"Rekorları düşünerek hareket etmedim"
Galatasaray'ın milli futbolcusu Hakan Şükür "Futbol bir takım oyunu, ben bugünlere gelene kadar hiç rekoru düşünerek hareket etmedim. İçimdeki Galatasaray sevgisi, çalışma hırsım beni bugünlere kadar getirdi. Şu anda önemli rekorlara sahibim." dedi.
Hakan Şükür Galatasaray Televizyonu'nda yayınlanan 8. gün programında açıklamalarda bulundu. İşte Hakan Şükür'ün açıklamalarının ayrıntıları;
''Yeni sezon hepimize hayırlı olsun. Bu sene kadromuz çok büyük değişime uğradı. Çok önemli arkadaşlarımız gitti. Tabii ki değerli oyuncular da kadromuza katıldı. Bir takım için kolay değil bu. Şu ana kadar iyi bir uyum yakaladık, bu süreçte maçlarımızı da kazandık. İyi bir görüntü çiziyoruz. Bireysel olarak söylemem gerekirse ki bunu her fırsatta söylüyorum giden oyuncular içinde üzülüyorum. Futbolun içinde olan ama farklı duygular yaratan olaylar bunlar. Hepsinin yolu açık olsun. İnşallah haklarında hayırlısı olur. Gelenlerin birçoğundan sezon içerisinde az çok haberim vardı, takip ediyorduk. Başta bugün herkesin konuştuğu Lincoln olmak üzere çok nokta yerlere gerek defansa gerek orta sahaya olumlu transferler yaptık.
Almanya'dan gelen Barış ve Serkan da bize uzun vadede yaşları itibariyle çok yararlı olabilecek oyuncular. Onun için ben bu sene yapılan transferleri çok önemli buluyorum. İnşallah aşı tuttuğu zaman daha iyi olacak. Başlangıç itibariyle böyle oldu, maçlar kazanıldı, maçların kazanılması bize büyük bir güven verdi. Amaçlarımız belli, önümüzde birçok kupa var, kupaların hepsine adayız ve almak istiyoruz. Geçmişte kazanılan başarılar UEFA Kupası ve Süper Kupa olmakla beraber Türkiye'de en çok kupa kazanan takım olmak bizi bu hedefe kilitliyor.
SEZONA DEZAVANAJLI BAŞLADIK
Sezona seyircisiz ve dezavantajlı başladık, ama onların sevgisini desteğini yüreğimizde hissediyoruz. Seyircimizle ilk buluşacağımız maça lider çıkmak için elimizden geleni yapıyoruz. Bir takımı stadın atmosferi çok etkiler. Açıkçası bizim seyircimizin müthiş coşkusu beni çok etkiliyor. Bugüne kadar kazandığım başarılar da çok büyük pay sahibiler. Kayıtsız şartsız sevmeleri, hep destek vermeleri çok güzel. Sessiz maçın da şöyle bir avantajı var, biliyorsunuz ki aşırı sevgiler bazen aşırı baskılar yaratır. Seyircimiz maçın sonucu ne olursa olsun gerek kadroda olduğumda gerek yedek oturduğumda müthiş bir sevgi gösterisinde bulunuyor bana.
Tabi Galatasaray'ın başarısı bireyselliğin çok dışında bir başarı. Onlar bana olan sevgilerinden benimde gol atmamı çok istedikleri için maçın başından sonuna kadar benden gol bekleyen bir anlayış içerisinde destekliyorlar. Bu bazen insan üzerinde bir baskı yaratıyor. Diğer arkadaşlarımı da zaman zaman etkiliyor olabilir. Futbol bir takım oyunu, ben bugünlere gelene kadar hiç rekoru düşünerek hareket etmedim.
İçimdeki Galatasaray sevgisi, çalışma hırsım beni bugünlere kadar getirdi. Şu anda önemli rekorlara sahibim.
Sezonun ilk maçları her zaman zordur. Lige iyi başladığım yorumlarına katılıyorum. Rize maçında gol perdesini Lincoln açtı, benim kendi adıma çok iyi oynamadığım bir karşılaşmaydı ama iki gol buldum. O gün hastaydım serum alıp sahaya çıktım ve bir aylık bir sakatlık döneminden çıkmıştım fazla antrenman yapamadım. Karşıyaka maçını antrenman gibi olsun diye çok üstün bir performansla oynadım. Arkasından hasta olunca da vücudum baya bir yorgun düştü. Maç oynadıkça hazırlanıyorum. Kendimi Çaykur Rizespor maçı sonrasındaki bütün maçlarda iyi görüyorum. İyi çalışıyorum. Bir maçı ondan sonraki maça katkısı olsun diye biraz zorlayarak oynuyorum. Bunun bana ileriki maçlarda çok yararlı olacağını düşünüyorum.
Genel olarak iyiyim, antrenman performanslarım da iyi sizde görüyorsunuz. Tabiki hep söylediğim gibi bu bir takım oyunu, hep beraber bir şeyler yapabilirsek ben bu senenin bizim için çok iyi geçeceğine inanıyorum.
