'Herkes yemek yapabilir'; ben bile!

Fareleri sevmem, hiç hazetmem. Ama bu fare başka! Adı Remy. Bildiğimiz, tanıdığımız farelerden değil, insandan korkmuyor, hatta onların 'iyi' olabileceğine inanıyor. En önemli özelliği koku alma duyusu! Ailesi ve fare arkadaşları gibi çöplükte bulduğu her şeyi yemiyor, yiyemiyor. Taze ve kaliteli yemek seviyor, özel tatlardan hoşlanıyor. Bildiğiniz gurme! Neyse; bu fare Fransa'nın en ünlü, en büyük aşçısı Auguste Gusteau'nun 'herkes yemek yapabilir' sloganıyla çıkardığı yemek kitabını da hatmetmiş! En büyük tutkusu iyi bir aşçı olmak çünkü. Kısa keseyim; sonunda kendini hayranı olduğu Gusteau'nun Paris'teki ünlü restoranının mutfağında buluyor. Restoran, ünlü aşçının ölümünün ardından popülerliğini kaybetmiş. Ülkenin en gaddar yemek eleştirmeninin 'herkes yemek yapamaz' ultimatomu ve restoranla ilgili yazdığı yazıların da bunda payı büyük tabii... Sonuçta yetenekli fare işe soyunuyor ve herkesin parmaklarını yediği lezzetli yemekler yapıyor. Restoran eski güzel günlerine dönüyor, 'kıl' eleştirmen bile hizaya geliyor.

Fare Remy'nin hikayesini anlatan 'Ratatouille' (Ratatuy okunuyor) haftasonu vizyona girdi. Dört dörtlük bir animasyon. Ama kesinlikle sadece çocuklar için değil! Cumartesi günü bir arkadaşım Kanyon'da, ben Akmerkez'de aynı filmi izlemişiz. Manzara aynı; tek başına filme girenler çocuklu ailelerden daha fazlaydı! Bir kere çok sahici, gerçek bir filmden ayırt edemiyorsunuz. Hele yemeğe ve mutfağa meraklıysanız müthiş keyifli... Atilla Dorsay'ın filmle ilgili tespiti de süper; "Aslında yemek sanatıyla en iğrendiğimiz ve mutfağa en son yakıştırdığımız farelerin sentezi gibi..."

Benim filmden anladıklarıma gelince...

* Öyle çok param var, en pahalı yerde, en hijyen yerde yerim yemeğimi havalarına girmeyin. Değil Türkiye'de, Fransa'da bile en lüks, en kaliteli, en gurme restorana fare girebiliyor! Aman diyeyim...

* 'Ratatouille' Fransa'nın güneyinde çiftçilerin pişirdiği domates, kabak, biber, patlıcan, soğan ve sarmısaktan oluşan bir yemekmiş. Sebze yahnisi yani!

* Tek bir yazıyla herhangi bir mekanı alaşağı eden, bir yazıyla yerlere göklere çıkaran yemek ve restoran eleştirmenleri silkelenip kendilerine gelsinler bi' zahmet. Bu kadar ego nereye kadar! Lütfen bu filmi izleyiniz ve egonuzun ayarlarıyla bir parça oynayınız. Zira filmde 'kıl' yemek eleştirmeni o kadar başarılı resmedilmiş ki, herkeste nefret uyandırıyor!

* Ve anladım ki... Herkes yemek yapabilir; ben bile! Denenmiş, test edilip onaylanmış, en 'odun'u bile yola getirmiş bir yemek kursu önerecek var mı içinizde?