Boğazımıza kadar hikâye doluyuz
İLİŞKİLİ HABERLER
Boğazımıza kadar hikâye doluyuz
- Evlilikte mutlu olmak için ne yapmak gerekiyor?
- Ö.P: Her şeyi planlamak gerekiyor. Cinselliğinizden gezeceğiniz yerlere, yapacağınız alışverişlere kadar... Plan renk demektir. Mesela evlendiğimizde ben sadece çalışmaktan zevk alan biriydim. Hobim hiç yoktu. Arzugül "Bu yaşam böyle geçmez," dedi. Dizginleri eline aldı. Kadın, erkek gibi değil. Daha uzun soluklu bir varlık. Cumartesi çalışmama kararı aldık. Ayda bir kez üç-dört gün tatile gidiyoruz.
- Arkadaşlarınız 'mutlu olma tüyoları' ister mi sizden? Sorunlarını anlatırlar mı?
- Ö.P: Çevremiz açısından da sıkıcı insanlarız biz. İnsanlar yanlarında iki psikiyatr istemiyor aslında.
- A.P: Günlük yaşamlarıyla ilgili bir şey söylediğimizde alınıyorlar. Arkadaş kaybettiğimiz de oldu hatta. Bilirkişiyi özel hayatlarında istemez insanlar.
- Ö.P: Birisi bize "Ne burcusun?" diye soramaz mesela, ya da histerik bir şekilde bayılmayı kaldıramayız. Ruh hekimi olmanın getirdiği sıkıcılık. Oyunları görürüz. Yakın arkadaşlarımızın bize tahammülü zor.
- Birbirinize tahammülünüzün sınırı nedir? Başkalarının oyunlarını görüyorsunuz. Ya birbirinizinkini?
- Ö.P: Arzugül'ü çok iyi tanısam, ona tam sahip olsam, her şeyini bilsem belki boşanırdım. Ona tam sahip olamamak, hâlâ karımda yeni bir şeyler görmek evliliği devam ettiriyor.
- A.P: Evliliklerde konuşmak çok önemlidir ama konuşmak deyince her şeyi anlatmak değil. İlgi çekmek için birtakım dolaylı anlatımlara başvurmak, ikincil kazançlar için hastalıkları kullanmak vs. İkimizin de buna tahammülü yok. Bu evde naz yapılamaz mesela. Oyunu görürüz. "Yine paranoid oldun Özkan," derim.
- Ö.P: "Arzu, senin de obsesifliğin tuttu yine," diye söylenirim. Detaycı, ayrıntıcıdır. Ama kuşbakışı görerek olayları iyi analiz eder. Boğazımıza kadar ikimiz de hikâye doluyuz. Bize hayatlarını açıyorlar. Bu hikâyeleri dinledikten sonra birbirimize kapris yapmak, dolaylı şeyleri kabullendirmek gibi bir çaba olmuyor.
- A.P: Özkan daha nörotiktir. Dramları, acıları sever. Acıların düzleştirilmesi ise bana düşer.
İLİŞKİLİ HABERLER
Boğazımıza kadar hikâye doluyuz
Yayın tarihi: 22 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/22/ct/haber,224A3FA621E94325B71CFE5810BCB68F.html
Tüm hakları saklıdır.