SORUMLULUKLARIM VAR
Yaz sezonunda bir sakatlık yaşadım. Doktorumun hiçbir şey yapma dediği anlarda ben sakat bölgemi çalıştırmayacak tüm adale gruplarımı çalıştırdım. Basın birazını takip edebildi, birazını da kimsenin olmadığı ortamlarda yaptım. Tabi burada bütün sağlık ekibinin, fizyoterapistlerin, doktorların, kondisyoner Cevat hocamızın çok büyük emekleri var üzerimde. Onlara sormadan bilimsel anlamda hazırlanmak çok zor. Bütün bu hazırlıkların dışında istirahatınıza, yemenize içmenize de dikkat etmeniz lazım. Ben buna çok önem veriyorum, fizik olarak uzun boylu ve hareketli bir yapım var.
Yaşınızın ileri bir yaş olması itibariyle bunu koruyabilmek çok zor. Buna sosyal yaşantımda da dikkat ediyorum. Bir restorana bile gitsem ona göre hareket etmeye çalışıyorum. Antrenman performansı kadar yediğiniz içtiğiniz gezdiğiniz yerler de önemli. Benim sorumluluklarım var. Büyük bir camiada oynuyorum. Bu benim en büyük hayalimdi, hayalime ulaşmışken geri dönüşüm hiçbir zaman olmaz diye düşünüyorum ve layığını vermeye çalışıyorum. Hatalarımız her insan gibi bizim de oluyor. Bazen yanlışlarımız, performans düşüklüklerimiz de olabilir biz de topraktan gelme insanız sonuçta. Ben ne istediğimi bilen bir yapıda olduğumu düşünüyorum.
BEN İNANÇLI BİR İNSANIM
Bazen bana gelen eleştiriler oluyor. Ama ben inançlı bir insanım bazı şeylerin bizim gücümüze gitmesi önemli değil, hakkını vermiyorsanız Allah'ın gücüne gider. Bu rekorlar onun tecellisi, ben işimi yapıyorum. Benim üzerime düşen tek şey sadece çalışmak, sabırlı olmak, karşılığında da bu başarıları görüyorum, o anlamda çok mutluyum. Ama herkes bir şeyler söylüyor. Bir şeyleri söylerken niye söylediğinizi bilmek lazım, kime söylediğinizi de bilmek lazım.
Reyting için mi söylüyorsunuz, herkesin ak dediğine kara demek için mi söylüyorsunuz ben başlarda anlamakta zorlandım ama şimdi bunları çok iyi etüt edebildiğim için bu söylemlere çok fazla rağbet etmiyorum. Camiada önemli bir isimin, yaptıklarımla tecrübelerimle önemli bir yerim var. Onun için eleştiriler olacaktır. Zaman zaman hoşuma gidenler bile oluyor açıkçası. Çünkü niye yaptıklarını biliyorum. O insanları da seyircilerimiz olsun, camiamızdaki kişiler olsun görüyorlar. Pek fazla dert edecek bir durum da yok. Üç tane çocuğum var, aile yaşantım var. Buranın dışında da bir yaşamım var benim. Onların yanına gittiğimde mutlu olmaya, onlarla huzurlu bir hayat geçirmeye çalışıyorum.
Galatasaray'ın başarısı benim için çok önemli. Maç kaybettiğimizde tabiki üzülüyorum. Ama eşime de sorarsanız kesinlikle bunu ev yaşantıma yansıtmamaya çalışıyorum. Her şeyim Galatasaray benim; çocuklarımın kıyafetlerine kadarOnlarda ben üzülünce beni mutlu etmeye çalışıyorlar. Beraber hareket etmeye çalışıyoruz. Hayat tarzı Galatasaray olmuş olan biri için maç kaybettiğimizde etkilenmiyorum demek yalan olur. Ama aile hayatıma yansıtmamaya çalışıyorum.
GENÇLERE YARDIMCI OLUYORUM
Genç arkadaşlarıma yardımcı olmaya çalışıyorum. Bu camiada öncelikle bir şeyler yapmak istiyorsanız, bir şeyler vermek zorundasınız. Ben bu camiada sorumluluklarımı biliyorum. Çalışıyorum, buraya göre hareket ediyorum. Saygıda ve insani ilişkilerde pek fazla kusur işlememeye çalışıyorum. Onlarda çok zeki insanlar, bunu görüyorlar. Sadece kadromuzdaki genç arkadaşlarımız değil, altyapıda olanlar da ben çok dolaştığım için onlarında yanına gidiyorum. Herhalde özellikle seçiliyorlar, hepsinin karakterleri çok düzgün, çok temiz insanlar çalışmayı seven yapıdalar. Türkiye'de altyapıdan a takıma en çok futbolcu kazandıran takım Galatasaray ki bu çok önemli bir olay. Bu anlamda Sayın Ali Yavaş'ı ve bütün altyapı yetkililerini tebrik ediyorum.
