AİHM, Anayasa Mahkemesi'nin kararını ve laiklik yorumunu esas aldığı için, başörtüsü yasağını, laikliği koruyacak, yani
"meşru amaca" hizmet edecek bir tedbir olarak görmüştür.
Oysa:
1)
"Başörtüsü kadın erkek eşitliğini bozar" demek, kadınların sadece erkeklerin zoruyla örtündüğü anlamına gelir. Yanlış!
2) Başörtüsü yüzünden
"dindar olan ve olmayanlar arasında bir çatışma çıkacağını", dolayısıyla, sınırlayıcı karar almanın, kamu düzeni açısından
"meşru amaç" taşıdığını söylemek, gerçeklerle bağdaşmamaktadır. Böyle bir durum ortaya çıkmamıştır. Kaldı ki aynı mantıkla hareket edersek, sokakta da çatışma doğabileceğini kabul etmek gerekiyor.
3) Türkiye'de başörtüsü takmayan
"din düşmanı" ilan edilmemiş, aksine takana,
"yobaz" denilmiştir.
4) Başörtülü kişi,
"inancını dışa vurmamakta", sadece inandığı bir dini uygulamaktadır.
Yayın tarihi: 21 Eylül 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/21//haber,5CC595F24FEE4A129803F0E8BA7364C1.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.