Tutuklu 12 G.Saray taraftarı tahliye edildi

Galatasaray-Fenerbahçe takımları arasında geçtiğimiz Mayıs ayında oynanan derbi maçta çıkan olaylara ilişkin davanın ilk duruşmasında, tutuklu yargılanan 12 sanık tahliye edildi.

Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, 12'si tutuklu 27 sanık katıldı.''Kamu malına zarar vermek'', ''görevli polisi yaralamak'' ve ''polisin görev yapmasını engellemek'' suçlarından yargılanan sanıkların kimlik tespitlerinin ardından ifadeleri alındı.

Mahkeme heyeti, 12 tutuklu sanığın tahliyesine karar verdi. Galatasaray ile Fenerbahçe arasında Ali Sami Yen Stadında 19 Mayıs 2007 tarihinde oynanan Turkcell Süper Ligi müsabakasında çıkan olaylar sırasında 18 emniyet mensubu da çeşitli yerlerinden yaralanmıştı.

Derbi maçta çıkan olaylara ilişkin davanın ilk duruşmasında ifade veren sanıklar, suçlamaları reddetti. Şişli 2. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Gökhan Osman, Cahit Mandeş, Sinan Başyurt, Emin Mede, Gökhan Korkut, Ercan Atar, Dinar Sarıgül, Şükrü Özel, Çağatay Hız, Erkan Yağızer, Mahmut Cihan Talu ve Uğur Karaaslan katıldı.Tutuksuz yargılanan Armağan Oral Köknel, Zafer Eroğlu, Yılmaz Tutuş, Halit Hakan Erdem, Faruk Can Talu, Armağan Yonta, Kamil Mahmutdayı, Aret Atan ve Utku Merve'nin de geldiği duruşmada, diğer tutuksuz sanıkların avukatları hazır bulundu.

Duruşmada ifade veren sanıklardan Erkan Yağızer, kombine kartının bulunduğunu, maçta polisle olayları çıkartanlar arasında kaldığını söyledi. Gazete bayisi olduğunu belirten Yağızer, ''polise sandalye atmak ve mukavemet'' suçundan tutuklu bulunduğunu, ''sahaya bu zamana kadar su bile atmadığını'' anlattı.

''Maç gününe kadar karakol yüzü görmediğini'' ifade eden Yağızer, subay çocuğu olduğunu, üniformaya saygı duyduğunu, yaşanan olaylardan üzüntü duyduğunu belirterek, tüm polis teşkilatı ve adalet mensuplarından özür dilediğini söyledi.

Sanıklardan Mahmut Cihan Talu ise ''Galatasaraylı olduğunu fakat fanatikliğinin bulunmadığını, kombine kart sahibi olduğunu'' söyleyerek, olayların kendisinin tribüne girmeden başladığını savundu. Yaklaşık 80 gündür tutuklu olduğunu belirten Talu, bu sürede eşinin doğum yaptığını belirterek, tahliyesini istedi.

Sanıklardan Şükrü Özel ise ''yüce adalete sığınıyorum'' diyerek tahliye talep etti.Tutuksuz sanıklardan Yılmaz Tutuş da tribün lideri olduğu için polislerin kendisini yardıma çağırdığını söyleyerek, ''Ben polise yardıma gittim. Olayları, onların isteği üzerine önlemeye çalıştım. Onlar da beni sanık olarak gösterdiler. Suçsuzum, beraatimi istiyorum'' dedi.
Tutuksuz sanıklardan Aret Atan ise olaylarla ilgisinin olmadığını, olaylar sırasında tuvalette bulunduğunu söyleyerek beraatini istedi. Cumhuriyet savcısı, dosyada mevcut deliller ve tutuklulukta geçirdikleri süre dikkate alınarak tutuklu sanıkların tahliyesini istedi.

Tutuklu 12 sanığı tahliye eden mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

İDDİANAME

Şişli Cumhuriyet Savcılığınca hazırlanan iddianamede, 27 sanığın, ''kamu malına zarar vermek'', ''görevli polisi yaralamak'' ve ''polisin görev yapmasını engellemek'' suçlarından 3 ile 14 yıl arasında değişen çeşitli hapis cezalarına çarptırılması isteniyor.

İddianamede, olayların bir kısmının, kendilerine ''ultraaslan'' adını veren grubun üyesi olan bir taraftar topluluğunun sahayı terk etmek istememeleri nedeniyle çıkan tartışmadan sonra meydana geldiği ifade ediliyor. Bu grubun üyesi olan bir kısım taraftarın polise saldırdığı ileri sürülen iddianamede, internette siteleri de bulunan bu grubun ayrıca alt gruplarının oluşturulduğu, bu alt grupların da toplu olarak oturdukları, bunların oturdukları yerlerde olayların başlayarak tüm sahaya yayıldığı anlatılıyor.

İddianamede ayrıca, Türkiye'de futbol terörü kavramının önceki yıllardan farklı boyutlara taşındığı belirtiliyor. Eskiden bireysel kavgaların çıktığı vurgulanan iddianamede, son yıllarda ise taraftar topluluklarının çeşitli dernekler ve internet sitelerinde gruplar oluşturdukları, bu grupların topluca belli bir bölgede bilet satın aldıkları, satın aldıkları kısımla ilgili olarak taraftar sayısı ve diğer aktivitelerle ilgili olarak futbol kulübünün yöneticileri ile temasa geçerek kendilerini kulübün yönetiminde söz sahibi etmeye ve çeşitli taleplerini de bu şekilde kulüplere kabul ettirmeye çalıştıkları dile getiriliyor.

Bu tür grupların sadece Galatasaray'da değil diğer takımlarda da değişik şekillerde mevcut olduğu belirtilen iddianamede, futbol terörünün esas kaynaklarının bu tür organize yapılanmalardan kaynaklandığı, bütün kulüplerin bu tür yapılanmalara karşı mesafeli davranması ile futbol terörünü kısmen önlemesinin mümkün olduğu ifade ediliyor.

AA