kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 8 Eylül 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Pavarotti'nin yolu Türkiye'den de geçmişti

Yeni Haber
İLİŞKİLİ HABERLER
Pavarotti'nin yolu Türkiye'den de geçmişti
Amansız hastalığa yenilerek hayata gözlerini yuman dünyaca ünlü tenor Luciano Pavarotti'nin yolu Türkiye'den de geçmişti. Pavarotti, 28 yaşındayken geldiği Türkiye'de ''La Boheme'' adlı operada ''Rodolfo'' rolü için seçilmiş, ancak sadece 1 temsilde görev aldıktan sonra ülkesine dönmüştü.

Kendine özgü tarzı, halkın içinden geldiğini her fırsatta ortaya koyan mütevazılığı, ona sempatiklik veren kiloları ve billur gibi sesiyle gönüllerde taht kuran bir isimdi Luciano Pavarotti...

Otel odasında spagetti pişirmesi, zaman zaman çalkantılı özel hayatı, klasik müziği dünyaya sevdirmesiyle hep gündemdeydi.

Pavarotti'nin ''konuk sanatçı'' olarak Türkiye'ye gelişi, 1963-1964 sanat sezonunda gerçekleşti. O sezon başkent sahnelerinde seyirciyle buluşan, Giacomo Puccini'nin ünlü yapıtı ''La Boheme''in rol dağıtımında başrol Rodolfo için öncelikli sahneye çıkacak birinci kast olarak o dönemin ünlü sanatçısı İsmet Kurt seçildi. Rıdvan Yücel'in ikinci kast olduğu eserde, o zamanlar 28 yaşında olan Luciano Pavarotti de üçüncü kast olarak yerini aldı.

Rodolfo'nun sevgilisi Mimi'yi ''Kaynanalar'' dizisindeki ''Tijen'' rolüyle de tanınan ünlü sanatçı Sevda Aydan'ın canlandırdığı eserde, ''çiçeği burnunda tenor'' Pavarotti, sadece bir kez sahneye çıkabildi ve birkaç hafta içinde de eşyalarını toplayarak ülkesi İtalya'ya döndü. Cumhurbaşkanlarının, yabancı devlet adamlarının huzurunda söyleyen sanatçı İsmet Kurt, 1963 yılında ''La Boheme'' operasında ünlü tenor Luciano Pavarotti ile aynı rolü üstlendi. Kurt, 16 kez sahne alırken, o dönemde 28 yaşında olan Pavarotti sadece 1 defa sahneye çıkabildi. Bu anıyı aktaran sanatçı İsmet Kurt, 1963-64 sanat sezonunda tiyatro ve operanın aynı müdürlükte toplandığını ve opera-bale bölümünden de Cüneyt Gökçer'in sorumlu olduğunu belirtmişti.

Pavarotti'nin bugün dünyanın en büyük tenoru olduğunu vurgulayan Kurt, ''O zamandan bu zamana tabii ki çok şey değişti. Bugün Pavarotti'nin sesi bilgisayar gibi, en ufak bir hatası yok'' ifadesini kullanmıştı.

ONUN GİBİSİ GELMEZ

Ünlü tenorun öğrencisi olan ve ''Türkiye'nin Pavarotti'si'' olarak tanınan, opera sanatçısı Hakan Aysev de yaptığı açıklamada ''hocasının'' ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi.

''Bunu müzik dünyasının bir kaybı olarak düşünmüyorum. İnsanlığın kaybı bu...'' sözleriyle duygularını ifade eden tenor Aysev, üzüntüsünü şu cümlelere döktü:

''Her şeyden önce o büyük efsanevi kariyerinin yanında, mütevazı kişiliğiyle, sevecenliğiyle, sempatikliğiyle dünyanın gönlünü kazanmıştı. Sadece klasik müzik dünyasında da değil, dünyada bu kadar büyük bir yıldız, bu kadar sempatik, insanların içinde, bu kadar çocuksu, doğal bir dünya starı doğmadı. Doğmayacak da... Bence onun yeri de asla doldurulamayacak. Müzik dünyasına onun gibi sempatik, halkın içinden bir ses bir daha gelmez.''