5 YTL'ye 8 bin yıllık tarih turu
Haziran ayı sonunda beş gün süreyle yapılan 'Uluslararası Sevgi Gönül Bizans Araştırmaları Sempozyumu' kapsamında açılan 'Gün Işığında: İstanbul'un 8 Bin Yılı' sergisi, Marmaray projesi ve Sultanahmet Büyük Saray kazılarında bulunan eserleri ilk kez bir araya getirdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Vehbi Koç Vakfı'nın desteğini alan sergiyle birlikte, yine aynı mekânda, İstanbul Arkeoloji Müzesi'nin Yıldız Salonu'nda açılan 'Kalanlar' sergisi ise Bizans Dönemi'nden günümüze kalan eserlere yer veriyor. Assos salonundaki 'Gün Işığında' sergisinin imzacıları arasında, Prof. Dr. Ersu Pekin'in adı da var. Yıl sonuna kadar görülebilecek olan sergi, gizemli, keşfe açık düzenlemesiyle, tarih içinde sürprizli bir kent definesini keşfetme fırsatını veriyor. Kazı sürecinin video belgeseller ve tarihten günümüze ulaşmış planlarla harmanlandığı, kimi buluntuların nazik koruma iklimi nedeniyle su içindeki şeffaf kaplarda izlendiği serginin en ilgi gören yeri ise, Yenikapı'daki tarihi Bizans limanı ve burada bulunan tekneler ile, içerdikleri yüklerle ilgili buluntu, bilgi ve fotoğraflar. Sergide ayrıca türlü kandiller, küpeden kadehe uzanan gündelik eşyalar, hatta taraklar, sandaletler, oyun zarları ve satranç taşları ile, batıklara ait özgün ahşap parçaları ve sayısı onlarcaya ulaşan dinsel ritüellere dayalı objeyi görmek de cabası. Küratörlüğünü Prof. Dr. Ayla Ödekan'ın yaptığı 'Kalanlar' sergisi ise '12. ve 13. Yüzyıllarda Türkiye'de Bizans' altbaşlığı ile BEK / Bülent Erkmen'in özgün ve sıra dışı sergileme tasarımı eşliğinde hayata geçirilmiş. Yine, Vehbi Koç Vakfı'nın müzedeki Yıldız Salonu'nu restore ettiğini ve sempozyuma ev sahipliği yapan 110 kişilik salonu müzeye kazandırdığını da unutmamak lazım.
ÖMER KOÇ: 'SİYASAL SINIRLAR AŞILDI'
'Kalanlar' sergisi üzerine kaleme aldığı sunuş yazısında, Sergi Yürütme Kurulu üyesi Ömer M. Koç, şunu vurguluyor: "Bu sergi ile Türkiye'deki müzelerde bu döneme ait ve çoğu yayımlanmamış olan farklı malzemelerden yapılmış eserler bir araya getirilerek, sanattaki kültürler arası etkileşimin izleri ile sanatın siyasal sınırları aşan, tüm insanlığa açık, evrensel özelliğinin ortaya konulmasına çalışılmıştır." Sergiye adını veren 'Kalanlar' kelimesine vurgu yapan 'kalmak' fiili, Ödekan'a göre geçmişten bugüne var olmayı ifade ederken, yok olana da gönderme yapıyor. Küratör Ödekan, Bizans kültürünü oluşturan nice paha biçilmez kültür nesnesinin, tarihteki en büyük yağma ile - bir çoklarınca sanılanın aksine - IV. Haçlı Seferi sırasında kenti ele geçiren Latinler tarafından yapıldığını da mütevazı bir dille hatırlatıyor. Hatta Venedikliler ve Franklar tarafından bölüştürülen bu parçaların kapsamlı bir envanteri bile, 1876 yılında Le Comte Riant tarafından çıkartılmış. Kalanlar sergisi ile, Bizans kültürünü oluşturan çeşitli tarih, atölye ve yörelere dair sayısız tabak, ayin Haçları, Sumela İncili'nin de aralarında olduğu bir çok dinsel ve tarihsel objenin buluştuğunu görmek mümkün. Sergi, ekmek damgalarından ayı saplı antik bıçak örneklerine, cennet veya pastoral temalı kemik kaplama levhalardan Bizans elitine ait mühürlere, bilezik ve küpelere uzanan zengin bir koleksiyonu bir arada ortaya koyuyor. Öğrencilere ücretsiz bu sergiler, Pazartesi hariç her gün, 9.00 ile 17.00 saatleri arasında, 5 YTL'lik bilet karşılığı izlenebiliyor. (Arkeoloji Müzesi / Tel:0212 520 77 40 - 41)
Yayın tarihi: 10 Ağustos 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/10/cm/haber,C952DA7C4DEE4A5282E222C3545F3806.html
Tüm hakları saklıdır.