Ne pahasına olursa olsun Pakistan'a döneceğim

Penazir Butto, 35 yaşındayken Müslüman bir ülkenin ilk kadın başbakanı olarak tarihe geçti. 1988 yılında geldiği görevinden, isminin birtakım yolsuzluklara karışması üzerine uzaklaştırıldı. Fakat Butto bundan yılmadı. 1993'te hükümeti yeniden devraldı. Fakat yolsuzluklar ve onunla işbirliği halindeki mafyanın işlediği cinayetler yüzünden yeniden görevden alındı. Bu davalar yüzünden 1996 yılında ülkesinden ayrıldı. 10 yıldır Pakistan Halk Partisi (PPP) liderliğini ülke dışından yürütüyor.

MÜŞERREF ISTIYOR

Butto'nun ismi son birkaç aydır dünya basınında hiç olmadığı kadar yer alıyor. Bunun en büyük nedeni Pakistan lideri Pervez Müşerref'in özellikle halk desteğini kaybetmesi. Ve ekim ayında yapılacak devlet başkanlığı seçimine, halk tarafından desteklenen Butto'yu arkasına alarak girmek istemesi. Biz de ismi dünya medyasının manşetlerinden inmeyen bu kadın siyasiyle ülkesinin kader seçimlerini ve son dönem siyasi gelişmeleri konuştuk:

DEMOKRASIYE GÖLGE

* Parti hazırlıklarını ve manifestoyu tamamlayınca Pakistan'a döneceğim. Partim PPP'ye son anketlere göre yüzde 30 halk desteği var. Şu anda ülkede en çok destek alan parti. Bu bile dönmem için yeterli bir neden. Ne pahasına olursa olsun Pakistan'a geri döneceğim. Bunun için her şeyi riske atmaya hazırım.

* (Devlet başkanlığı ve ordu liderliği görevlerini birlikte yürüten Müşerref'i kastederek) Üniforma içindeki devlet başkanının konumu net değil. Partim PPP, üniformalı devlet başkanına karşı. Ayrıca askeri ve siyasi yönetimin aynı elde olmasını kabul etmiyor. Pakistan halkı da üniformalı devlet başkanı istemiyor. Pakistan halkının demokrasi isteğine gölge olacak hiçbir şeyi kabul edemeyiz.

* El Kaide Pakistan'da askeri diktatörlük olduğu sürece daha da güçlenecek. 1 Eylül sonrası Taliban yenilmişti. Şimdi askeri diktatörlük altında tekrar güçleniyorlar. Batılı güçlerin Pakistan'dan ayrılması düşünülemez. Barış istiyorsak bedeli var.

İLİŞKİLERİMİZ YAKIN

* Pakistanlılar, Türklere hayran. Türkleri çok yakın dostlarımız olarak görüyoruz. Pakistan'ın Türkiye ile çok yakın ilişkileri var.

* İngiltere'de tolerans olduğuna inanıyorum. Bu son derece önemli. Tüm dinlere saygı var. Eğer tüm dinlere saygılı olunursa barış da gelir. Dünya barışı İslam için de çok önemli. Dini bireylere bırakmak lazım. Devlete değil...

* Başbakan olduğum dönemde hükümet olarak Taliban'ın ilk dönemlerinde destekçisi olduk. Bunun da ne yazık ki bugünkü radikallerin yaratılmasında payı var. O zaman yanlış yaptığımızı kabul ediyoruz.