kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 10 Eylül 2007, Pazartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Vesvese lazım değil herkese!

Kendini iktidar gölgesine, gücün serinliğine, kuvvetin hamağına atarak gazetecilik yapılmaz.
Daha önceki iktidarların gövdesi altına uzanarak gazetecilik oynayanlar da yapamamıştı, yapmamıştı...
Şimdi de öyle.
Mesele iktidarların değişmesi, mesele sizin pozisyonunuzun terfii, tekamülü değil ki.
Mesele sıranın gelmesi, safi sıcaktan, engebeli, engelli koşulardan sonra şöyle keyifle soluklanmak değil ki.
Mesele sizin gazeteci olarak "metamorfoz" a uğrayıp uğramadığınız, yırtıcı ve vicdanen özgür iken (öyle varsayalım), kendinizi, sağlamlar da dahil, hiçbir kazığa bağlamamışken, iktidar limanına yanaşıp kazık çakıp çakmadığınızdır.

Türkiye'nin tek "demokratik hassasiyet ve mücadele ufku", herhangi bir iktidar odağının bir başka iktidar odağı yahut iddiası karşısındaki konumundan, meşruiyetinden, mağduriyetinden ibaret değil.
Yani; sadece siyasi iktidarın, askeri kuvvet ile iş dünyası ve büyük medya kudreti karşısındaki pozisyonu değil.
Pek çok demokratın umursamadığı esas demokrasi ufku ile çok çok cumhuriyetçinin hiç takmadığı bir cumhuriyet ideali, herhangi bir güç karşısında zayıf olanların halinin ısrar ve inatla mesele edilmesidir.
O yüzden, birbirine demokrasi ve(ya) cumhuriyet dersi veren, karşıdakini tek ayağı havada cezaya koymak isteyenlerin çoğuna bakınız;
Onların da tek ayağı, durmadan yemin billah söylediklerine inançsızlıktan ötürü, yeminleri geçersiz kılmak istermişçesine havadadır.
Sırtını bir güç, iktidar, kuvvet, kudret odağına dayayarak, o limanda huzur bulup o gölgede hayat bularak, hakiki eleştiri, has demokratlık ve ilkeli gazetecilik mümkün olabilir mi?

Galiba kendi kendimize şöyle testler gerekiyor:
1. Siyasi iktidara adanmış bir yandaş mıyım?
a) Evet b) Hayır
2. İlk soru "Evet" ise, orada kalın.
"Hayır" ise: Başka herhangi bir güce yaslanıyor muyum?
a) Evet b) Hayır
3. İkinci soru "Evet" ise, siz de orada kalın. "Hayır" ise: Sadece herhangi bir güç veya iktidar odağının bir başka güce baskısına veya tavrına değil, tüm güç odaklarının, tüm iktidar kurumlarının her türlü baskısına, istismarına, alttakileri ezmesine, işleri ve düzeni, hukuku, demokrasiyi, cumhuriyeti, adaleti kendine yontmasına karşı; eleştiri, hakikati arama ve gösterme, muhalif olma çabasını gösteriyor muyum?
a) Evet b) Hayır
4. Üçüncü soru "Hayır" ise, zurnanın o deliğine nihayet gelmişsinizdir; rahat olun. "Evet" ise, yolunuz açık olsun; karışmayayım, daha soracak kim bilir ne çok önemli sorunuz vardır.
Vardır değil mi?
Çünkü, her cinsten iktidar;
Sivil ile askeri, ekonomik ile toplumsal, geleneksel ile gündelik her tür tahakküm sorgulanmadan, sorular çoğaltılmadan, gazetecilik, insanlık, demokrasi, cumhuriyet, adalet, hakkaniyet filan namına tüm söylenenler, biraz sıvama, azıcık boyama kalıyor.
Siyasi iktidar ile askeri gücü çok konuşuyoruz da, mesela sivil toplum örgütü TÜSİAD'ın "demokrasi, cumhuriyet, rekabet, adalet, ifade özgürlüğü" talebine, vurgusuna, hassasiyetine de bayılıyorum.
Bayılana da bayılıyorum.
"Büyük burjuvazi" si bu kadar demokrat, cumhuriyetçi, özgürlükçü, adaletçi olan ve bu konulardaki samimiyeti "özgür, bağımsız gazetecilik" tarafından asla sorgulanmayan ülkenin sırtı zaten yere gelmez.
Müsterih olun! Bizimkisi vesvese. Lazım değil herkese!