'Sosyetik güzel lafından nefret ediyorum'

Nurettin Hasman'dan boşandıktan sonra televizyon kanallarından sıkça teklif almaya başlayan Onursal, toplum baskısı, 'boşanır boşanmaz kendini ekrana atan dul kadın' imajından korkuyor önceleri. Bu sırada yakın bir arkadaşının kurduğu eğitim danışmanlığı şirketine ortak oluyor. "Yaz okullarından lisan kurslarına, yurtdışında eğitimle ilgili organizasyonlar yapıyoruz. Son altı-yedi senedir bu işteyim. Yani öyle sanıldığı gibi hiçbir şey yapmadan, hayatı alışverişle geçen biri değilim!" Bana yıllardır yapıştırılmış olan şu 'sosyetik güzel' yaftasından da nefret ediyorum. Hayatım boyunca hep yeni bir şeyler öğrenebilmek için çabaladım. Pilotluk brövem var, uzun süre uçtum. Antika ve fotoğraf kursuna gittim...Öğrenci olmayı hep çok sevdim. Şimdi de oyunculuğu öğrenmek istiyorum." Artık kendisi için bir şeyler yapmak istediğini söyleyen Onursal, devlet tiyatrosu sanatçısı Aliye Uzunatağan'dan drama dersleri alıyor yedi-sekiz aydır. Hocasının söylediğine göre de deliler gibi çalışıyor, üstelik çok da yetenekli. Zaten öyle olmasa, dizilerde işi ne? Onursal, "Aslında Aliye Hanım'a teklif gelmişti dizi için. Sonra o bir rol için beni tavsiye etmiş. Onunla oynayacak olmasam, böyle büyük bir projede olmayı kabul etmezdim," diyor. Yanlış anlaşılmasın diye de aralarda üzerine basa basa söylüyor, "Ben oyuncu değil, oyuncu adayıyım!" diye. Ama bir taraftan da kalıplarını kırmaya kararlı... "Ben hayatımdan kuralları, düzeni atamayan biriydim ama çok değiştim. Eskiden misafirler gece kaçta gitmiş olursa olsun, evi silmeden, bulaşıkları kaldırmadan yatmazdım. Şimdi de titizim amao kadar değil. Çünkü yaşam size hayatta temizlikten, düzenden çok daha önemli şeyler olduğunu öğretiyor... Şunu biliyorum, bu dünyada sadece birer yolcuyuz. Öyleyse neden artık kendim için bir şeyler yapmayayım? Hırsızlık yapmıyorum, suç işlemiyorum." Vefalı ve fedakâr bir kadın olduğu kesin. Pek bu çok şey alıp götürmüş müdür ondan? "Verici bir insanım ama artık 'Ben önemli değilim,' demiyorum. Şu an ruhumu çok özgür ve hür hissediyorum. Öyle olmasa oyunculuğa soyunmazdım. Tabii kızlarıma zarar verecek, onları üzecek bir noktaya geldiği anda hemen bırakırım. Ama kötü bir şey yaptığımı sanmıyorum..." Yok Güliz Hanım, tabii ki kötü bir şey yapmıyorsunuz. Sadece yeni yeni alışıyor bünyeniz başkalarını düşünmeden, dilediğiniz gibi yaşamaya...