* Şeker hastasıyım ve benim bacaklarımın dizden aşağısı çok sıcak oluyor, fazla ayakta duramıyorum. Biraz yürüyüş yapmak ya da koşmak istiyorum, fakat koşmaya dermanım olmuyor. Zaman zaman da özellikle ayaklarımda ağrı oluşuyor. Bunun nedeni nedir ve alabileceğim önlemler var mı?
Şeker hastalığı; ömür boyu insana eşlik edecek istenmeyen bir yol arkadaşıdır. Ondan kurtulmanın mümkün olmadığını bilerek, nasıl birlikte sağlıkla yol alınır bunu öğrenmek gerekir. Bu amaca yönelik dikkat edilmesi gereken üç temel konu vardır: 1- Doğru ilaç tedavisi 2- Doğru beden bakımı ve egzersiz 3- Doğru beslenme. Bu üç ayak gerektiği şekilde yerine oturtulmadığında, üzerine oturan şeker dengesi alt üst olur. Bunun sonucunda da şeker hastalığının istenmeyen etkileri ortaya çıkmaya başlar. Bunlardan biri de sizin yaşadığınız 'diyabetik nöropati'dir. Diyabetik nöropati; şeker hastalığının yol açtığı sinir hasarıdır. Zaman içinde kontrol altında tutulmayan kan şekeri, vücuttaki sinir hücrelerinde tahribata yol açar. Genel belirtileri; ayaklarda ve bacaklarda uyuşukluk, karıncalanma ve daha sonra ortaya çıkan ağrıdır. Bu şikayetler ellerde, kollarda ve vücudun diğer bölgelerinde de ortaya çıkabilir. His azalmasına bağlı olarak ayak yaralanmaları, bir de dolaşım bozukluğu varsa ciddi sonuçlar doğurabilir. Sonuçta baş dönmesi, ishal ya da kabızlık gibi sindirim problemleri, mesane iltihapları ve iktidarsızlık gelişebilir. Bunlardan sakınma, yukarıda belirttiğimiz kurallara uyarak iyi bir şeker kontrolü sağlamakla mümkündür. Sinir hasarından koruyacak doğru düzenlenmiş bir beslenme şekli için 6 önemli ipucu verilebilir.
BESLENMEYE DİKKAT!* İpucu 1: Her besin grubunun kapsandığı dengeli bir beslenme rejimi seçin. Eskiden beri bildiğimiz beslenme piramidini hatırlarsınız; ona uygun bir şekilde karbonhidratların, meyvelerin, süt ve ürünlerinin, et, balık ve tavuk gibi hayvansal gıdaların ve iyi yağın olduğu bir diyet, kan şekerini istenilen sınırlarda tutmanıza yardımcı olacaktır.
* İpucu 2: Yediklerinizi gün içine bölün. Aç kalıp, birdenbire çok yemek kan şekerinizi dibe yapıştırırken arkasından tavana vurdurabilir. Diyabetik nöropatisi olanların iştahı bir miktar azalacağından, yemekleri küçük öğünler halinde güne yaymak daha iyi olacaktır. Üç ana ve üç ara öğün, kan şekerinin kontrolünü kolaylaştırır.
ALKOLDEN UZAK DURUN* İpucu 3: Rafine şekerlerden yapılan tatlılar yerine kompleks karbonhidratlarla beslenin
. Kompleks karbonhidratlar; kan şekerinizi sofra şekerinin yaptığı gibi fırlatmazken, daha çabuk karnınızın doymasını sağlar. Siyah ekmek, meyveler, kabuklu pirinç, bulgur, baklagiller ve mısır iyi seçimlerdir.
* İpucu 4: Porsiyon deyince 'büyük porsiyonlar'ı unutun. Çoğu kişi gerçek porsiyonun ne kadar olduğunu öğrenince şok geçirir. Diyetinizde bir porsiyon karbonhidrat varsa bu sadece 1 dilim siyah ekmek ya da 1/2 su bardağı bulgur pilavıdır. Bir porsiyon et ise 100 gram pişmemiş et, tavuk ya da balıktır. Bu piştiğinde yaklaşık iki kibrit kutusu kadar kalır. Yani tıbbi porsiyonu, bol kepçe lokantasının porsiyonları ile karıştırmayın.
* İpucu 5: Alkolden uzak durun. Alkol vücuda girdiğinde, karaciğer mesaisini ona ayıracağından, kan şekerini düzenleme işini tam yapamayacaktır. Bu da kan şekerinde düşmelere ya da çıkmalara sebep olabilir. Bunun yanında alkol, diyabetik nöropatisi olanlarda ayak yanması ve ağrı gibi şikayetleri alevlendirir.
* İpucu 6: Daha az yağlı yiyin. Tip 2 şeker hastalarının 10'da 9'u fazla kiloludur. Kilo vermek; kan şekerini düşürebilir, daha enerjik hissetmenize yardım eder, halen sinir hasarı nedeniyle ağrılı ayaklarınızın üzerindeki ağırlığı azaltır ve kalp krizi ile inme riskini düşürür.
Yayın tarihi: 31 Temmuz 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/31/gny/haber,B766501ADFA34E90B9465129EF70D920.html
Tüm hakları saklıdır.