Küçükken dedemle oyun oynamayı severdim. Emekli albay dedem teori bilmezdi, ama birçok asker gibi satranca yatkınlığı vardı. Onunla yaptığımız son maçta da beni yendi. Orduda hiç şüphesiz satranca ilgi duyan tek asker o değildi. Orduda satranç hep sevilmiştir. Her şeyden önce satrancın savaş oyunu olması bunun bir nedeni. Türkiye bağlamında bir nedeni daha var. Osmanlı Devleti ve Türkiye'nin modernleşme serüveninde ordu, öncü bir rol üstlendi. Birçok teknolojik araç, düşünceler, modern hayata dair alışkanlıklar uzun süre önce ordu yoluyla topluma sızdı. Ordu, bugün hâlâ birçok vatandaşımızın modern yaşamla, daha önce görmedikleri hobiler ve pratiklerle tanıştığı bir okuldur. O yüzden birçoğumuz satrancı askerde öğrenmişizdir. Şahsen turnuvalarda ne zaman Silahlı Kuvvetler mensubu bir oyuncuyla oynasam, her zaman rahatsız olmuşumdur. Yaklaşık iki yıl önce, ODTÜ takımıyla birlikte Kara Harp Okulu ile dostluk maçı yapmak için Harp Akademisi'ne girdiğimiz andan itibaren ordunun satrancı ne kadar ciddiye aldığını görmüştüm. Jandarma Eğitim Komutanlığı'nın 2-8 Eylül arasında düzenlediği 18. NATO Satranç Şampiyonası'nda da izlenimlerim değişmedi. Ordunun satranca ilgisi, salon ve tesisler, organizasyondaki subayların yaklaşımı, bana ordunun modern yüzünü hatırlattı. Turnuvada Almanya güçlüydü ve takım halinde birinciliğe ulaştı. Polonya ikinci, Hollanda ise üçüncü oldu. Bireysel kategoride ise Litvanyalı Vaznonis birinci oldu. Vaznonis, yıldırım turnuvasında da birinci oldu. Turnuvadaki tek yıldız isim, eski Dünya Genç Bayanlar Şampiyonu Elizabeth Paethz'di. Paehtz, birincilik için zorlayıcı oynamadı ve üçüncülüğü kazandı. Türkiye ise takım halinde altıncı oldu.
Yayın tarihi: 16 Eylül 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/16/pz/haber,2A892F3686904900B97561A2307F0630.html
Tüm hakları saklıdır.