Türk burjuvazisi Basel'de

Gözlerimle gördüm. Basel Sanat Fuarı'nın açıldığı sabah 11.00'de ünlü galeri Paolo Cooper'in duvarları Sherrie Levine, Rudolph Stiegel ve Kelley Walker gibi isimlerle doluydu. 10 dakika içinde aynı galerinin önünden yeniden geçtiğimde yani saat 11.10 gibi duvarların hepsini kırmızı, eserlerin satıldığını belirten noktalar sarmıştı. Ünlü koleksiyoner Anne Mosseri Marlio da "Ne yani hiçbir şey kalmadı mı?" diye bağırıp duruyordu. Kulaklarımla işittim. New Yorklu sanat tüccarı William Acquavella, Magritte, Twombly, Warhol ve Freud'dan günde 10 resim satmış. Alıcıların yüzde 80'i Avrupalıymış. Amerikalılar eskisi gibi para harcamıyorlarmış. Türk galeri Galerist yine Türkiye'nin Basel Sanat Fuarı'nda gururu oldu. Taner Ceylan, Haluk Akakçe gibi isimlerle fuara katılan Galerist, Taner Ceylan'ın son dönem yine son derece mahrem, incelikli işleriyle büyük ilgi topladı. Hollandalı bir müze Ceylan'ın bütün resimlerine talip oldu. Ayşe Erkmen fuara Barbara Weiss Galerisi'yle katılırken Kutluğ Ataman'ın New Yorklu galericisi Lehmann Maupin, Tracey Emin, Teresita Fernandez, Do-Ho-Suh gibi isimlerin yanında Ataman'ın tropikal güve koleksiyoncusu Stefan'ı portrelediği filmini, beş ekrandan oluşan bir yerleştirmeyle gösteriyordu. Türk burjuvazisinden Basel Sanat Fuarı'na ilgi büyüktü. Ömer Koç sergiye Çiğdem Simavi'yle geldi. Güler Sabancı, Füsun Eczacıbaşı, Zeynep Fadıllıoğlu, Adil Karadeniz Basel'de galeri galeri dolaşıp duruyorlardı. İstanbul Modern'in karizmatik direktörü David Elliott da Basel sanat fuarına bu kez kız arkadaşı Rachel'sız, Bülent ve Oya Eczacıbaşı'yla gelmişti. Uluslararası fuarların tek yerli galericisi Murat Pilevneli de elbette fuar boyunca boş durmadı. Yeni bir ikiliyi bünyesine kattı. St. Martins kolejinden mezun Can Sayınlı ve Jorgen Ekvoll, popüler kültür sloganları içeren ipek hereke halılar üretiyorlar. İkili yeni sezonda Galerist'le çalışacak ve kışa solo bir sergi yapacak. 6. İstanbul Bienali'nin sempatik küratörü Paolo Colombo da Basel Sanat Fuarı'ndaydı. Her zamanki gibi alçakgönüllü ve cana yakındı. Norveç'in dahi çocuğu hem romancısı hem çağdaş sanatçısı, Rene Block'un keşfi Matias Faldbakken de fuara solo bir sergiyle katıldı. Faldbakken'in sergisi, konusunu yazar Arthur C. Clarke'ın 2001: Uzay Macerası filmi sırasında Stanley Kubrick'le çalışırken tuttuğu günlüklerden alıyordu. Faldbakken'in son romanı temmuzda piyasaya çıkacakmış... İşte böyle... Özel uçağım yok lakin 'Grand Tour'u tamamlamaya niyetliyim... Haftaya Documenta'da olacağım... Şimdilik esen kalın...