Eski giysilere olan ilgi giderek artıyor. Hem dünyaca ünlü modacıların koleksiyonlarındaki hem de İstanbul'da ardı ardına açılan mağazalardaki vintage kıyafetler büyük ilgi görüyor. Siz de 'eski' giysilerden hoşlanıyorsanız, bu yazıyı mutlaka okuyun..
İkinci el ya da 'Vintage' kavramlarını giderek daha çok duymaya başladık. Londra, Paris, New York gibi moda merkezlerinde dikkat çeken bu tutku, İstanbul'da da ardı ardına açılan vintage ve ikinci el mağazalarıyla karşımıza çıkıyor. Stiliyle konuşturan Hollywood yıldızları da Vintage gece elbiseleriyle kırmızı halı davetlerinde bol göstermeye başlayınca, eski kıyafetlere olan tutku daha da alevlendi! Herkes gibi görünmek istemeyenlerin tercihi olan, üstelik ruh da taşıyan bu kıyafetler, her geçen gün daha da moda olmaya başladı. Aslında vintage ve ikinci el aynı şey değil. Vintage, 'Yeniden gözden geçirilmiş eski giysi' anlamına gelirken, ikinci el kıyafet herhangi bir zamana ait olabiliyor. Vintage kavramı aslında 'bağbozumu' anlamına geliyor. Şaraplar için kullanılan bu kavram daha sonra eşyada, otomobilde ve modada da kullanılmaya başlandı. Modada bir kıyafetin vintage olması için mutlaka bir döneme ait olması ya da belli bir tasarımcı imzası taşıması gerekiyor. Bu yüzden de her ikinci el kıyafet vintage olmuyor. Giysinin, modada belli bir dönemin izlerini taşıması gerektiği gibi kumaşı ve detaylarıyla da bir kimliği olmalı. Uzmanlara göre, vintage kıyafetin en az 25, antika olması için ise 100 yıllık olması gerekiyor... Yani annemizin gardırobundan çıkardığımız her şey değerli değil! Eskiye duyulan bu özlem ise, herhalde modanın tekdüzeliğinden sıkılmış olmaktan kaynaklanıyor. İkinci el kıyafetlerin ucuz olması gerektiği düşünülür ama kıyafet eğer 'vintage' ise o kadar da ucuz olmuyor. Hatta 1970'lere ait Levi's marka bir jeani, şu an mağazalarda satılanların birkaç misli fiyatına alabilirsiniz. Ama bunun yanında eski bir asker parkasını çok ucuz fiyata bulmak mümkün.
MODACILAR DA KULLANDI
Moda tasarımcıları da, geçmişe duyulan bu özlemi ve vintage modasını koleksiyonlarına yansıttılar. 40'lar, 60'lar, 70'ler ya da 80'lerin moda akımlarından esinlenerek hazırlanan bir koleksiyon ne kadar vintage havasında olsa da, yine de aynı tadı vermiyor. Özellikle New York, Paris, Londra, Antwerp, ikinci el mağazaların çoğunlukta olduğu moda şehirlerinin başında geliyor. Hatta New York Manhattan'da yılda üç kere; şubat, nisan ve ekim aylarında vintage fuarı bile düzenleniyor. Giriş ücreti ise 20 dolar.
Yayın tarihi: 8 Eylül 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/08/ct/haber,5405200D53D7488587F4E304978B56C5.html
Tüm hakları saklıdır.