kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 5 Ağustos 2007, Pazar
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC

Sezen Aksu istediği haberi yaptırıyor istemediğini yaptırmıyor

01.07.2007
- Bir dönem herkes korkardı sizden. Magazinin en tepedeki ismi ve açığını bulduğunda ünlüleri acımasızca köşeye sıkıştıran biriydiniz...
- Acımasız demeyelim de, doğru olanı yazan diyelim! Bizim eleştirdiğimiz normal vatandaş değil ki, sanatçılar. "Bizim özel yaşantımız yok mu? Ben balkonum da güneşlenemez miyim?" diyorlar... Ama onlar sıradan insanlar değil, bunu anlamıyorlar.

- Gazetenin magazin müdürüyken bir gün SABAH'la yollarınız ayrıldı. Merak ediyorum, mesleğin zirvesinde ve bu kadar etkiliyken birdenbire işsiz kalmak sizi nasıl etkiledi? O dönemi nasıl atlattınız?
- Ben o müesseye çok emek vermiştim, yeri geldiğinde gazetede yatıyordum. Ayrılınca tabii ki çok üzüldüm ama her olay bir tecrübedir. Çok şey yaşayıp öğrendim bu meslekte. Bunu da bir tecrübe olarak görüp ders çıkardım kendime. 'Demek ki bu da olabilirmiş. Yerimize başkaları gelebilir, biz başka işler yapabiliriz... Ama hayat devam ediyor,' diye. Şimdi geçmişe ve o üzüldüğüm günlere bakınca, şükrediyorum. Çünkü o gün ayrılmasaydım, bugün kendi işimin patronu olamayacaktım.

- Zaman zaman kayırdığınız kimse olmuyor mu?
-
Kayırma derken, doğru sanatçılara doğru haberler yaparız. Ama biraz önce dediğim gibi çok havalı ve kendini bu dünyanın kralı sananlara, bu dünyanın kralı olamayacağını göstermek için de yaptığı tüm şımarıklıkları, ukalalıkları da birebir yansıtırız. Ama elbette sanatçıların bazı haberlerini görmeyiz, bu bizim inisiyatifimizde.

- Magazin basınıyla en iyi başa çıkanlar kimler?
- Bunların başında Gülben Ergen gelir, çok beceriklidir bu konuda.

- Nasıl beceriyor bunu?
- Doğru insanlarla, doğru şekilde temas kurar. Saygısızlık yapmaz. Mesaj bırakırsınız hemen döner. Bir magazin müdürü ya da programının başındaysanız, sizin için en önemli şey bir ünlüye direkt ulaşmaktır çünkü. Ulaşamazsanız ikinci şahıslardan, menajerlerden duyduklarınızla haber yapıyorsunuz. Kimi zaman da duyduklarınız doğru olmuyor, menajerler sizi yanlış anlıyor. Zaten bizdeki menajerlik sistemi de bir âlem. Şımarıklık yapıp dünya starlarının menajeriymiş gibi "Sorularınızı alayım," falan yapıyorlar.

- Siz mesaj bıraktığınız halde dönmeyende mi var?
- Mesela Hülya Avşar, ama o bambaşka bu camiada. Bunları aştığını sanıyor, Sezen Aksu gibi olmak istiyor ama arada bocalıyor şu an. Hem muhatap almak istemiyor, hem aşağıda kalmamak...

- "Sezen Aksu gibi olmak istiyor," derken Sezen Aksu'nun nesi var?
- Sezen Aksu bambaşka bir kategoride. Müritlerin müriti oldu, kendi camiası var artık. Görüntü vermek istemeyebilir, kendi ruh halini saklamak isteyebilir, bunu da anlıyorum. Dünyanın her yerinde belli bir yere gelene kadar insanlar basını kullanır, sonra araya perdeler koyar. Anlaşılır bir şey bu... Ben Ajda Pekkan'ı çok seviyorum. Bu camiadaki en iyi yürekli kadın olduğuna inanıyorum. Sezen Aksu bile 'Sezen Aksu' olmak için Ajda Pekkan'ı örnek almıştır. Ama Ajda Hanım bu politikaları tam yapamadığı için, bence hak ettiği yerde olmadı hiçbir zaman. Çok daha iyi konumlarda olabilirdi.

- Siz Sezen Aksu'nun çok politik olduğunu mu düşünüyorsunuz?
- Tabii, bu işi çok çok iyi beceriyor.

- İstediği zaman istediği haberi yaptırabilme gücü var deniyor, öyle mi gerçekten?
- Aynen öyle çünkü şu anki yayın yönetmenleriyle hep geçmişten tanışıklığı var... Her sanatçı kendi kategorisine göre biriyle muhatap olur. Eskiden en önemli şey muhabirlikti çok havalıydık... Ama şimdi öyle değil.
Haberin fotoğrafları