21 yaşında bir genç kızım. Ben henüz küçükken evimizde fareler varmış ve kardeşimin burnunu kemirmişler. Acaba beni de herhangi bir şekilde kemirmişler midir diye tam anlamıyla yani jinekolojik yönden muayene olmak istiyorum. Yani kemirmişse bu durum belirlenebilir mi? Bana hastanelerin hangi dalları yardımcı olur; adli tıp mı, laboratuvar mı? B.D.G./İzmit Cevaplamak üzere sizin sorunuzu iki sebeple seçtim; birincisi endişenizi gidermek, ikincisi ise sorunuzu kullanarak toplumsal bir çıkarımda bulunmak. Çok açık ifade edilmemiş olmakla birlikte cinsel organınızın fareler tarafından hasara uğratıldığından endişe ettiğiniz anlaşılıyor. Vücutta doku hasarına sebep olabilecek her türlü hayvan ısırığı genellikle enfeksiyonla seyreder. İnsanların ve hayvanların ağzı mikroplar açısından çok zengin olduğu için ısırılan dokuda kızarıklık, ağrı, ateş, şişlik gibi iltihap belirtileri ortaya çıkar. Farelerin kulak, burun gibi uzuvları kemirip yedikleri bir şehir efsanesi olmakla birlikte; eğer cinsel organınızın başına böyle bir şey gelmişse bu durum bir kadın doğum uzmanı tarafından yapılacak muayene ile kolaylıkla anlaşılır. Gelelim işin çıkarım kısmına. Biraz detaylı gözlendiğinde toplumdaki eksik ve yanlış bilgi akışını görmemek mümkün değil. Birçok kişi birçok şeyi kıyısından köşesinden biliyor ve yanlış ilişkilendirmeler yapıyor.
POPÜLER YANILGILAR
Doğru bilmesi gereken konuları ise hiç bilmiyor. Sizi ele alalım; yetişkin bir insan olarak kendi anatominizi ve cinsel organınızın yapısını çok iyi bilmeniz gerekirken, buralardaki bir hasarın ayrımına varamıyorsunuz. Üstelik kadın hastalıklarına bakan tıp dalının 'kadın hastalıkları ve doğum' olduğunu bilecek yaşta olmanıza rağmen 'adli tıp'tan yardım bekleyebiliyorsunuz! Düşünecek olursak; direkt hasta ile ilişkisi çok az bir temel bilim olan adli tıbbın ilk ağızda akla gelmesinin sebebi, popüler yaygın kültürün yanlış bilgi akışı. Dizi filmlerde kurumuş ter damlasından Amerikan başkanına suikastı çözen adli tıp bilimi imajı sizin fare kemirmenize çare gibi geliyor; 'eğer küçükken bir yerimi fare kemirmişse bunu ancak adli tıp ya da suç laboratuvarı bulur!' diye düşünüyorsunuz. Sakın suçun hepsini sizde bulduğumu sanmayın; kimse bilmemeyi tercih etmez. Ama öğrenmeye çaba harcamak gerektiğinden bazen bu çabadan kaçanlara rastlıyoruz.
EĞİTİM ŞART!
Ben çözümü, akılcı düşünmeyi öğreten zorunlu sekiz yıllık temel eğitimde görüyorum. Burada öğretilecek, doğru düşünme ve analiz etme metodolojisi, bilgiye ulaşmada ve doğru ile yanlışı ayırt etmede yol gösterici olacaktır. Nasıl doğru düşünüleceği ve değerlendirileceği bilgisi, yaşamın daha ileriki aşamalarında da kullanılacak en önemli kozdur. Bilgi çağında yaşarken ve her yönden durmaksızın veri akışı sürerken, kaybolmadan yolu bulmak ancak böyle mümkün. Eğitimcilere son bir çağrım olacak! Ne olur, çocuklara insan vücudunu ve anatomisini hiçbir detayı gizlemeden açıkça öğretin. Çünkü bedeni insanın tek gerçek serveti ve onun sorumluluğunu kendisi taşıyor. Doğruyu bilmeden ona iyi bakması ve sağlam tutması mümkün değil.
Yayın tarihi: 19 Ağustos 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/19/gny/eeroglu.html
Tüm hakları saklıdır.