Ben bazı şeyleri genç arkadaşlarıma söylemekle mükellefim. Bugünkü futbol fedakarlık isteyen, sosyal yaşamda buraya göre yaşamanız gereken bir durum. Tabiki gençlerin kendilerine göre özel yaşamları var, geziyorlar. Bunlara karışmak hiç kimsenin haddine değil. Ama sorumlulukları anlamak, ikisi arasındaki dengeyi kurmak da onlara düşüyor. Birçok takımda birçok genç oyuncu var. Ama maalesef kendimden yola çıkarak hareket ediyorum Galatasaray'ın Avrupa'da en başarılı Türk takımı olmasından dolayı futbolcusu en fazla medyanın diline düşen kulüp oluyor. Bunları da kabul edebilirim ama seyircimiz şöyle düşünsün bizler bu kulübün temsilcileri, başkanımız, Sayın Adnan Polat, Haldun Üstünel olsun futbolcu arkadaşlara bunu çok sık söylüyorlar. Onlarla beraber yaşıyorlar, konuşuyorlar, bizler de öyle. Hiç merak etmesinler bunu sahaya yansıtacak şekilde itibar etmesinler. Bizler ne zaman ne yapması gerektiğini bilen oyuncularız ki genç oyuncular da böyle olacak. Hepsi Galatasaray'a layık insanlar, başarılar kazanacaklar.
DOSTLARIMININ HER ZAMAN YANINDAYIMDIR
Dostlarımın hayatımdaki önemli insanların önemli günlerinde yanında olmaya çalışıyorum. Bilhassa cenazelerde yanlarında bulunmaya çalışıyorum. Çünkü cenazeler bizlere çok farklı şeyler hatırlatıyor. Çok yozlaşmış bir hayattan çıkarıp size bazı gerçekleri hatırlatan yerler bu yüzden elimden geldiği kadar gitmeye çalışıyorum. Düğünler ise insanın en mutlu olduğu anları orada da bulunmak çok önemli. Bu ikisi arasındaki denge inancım gereği benim için çok önemli. Kendi ailemden birinin düğününe bile gidemediğim zamanlar oluyor ama imkanlar dahilinde böyle günlere gitmeye çalışıyorum. İnsanlar çıkar kavgalarını bırakabilse bu tür yerleri daha çok hatırlayabilirler diye düşünüyorum. Bu bizim görevimiz çok fazla anlatılması gereken bir şey değil. Ben sevdiğim insanın her özel anında yanında olmak isterim.
Galatasaray amblemli hiçbir maçı kaçırmamaya özen gösteriyorum. Maçları görünce heyecanlanıyorum, coşkulanıyorum. Galatasaray sevgisi içime işlemiş, hastalık gibi bir şey. Sporu sosyal yaşamda paylaşırken, mesaj verirken daha aklı başında olmak lazım. Biz spor yapıyoruz tabiki kaybetmek de var. Futbol dışında başka sporları da takip ediyorum. Bu sene baskette iyi bir kadro oluşturuyoruz. Murat hocayla çok sık görüşüyoruz. Ondan antrenman bilgileri de alıyorum. Bende eski bir basketçiyim çünkü basket çok sevdiğim bir spor. Kızım Galatasaray basketbol okulunda basket oynuyor. Sportif bir yanı var yeteneğini geliştirsin isterim. Onun dışında voleybolu seviyorum. Yeni atılımlar yapıldı voleybolda da. İnşallah güzel günler Galatasaray camiasını bekliyor.
AİLE YAŞANTIMDA DİSİPLİNLİ BİRİYİM
Aile yaşantımda her şeyden önce disiplinliyim. Evde çocuklarımıza koyduğumuz sınırlarımız var. Çocuklar tabiki yaramaz olacaklar, tabiki hayatlarını yaşayacaklar ama sorumlu da olacaklar. Erken yaşta o sorumlulukları almak durumundalar. Onlarla oyun oynayan bir babayım. Evde olduğum sürece hep onlarla vakit geçiren televizyona çok fazla dalmayan bir yapım var. Ama spor, maç varsa işler değişiyor. Futbolcunun çok kısıtlı bir yaşamı var.
Eşime çok fazla vakit ayıramıyorum, hele çocuklar olduktan onlarla daha çok ilgilendiğim konusunda eşim de çok şikayetçi. Ama çok şükür huzurlu ve mutlu bir yaşantımız var. Şartlar ne olursa olsun bunu bozmamaya özen gösteriyoruz. Onları çok seviyorum, onlarla vakit geçirmek hayatımın en önemli noktalarından biri. Çünkü ben de iyi bir aile modelinden geldim ve bunu kendi aileme uyarlamaya çalışıyorum. Türkiye'de dizi film kültürü var.
Çok farklı hep yanlış şeyler görüyoruz, onların seyredilmemesi konusunda kısıtlamaları koyuyorum. Her dakika televizyon izlemeleri istemiyorum. Bakıyorum ki televizyonda çok çarpık dizi filimler var. Bunları izleyenler var saygı göstermek lazım ama ben çocuklarımı bu yönde yetiştirmeye çalışıyorum"
CHA
Yayın tarihi: 10 Eylül 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/10//haber,1F605FF144DC42058E15F0DC43AE85A8.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.