Küçükle küçük

Fenerbahçe, sezona Süper Kupa şampiyonluğu ile başladı. Beşiktaş'ı Almanya'da 2-1 yenerken oynanan futbol yeni sezon için umut vermişti. Ancak bu maçtan sadece 5 gün sonra, ligin açılış karşılaşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyespor'a kötü bir futbolla 2-0 yenildi. Sonraki günlerde Fenerbahçe'nin futbolundaki çelişki devam etti. Sarı-lacivertli ekip, ligde iyi futbol oynayamıyordu. Sivasspor'u Şükrü Saracoğlu Stadı'nda zar zor 1-0 yenerken puan kaybını direkler önlemişti. Ama son oynanan OFTAŞ maçındaki kötü futbol ligde ikinci kez puan kaybı getirmişti.

BRÜKSEL'DE HARİKA OYNADI
Bu iki karşılaşmanın arasında Anderlecht'e karşı deplasmanda Şampiyonlar Ligi ön eleme maçı vardı. Zico'nun öğrencileri Brüksel'de mükemmel bir futbolla 2-0 kazanarak turladı. Bu görüntüde Fenerbahçe'nin lige konsantre olabildiğini söylemek zor. 4 maçta 7 puan toplayabildi ve Turkcell Süper Lig'de tarihlerinde ilk kez oynayan İstanbul Büyükşehir Belediyespor ile OFTAŞ'a puan kaybedildi. Rakip ağlara bıraktığı 4 gole karşın kalesinde de 4 gol gördü ve gol averajı sıfır oldu. 4 lig maçında Fenerbahçeli futbolcular toplam 15 sarı kart gördüler. Bunların büyük kısmı da hakeme itirazlardan geldi. Oysa Süper Kupa ve Şampiyonlar Ligi'ndeki 3 maç kazanıldı. 5 gol atılırken (ki ligde 4 maçta atılan gol sayısından fazla), sadece 1 gol yendi. Bu üç mücadelede toplam görülen sarı kart sayısı ise 8... Yani ligde maç başına 3.75 sarı kart gören Fenerbahçe'de diğer karşılaşmalarda bu rakam 2.66'ya düşüyor.

RİZE Mİ YOKSA INTER Mİ!
Görülen o ki, Fenerbahçeli futbolcular yıllardır hasret kaldıkları Avrupa'da başarıyı bu sezon daha önemli bir hedef olarak görüyorlar. Fenerbahçe milli maç arasından sonra önce ligde Çaykur Rize'yi ağırlayacak, bundan 4 gün sonra da Şampiyonlar Ligi'nde Inter'i... Bu tablodan sonra Fenerbahçeli futbolcuların akıllarının daha çok Çaykur Rize'de mi, yoksa Inter'de mi olduğunu sormaya gerek yoktur herhalde.