Üç haftasını tamamlayan küresel dalgalanma boyutunu ve derinliğini artırarak, şekil değiştirerek devam ettiriyor. Geçen haftaki seyrinde meydana gelen en önemli değişiklik mortgage krizine bağlı olarak hedge fon batışının Avrupa kıtasına sıçraması ve ondan da önemlisi bir likidite krizine dönüşmesiydi. Sırada hangi fonun veya bankanın zor duruma düşebileceği korkusu bankalararası borçlanma piyasasını kilitledi. Bazı bankalar birbirine borç vermekten korktular. Faiz oranları yükseldi. Perşembe ve cuma merkez bankalarının devreye girerek bankalara 300 milyar dolara yakın borç vermeleri, olayın geldiği boyutu yansıtması açısından önemli. Tıpkı Türkiye'nin 2000 Kasım ayında yaşadığı likidite krizi şimdi küresel bazda gerçekleşiyor.
- Batıkların devamı gelir mi?- Küresel dalgaya yol açan ABD konut piyasasındaki durgunluk ve yüksek riskli mortgage kredilerinin geri ödenmesi sorunu devam ediyor. Henüz kötüleşmenin sonuna gelindiğine dair kanaat ve veri yok. Şimdiye kadarki batıkları toplasan belki 15-20 milyar dolar eder. Ama bir süre önce ABD Kongresi'nde sunum yapan ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı
Ben Bernanke, "Mortgage batıklarının 50-100 milyar dolara varabileceğini" söylemişti. Bu rakama varmak için daha gidilecek yol var. Üstelik sorun kredi sorunu ve giderek likidite krizi haline geldi. Bu da batık oranını ve sayısını artırabilir. Bu tür haberler geldikçe de piyasalar daha fazla etkilenebilir.
- Küresel büyümeye etkisi- Burada finansal piyasalardaki kötüleşmeye karşılık henüz reel ekonomide kötüleşme olmadığı, hatta dünya ortalama büyümesinin yüzde 5.2 gibi yüksek tahmin edildiği söylenebilir. Eğer finansal piyasalarda gerçekleşenler sadece kendi alanında kaysaydı, reel ekonomiye sıçramasaydı tamam. Ama
krizler ya finansal sektörden çıkıyor ya da reel ekonominin sorunu eninde sonunda finansal sektörü de vuruyor. Eğer bu görüş doğruysa
finansal sektördeki dalgalanmanın boyutu büyür, süresi uzar ve bir krize dönüşürse, bunun eninde sonunda dünya büyümesini düşürmesi beklenmeli. Öncelikle ABD ekonomisinden başlayarak.
- Fed faizi düşürür mü?- Böyle bir durum da Fed'i ve Başkan Bernanke'yi yakından ilgilendirir. Çünkü Fed sadece enflasyondan değil büyümeden de sorumlu. Bernanke de piyasalardan ziyade reel ekonomi ve büyümeye karşı hassas. Bu açıdan
Fed'in normal faiz kararını vereceği 18 Eylül'ü beklemeden yeni bir adım atması, faiz indirimine gitmesi ihtimali arttı. Bu indirim piyasaların yönünü 180 derece döndürmeye yetmese de, kısa vadede piyasaları iyileştirebilir, orta vadede kötüleşmesini durdurabilir. Bu da, küresel kötüleşmeye karşı kısa vadede küresel bazda atılabilecek en önemli adım gibi görünüyor.
- Yabancıya karşı yerli etkisi- Bu dalgalanmaya solda yer alan tabloda görüldüğü gibi,
98.5 milyar dolarlık sıcak para ile girdik. Son bir aylık artışta hisse senetlerindeki değerlenme etkili.
Yabancıların bu yüksek portföyüne ve Türkiye'den gitmeye kalktıklarında verecekleri tahribata karşılık en büyük güvence ise yukarıdaki tabloda yer alan yerleşiklerin son bir yılda dövize yaptıkları olağanüstü yatırım olabilir. Bu koruma iki kanaldan olacak.
- Birincisi, küresel dalgalanma oluyor diye yerliler hemen koşup döviz almayacak. Zaten almışlar.
- İkincisi de, Türkiye'den çıkmak isteyen yabancıların döviz talebini yapacakları satışlarla karşılayabilirler. Nitekim son haftada 1.5 milyar dolarlık satış yaptıkları da görülüyor. Yani bir yerde koruma amaçlı biriktirilmiş bu hesaplar aynı zamanda yabancılar üzernden para kazanmayla da sonuçlanıyor.
- Sonuç- "Karakter krizlerde oluşmaz, krizler esnasında gözükür." Robert Freeman
Bugünkü Tüm Yazıları
Dalgada güvence döviz hesapları
Yayın tarihi: 13 Ağustos 2007, Pazartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/13//haber,596A61EB4C004F22B93075F08B11D485.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.