- Arşivden 1970'li yıllardaki size yönelik saldırılar ve suikastlarla ilgili bir belge çıktı mı?
- Çıkmadı. Ama düzenlemeye devam ediyorum. Onlar zor yıllarımızdı. Tabii esas saldırılar o zaman oldu. Her gittiğimiz yerde taşlandık, silahlar çekildi, bombalar atıldı. Buna rağmen devam ettik. Ülkemiz için yapıyorduk. Bir asker gibi savaştık. Biz silahsızdık ama karşı taraf silahlıydı. Hem sağımızdan hem solumuzdan saldırılar oldu. Ucu çivili sopalarla saldırdılar. Hele bir Isparta olayı vardı. Biz Bülent'le ona "Isparta Taşlaması" adını koymuştuk. Bir inşaatın üzerinden inşaat taşları atıyorlardı. Taşlar ağır olduğu için insanlarımız çok kötü yaralanmıştı. Bülent kürsünün bir yanda konuşurken bir yandan taşlar yağıyordu.
- İzmir Çiğli'de 1977 yılında yine bir suikast girişimi olmuştu. Orada hedef siz miydiniz, yoksa Bülent Bey miydi?
- Yabancı silahtı o. Ben otobüse binerken Mehmet İsvan arkadaşımız beni otobüse çekiyordu. O otobüsteydi, bense basamaklardaydım. O sırada kurşun yanımdan geçip Mehmet İsvan'ın bacağına saplandı. Mehmet İsvan'ın biraz üst kısmına gelseymiş ölecekmiş. Çünkü o kurşun içeri girdiğinde parçalanıp zehir saçıyormuş. Öyle değişik bir silahtı. Vakitsiz patlattılar her halde. Hedef Bülent'ti.
- Yine aynı yıl CHP'nin Taksim Mitingi öncesi suikast yapılacağı bilgisine rağmen Taksim Meydanı'ndaydınız. Hiç Bülent Ecevit'e "Gitmeyelim," dediğiniz oldu mu?
- Hiçbirinde "Gitmeyelim, yapmayalım yoksa ölürüz," demedik. Kafamızdaki düşünceleri yaymak için uğraştık. Silahlar hep üzerime yöneldi ama ölmedim. Korkup da çekilmedik ne o, ne de ben. Isparta'daki saldırıda Adalet Partili milletvekili de elinde silahla bize saldırdı.
- Kimdi?
- Hatırlamıyorum adını. Elinde silahla bir evin çatısındaydı.
Yayın tarihi: 16 Eylül 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/16/pz/haber,F73D7ADE2DCF42A498A19B77FEC3B647.html
Tüm hakları saklıdır.