Sevgili Eren Bey; yazılarınızı ilgi ile okuyorum, hatta saklıyorum. Böyle bir hizmet verdiğiniz için kendi adıma teşekkür ederim. Size kolesterolle ilgili bir soru sarmak istiyorum. Sadece doğru bir diyet uygulayıp hiç ilaç kullanmadan kolesterol kontrolü yapılabilir mi? Ailemde yüksek kolesterole dair geçmişte problemler olmuş ve ben de dikkat etmezsem yükseleceğinin farkındayım. Ama kendi çabamla normal sınırlar içerisinde tutuyorum. Hastalıklar karşısında hemen ilaç kullanmayı hiç sevmiyorum. Ben insanın kendi sağlığını kendi yöntemleriyle koruyabileceğine ve kurallara uyarak yaşadığında, hastalanmayacağına inanıyorum. Hastalık ortaya çıktıktan sonra ilaçlara ihtiyaç mutlaka var ama fazla kullanmanın da vücuda hiç zararı yok mu; ne dersiniz? Türkan Şoray
Sevgili Türkan Hanım; gözlem ve yorumlarınıza hekim olarak ben de katılıyorum. İnsan, sağlığının asıl sorumluluğunu yine kendisi taşır. Biz hekimler ve yol gösterenler ancak zora düşüldüğünde el uzatmak üzere varız. Bu nedenle eğer bir insan kendi bedenini tanımıyorsa ve ona iyi bakmıyorsa gerçekten sağlıklı olamaz. Doğumsal hastalıklar ve genetik problemler bir yana bırakılırsa, sonradan ortaya çıkan hastalıkların çoğu vücudu hor kullanmaya bağlı olarak meydana gelir. Bedenimizi tanıyıp, onu yönlendirmek aslında bizim elimizde. İlaçlara gelince; bazen hastalıkları tedavi etmek için elimizdeki son silah olarak kalırlar. Bu nedenle onların önemini reddetmek mümkün değil. Bazen ilacı tamamen yok sayan, onun yerine faydası klinik olarak kanıtlanmamış yöntemleri öne çıkaran yaklaşımlarla karşılaşmak mümkün. Ben kendi adıma böyle görüşleri değerlendirmeye bile almam. Buna karşın ilaçların da zaman zaman zararlarının olabileceği akıldan çıkarılmamalı. Doğru kullanılmadığında yapacakları hasar bazen onarılmaz olabilir. Antik Yunanlı hekim Galen'in dediği gibi 'zehir dozdadır'! Yani yaşam kaynağı olduğuna inanılan su bile çok içilirse zehirler; değil ki kimyasal bileşikler olan ilaçlar etkilemesin.
İŞİN SIRRI ZEYTİNYAĞI Yüksek kolesterol tedavisinde sizin uyguladığınız yöntemlerin başarılı olduğunu siz kendiniz söylüyorsunuz zaten; bu nedenle başka bir yol önermenin hiç gereği yok. Genel olarak, kolesterol yüksek ise onu normale çekmek için uygulanan protokoller, öncelikle beslenmeyi düzenlemekle başlar. Çalışmalar; sadece beslenmeye çeki düzen vererek toplam kolesterol seviyesinin yüzde 10-20 oranında düşürülebileceğini göstermektedir. Hep doğru beslenmeden bahsedip duruyoruz ama işin sırrı aslında; margarin, tereyağı gibi katı yağlardan kaçmak ve yağ kullanılacaksa özellikle tekli doymamış yağ asidi içeren bitkisel yağları tercih etmekte gizlidir. Bu tanıma ülkemizde en iyi zeytinyağı uymaktadır. Sağlıklı diyetin yanında kilo vermenin de kolesterol kontrolünde önemi göz ardı edilemez. Çünkü fazla kiloluların genellikle kötü kolesterolü yüksekken, iyi kolesterolü düşüktür. Bildiğiniz gibi kötü kolesterol damar içinde birikerek onu tıkarken, iyi kolesterol bunu engellemek için elinden geleni yapar.
İYİ KOLESTEROL İÇİN SPOR Spor ve fiziksel egzersiz ise iyi kolesterolü belirgin derecede yükseltmenin nerdeyse tek etkili yoludur. Yaşama sporu yerleştirerek kiloyu kontrol altında tutmak, kolesterol seviyesini düşürmek ve kalp sağlığını korumak mümkündür. Tüm bunlara rağmen kolesterol yeteri kadar düşürülemiyorsa o zaman tedaviye ilaçlar eklenmelidir. Fakat bunun anlamı, tüm yukarıda sayılanlardan vazgeçip işi tamamen ilaca bırakmak anlamına gelmez. Çünkü yaşam disiplin altında tutulursa başka hastalıkların da önü alınacaktır. İlaç kullanmaya başlamanın bazen en öne alınması gerekebilir; o da hali hazırda kalp ve damar hastalıklarının bulunduğu durumlardır. Sağlığınızı bir bütün olarak değerlendiren hekiminiz eğer kolesterol ilacı kullanmanızı önermişse, onun öğütlerine uymak yaşam uzatıcı olacaktır. Sağlık ve sevgi ile kalın.
Yayın tarihi: 2 Eylül 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/09/02/gny/haber,D84566FF10C04AADA7DAB418D2991A0A.html
Tüm hakları saklıdır.