kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 7 Eylül 2007, Cuma
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
Günaydın 
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Ajda'nın starlığı ve 'starcık'lar...

Dün, haber bütün gazetelerde vardı. Bir üniversite araştırma görevlisi 'Yıldız Sistemi ve Popüler Kültür Arasındaki İlişki' başlıklı tezinde Ajda Pekkan'ı incelemiş. Sonuç? Ajda Pekkan, ünlü reklamcı Jacques Seguela'nın yıldız olmakla ilgili saydığı 34 kriterin tümüne sahipmiş. O kriterlerin ne olduğunu Seguela'nın kitabından öğrenecek ve paylaşacağız. (Sipariş ettim.) Ama konu ilgi çekici. Televizyonla çoğalan yıldızcıkların kavgasının doruğa çıktığı son dönemlerde; gerçekten 'star kimdir ya da ne değildir?'e bakmak gerekiyor.

ŞAN DERSİNE GİTTİ
Ama önce Ajda'dan başlayalım isterseniz. Geçen hafta Kuruçeşme Arena'da 'Ajda Diskoda' konseri vardı. Biz de konserden iki gün önce provalarda buluştuk. Bütün ekip, müzisyenler, vokaller ve dansçılar provadaydı. Bütün şarkılar tek tek geçildi. (Öyle sıcaktı ki, dansçıların terleri yağmur gibi üzerimize düşüyordu.) Ve bütün bu yoğunluktan sonra Ajda, şan dersine gideceğini söyledi. Yani 'oldum' demekle olmuyor! Hayat hep arkasından koşmanı bekliyor. Ajda bile, bunca yıldan sonra bir konsere hâlâ bu özenle, bu çalışmayla ve bu disiplinle hazırlanıyor. Starlık sadece disiplinli ve çok çalışmakla ilgili değil elbet. İnsanın bir ışığının olması ve o ışığı karşı tarafa geçirebilmesi gerekiyor. Mütevazı olması, yaptığı işe hayatını adaması ve belki de kendi hayatından vazgeçmesi gerekiyor. Bir tarzının olması gerekiyor.

GERİYE NE KALACAK?
Gelelim günümüze... Artık üç beş şarkı ezberleyip, ekstra işler alan şarkıcılar ya da televizyon dizileriyle ünlenen oyuncular var. Parayla değişen hayatlarında kendilerini star gibi görüyorlar maalesef... Yaşam standartlarına bir bakın; hepsi aynı. Korumalar, basın danışmanları, imaj maker'lar, lüks cipler ya da konforlu minibüsler... Gündemde kalmak için polemikler... Hepsi bu işte. Kimse popülerite ile starlık arasındaki ayrımın farkında değil. Herkesin gözü Ajda'nın, herkesin gözü Sezen Aksu'nun, herkesin gözü Türkan Şoray'ın tahtında! Ve gelelim polemiklere... Rekabet her yerde var tamam... Ama rekabet gereği karşı tarafı ucuzlatmaya çalışırken, kendini ucuzlatıyor insan, farkında değil. Bunca yıldır bu işi yapıyorum, ne röportajlarda, ne özel sohbetlerde Ajda'nın, Sezen Aksu'nun ya da Türkan Şoray'ın rakiplerine bir gün laf attıklarını duymadım. Yaşayabilmek için demek ki; başka güçleri varmış. Bugünün yıldızcıklarının hayatlarından yukarıda saydığım şeyleri bir çekip alın bakalım; geriye ne kalacak?