'Bana ayak uydurmasını arzulardım'

-Eşinizin yapması halinde sizin mutlu olacağınız ne var? - C.Ç: Keşke çalışsaydı, hayatın zorluklarını görseydi derken karım çalışmaya başladı. Bir de muvaffak olmasıydı ki oldu. Çünkü çevremizdeki insanlar karıları sırf meşgul olsun diye iş kuruyorlar, ben ona karşıyım. Kadında meşgale çok önemli. - Ş.Ç: Evliliğimde hep meşgalem oldu Celal. Bir kere çocuklarımı büyüttüm. Çocuklarımı ortaokulu bitirene kadar kaldırıp kahvaltı ettirip öyle gönderdim. - C.Ç: Her ne kadar gece hayatından hoşlanmayan bir kızla evlenmeyi seçmiş olsam bile, şu an karımın gece hayatından en az benim kadar zevk alıp benimle gezmesini isterdim. -

Eşinizi eğlenmeye neden yalnız göndermiyorsunuz? - Ş.Ç: Benim kadar müsamahalı bir kadın yoktur. Celal 1 buçuk sene öncesine kadar haftanın yedi gecesi çalışıyordu. İşten çıkar, yorgunluğunu dağıtmak için başka bir eğlence mekânına giderdi. Şimdi de erkek erkeğe çıkıyorlar, haftada bir gece.

- 'Ortak zevkimiz çok' dediniz. Nedir onlar? - C.Ç: İkimiz de sinema hastasıyız. - Ş:Ç: İkimiz de korku, aksiyon fimi seviyoruz. İki kedi, iki köpeğimiz var. Onlarla birlikte uyuyoruz. Birlikte seyahat etmeyi çok seviyoruz. Bu yıl arka arkaya üç kez Çin'e gittik. - C.Ç: Mesela hiçbir erkeğin yapmadığı şeyi, kadınlarla birlikte alışverişe çıkmayı çok severim. - Ş.Ç: O kadar alışverişi sevmem, kafede oturup iyi bir yemek yemeyi daha önemserim. - C.Ç: Güzel yemek yemeyi sevmem ama oğlumun aşçılık eğitimi almasını destekledim. -

Medyada gördüğümüz Çapa çifti imajıyla, gerçek siz arasında farklılıklar var mı? - C.Ç: Çevremizdeki insanlara hizmet veren biri olarak niye bu kadar medyada görünüyoruz, bilmiyorum. Aslında 80'lerde lokantacı, işletmeci olmak küçümsenirdi. Şimdi büyük şirketler bile bu işe giriyorlar. Ben de eğlence hizmeti veren biri olarak hep göz önünde oldum, güzel eşim de öyle. - Ş.Ç: Magazin sayfalarında gösterilen Şebnem gibi süslü püslü bir kadın değilim. Ama senelerce böyle gösterildik. 'Sosyetik kardeşler', 'sosyetik güzel' laflarından sıkıldım. - C.Ç: Bodrum'un artık bizi yorduğuna inanıyoruz. - Ş.Ç: Celal kıyıya bağlı bir teknede, kadınlarla güneşlenirken fotoğrafları çıkmış. Çıkabilir de böyle fotoğraflar. Ben burnunun dibindeyim. Küçücük koyda, uluorta çapkınlık yapacak aptallıkta mı benim kocam? Basın ne yaparsa yapsın bizim evliliğimizi yıpratamayacak. Mayoyla fotoğrafımın çıkmasını istemiyorum. Bu yüzden rahat güneşlenemiyorum.

- O zaman neden Türkbükü'ne gidiyorsunuz? - Ş.Ç: Celal çok seviyor ve orada çok eğleniyor. Bunun için gidiyoruz ama artık gitmeme kararı aldık.