kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 14 Ağustos 2007, Salı
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
UMUR TALU
Dipsiz Kuyu

Aslında kuraklık yoktu

"Kasımda yağış azlığı vardı. Ama mevsim ortalamalarıyla Türkiye genelinde kuraklık yaşanmayacaktır.
Kuraklık
tehdidi yok. Son bir aydır Akdeniz kuşağındaki yüksek basıncın etkisinde olduğumuz için bu hava şartlarını yaşıyoruz. İklim değişikliğiyle ilgisi yok. Değişkenlik, Akdeniz kuşağında yer alan ülkemizin düzensiz yağış rejimi göz önüne alındığında oldukça makul görünmektedir."
Yukarıdaki "bilmiş" beyan geçen aralık ayı ortasında yapıldı.
Kim yapmış olabilir?
Türkiye'de hep olduğu gibi, "İşi en iyi bilen" kimse o:
Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürü Adnan Ünal.
Şimdi de aynı kurumun web sitesinde dün mevcut olan son "12 aylık değerlendirme" yi okuyoruz:
"Malkara hariç Marmara Bölgesi, Afyon dışında Ege Bölgesi; Eskişehir, Nevşehir, Kayseri, Gemerek, Konya Ereğli hariç İç Anadolu Bölgesi; Isparta, Mersin, Adana ve İskenderun dışında Akdeniz Bölgesi; Amasya, Hopa, Artvin ve Bayburt dışında Karadeniz Bölgesi; Güneydoğu Anadolu'nun güneyi ve batısı; Doğu Anadolu Bölgesi'nin batısı ile Van çevrelerinde kuraklık mevcut olup Amasra, İstanbul, Bandırma, Akhisar, Manisa, Bodrum, Marmaris, Muğla ve Milas'ta çok şiddetli kuraklık vardır. Temmuzda Batı ve bölgelerinde kurak bir dönem yaşanmıştır."
Açıkçası, "ülkemizin düzensiz bürokratik rejimi göz önüne alındığında", Müdür Bey'in "Kuraklık tehdidi yok" beyanının bu kadar yüksek bir yüzdeyle tutması "oldukça makul görünmektedir".
6 ay önce "Türkiye genelinde kuraklık yaşanmayacak" dedikten sonra, "şurası hariç, orası dahil" diye kuraklık, şiddetli kuraklık "değerlendirmesi" yapmak için hakikaten yüksek bir tahmin kabiliyetine sahip olmak gerekir.
Lakin yine de şu var:
O "kuraklık olmayacak" müjdesi verilirken dahi, "Ankara'ya içme suyu sağlayan barajların su toplama havzalarında yüzde 50 oranında yağış azlığı" biliniyordu.
Muhtemelen, erken seçim olmasa, Ankara su kesintilerine daha erken başlayacak, belki daha "makul" bir tasarruf, kesinti, takviye süreciyle bu denli ağır kokulu bir sefalet rezalet yaşamayacaktı.
Ama yine muhtemelen bile bile, seçimden önce su koyverildi ki oy verilsin; seçimden sonra da kokusu çıktı.

Biliyor musunuz; garip bir şey:
Meteoroloji'nin 90 milyon YTL'lik gider bütçesinde 2006 için 15 milyon liralık "sermaye gideri", yani makine, teçhizat alımı da öngörülmüş.
Herhalde "kuraklık" ı da daha iyi tahmin edebilmek için!
Ama o kalemin sadece yüzde 13'ü kadar, 1 milyon 980 bin YTL harcama yapılabilmiş.
Sanmayın ki tasarruftur.
"Dış kredi bulunamadığı için" önemli bir yatırım projesi, "Meteorolojik Radar Ağı Kurulması" gerçekleştirilemediğinden.
Dışarıdan para, Allah'tan da yağmur gelirse, "kuraklık yok tahmini" nin tutması da "oldukça makul görünmekte" dir.
Bir de gerçekten beyefendi, sempatik bir şahsiyet olan, rakiplerine karşı ağzını hiç bozmayan, eleştirileri olgunlukla karşılayan Wederson Gökçek Ankara için makul tahminlerde, makbul yatırımlarda bulunabilseydi...
Ama o da Belediye takımı Ankaraspor'dan Fenerbahçe'ye satıldı!
Ankaraspor takım kaptanı Batak ise durumu özetliyor zaten.

Not: Hürriyet Gazetesi'nin yaptığı, yani eşi başörtülü olan milletvekillerinin tek tek, il il ilanı bu ülke basın tarihindeki kara lekelerden biri olarak kalacak. Bununla, "kapı işaretleme" arasındaki mesafe çok kısadır. Bu tür bir ayrımcılık, işaretçilik, çetelecilikle çetecilik arasındaki mesafe de öyle.