak 25 fark yerdik. Daha defansif oynamalıydık. Skoru sürekli yakın götürmek ve rakipte 'Yoksa yenilecek miyiz?' baskısı uyandırmalıydık. Basketbolda bir maçı hücumla veya savunmayla kazanabilirsiniz. Ama şampiyonluk için iyi savunma yapmalısınız. En iyisini de finalde yaptık. Benim felsefeme göre final maçında en iyi oyun olmadı ama final için doğru basketbol oldu.

ANTRENÖR FARKI
* M.B: Bir koçun takımına neler verebileceğini Rusya'yı izleyince anladım. Basketbolu bırakma noktasındaki oyuncuların nasıl oynadıklarını ve nasıl savunma yaptıklarını gördüm. Bu tip turnuvalarda başarı için mutlaka iyi savunma yapmak gerekir. Bu açıdan da en iyisi Rusya'ydı ve hakkını aldı.
* H.D: David Blatt'ın basketbol bilgisi, ilgisi, zekası ve insancıllığı beni her zaman etkilemiştir. Başarısı için onu kutluyorum. Bence turnuvada oyuncuların hırsı ve başarıya açlığı belirleyici oldu. David bunu yakaladı, teknik ve taktik olarak çok başarılıydı. İspanya maçının en kritik yerinde 4-5 numarayı değiştirerek takımının kontrolü ele almasını sağladı. Birçok milli takım koçu kulüplerde çalışmıyor. Ama David sezonda da takım çalıştırıyor. Bu yüzden de maç koçluğu üst düzeydeydi.
* Editör: Sayın Blatt, takımınız aynı zamanda turnuvanın en tempolu ekiplerinden biriydi de...
* D.B: Hızlı oynamak kadroyla ilgili. Bunun için akıllı, istekli, sistemi kabul edecek ve sorumluluk hissedecek oyuncularınız olmalı. Bunları yaparlarsa hızlı oynayabilirsiniz. Aksi takdirde intihar olur. Hazırlanma süresi daha az olan milli takımda oyuncuların istekli olması, sistemi kabul etmesi, sisteme inanması gerekiyor. Hiçbir taktik eğer oyuncular yapmak istemiyorsa, inanmıyorsa değerli değildir. Bizim başarımızın arkasında bu var. Oyuncular bu sistemimizin arkasında durdular.

PES ETMEYİNCE
* Editör: Elemelerde Belçika'ya yenildiğiniz maç sonrası yaşananlar çok konuşuldu. O gün neler oldu?
* D.B: Belçika"da ilk yarıyı 10 sayı geride kapattık ve 11 farkla yenildik. Herkes bu takımı aldığım için deli olduğumu söyledi. Atletiklerdi, yetenekleri vardı. Ama skorda geriye düşünce pes ediyor, maçı bırakıyorlardı. Ya kafamı duvara dayayıp ağlayacaktım ya da bunu yeni bir fırsat olarak değerlendirecektim. Soyunma odasına gittim, "Bir parçası olduğum Rus Milli Takımı için insanların neden loser (kaybeden) dediğini bugün çok iyi anladım" dedim. Hikayenin gerisi malum. Üst üste dört maç aldık; grubu birinci bitirdik. İspanya'ya gelip şampiyon oldu. Oyuncularım o gün bir tercih yaptılar. O günden sonra da yenildik ama hiçbir zaman pes etmedik. Rus Milli Takımı'ndaki mantaliteyi böyle değiştirdik.