Er meydanındalar

Anderlecht'in hocası "Fenerbahçe'yi gözümüzde büyütmüşüz" dediğinde maçı da kaybetti. Aklınca kendi takımını ve seyircisini maça inandırmaya çalışıyordu ama bu sözlerin rakip soyunma odasındaki yankıları karşısına taş gibi bir takım çıkarttı. İlk defa mücadele, konsantrasyon ve saha disiplini sıkıntısı olmadan oynadı Fenerbahçe. Geçen seneki geleneklerini bozmadan, zorluk derecesi yüksek maçlardaki fedakar kişiliklerini yakaladılar. İlk duran topta (korner), ilk atakta ve ilk şutta golü bulunca, gözde büyümeyen yumruk, Belçikalılar'ın boğazına tıkandı kaldı.
Anderlecht'in hocası yan topları keşfetmiş, devamlı zorladı. Bunların birinde ve bir frikiklerinde top direkten döndü. Aklımıza Sivas maçı geldi. Fenerbahçe kalecilerinin iki eli, bir de direği vardı.
Fenerbahçe defansı pozisyon hatasını çok yapıyor ama bu kez Volkan güvenli oynadı. Arka direğe top bırakmadı. Ama aynı sıkıntıları Anderlecht de yaşıyordu. Her yüksek topta sallanıyorlardı. Üstelik rakibi kadar kaliteli bir kadrosu yoktu ve gol atsınlar diye ileriye sürülen üç oyuncu da fizik olarak yeterli değildi.
Fenerbahçe defansının oyunu geride kabul etmesi belki de ilk defa işe yaradı. Anderlecht'in pırpırları koşu alanı bulamadılar, kurusıkı kaldılar.

BÜYÜK TAKIM GİBİ
İkinci yarıda Fenerbahçe'yi sonuca oynayan büyük takım gibi gördük. Kimse oyunu riske edecek gevşeklikte değildi. Gol yememeleri yeterliydi ve bunu dikkate alarak kapandılar. Aurelio ve Deniz Barış yine sahanın yıldızlarıydı. Her topa koşup, her gediği yamamaya uğraştılar. İtfaiye gibi çalışıyor, "Yandım" diyene su yetiştiriyorlardı. Anderlecht 70'ten itibaren pes etti. Alex bu gediği değerlendirerek, stada suskunluğu getirdi.
Fenerbahçe ilk defa yaptığı yatırımın karşılığını alabileceği bir fırsatı yakaladı. Şampiyonlar Ligi bu oyuncular için çok önemli bir tecrübe etabı olacak. Er meydanına çıkacaklar, kendilerini sınama fırsatı bulacaklar. Zico'nun Deivid, Tümer, Alex ve Kezman'ı aynı anda oynatması çok riskli bir karardı. Ön elemede Anderlecht'i devler arasından cımbızla çıkaran büyük güç, direklerin dile geldiği ortamlarda koruma işlevini sürdürüyor.