Sienna Miller Edie'de oyunculuğundan çok güzelliğini sergiliyor.
'O kız'ın hikâyesi
1960'lar New York'unun Andy Warhol ve onun 'Factory'si çevresinde dönen sanat ortamı, 'fırsat olsa da değinsek' diye bakılan, basının da sinemanın da bayıldığı, mitleştirmeye müsait hikâyelerle dolu. Yeraltından beslendiği halde, zamanında gündemi sallayacak kadar da pop bir kıvamda görkemli bir dönem ne de olsa. Warhol'un dönemin ne kadar efsane ismi varsa, David Bowie'den The Velvet Underground'a birçoğuyla yolunun kesişmiş olması, onun çevresine teğet geçen herhangi bir filmi, ünlüler geçidine çevirebilir kolaylıkla. Malzemenin zengin olması, asla filmin de benzer bir sonuç vereceğinin garantisi değil tabii. Edie / Factory Girl, pop-art'ın yaratıcısının yakın çevresine pop'un yüzeysel çerçevesinden bakan filmlerden biri. Bu kez o çevrenin merkezinde, Warhol'un 1965-66 yıllarında yakın dost olup filmlerinde oynattığı ve sonradan olaylı bir şekilde yolunun ayrıldığı, 'mutsuz zengin kız' hikâyesiyle meşhur Edie Sedgwick var. Kısacası bu kez, hikâyesi son derece basit sebepsonuç ilişkilerine indirgenen kişi, o. Gwyneth Paltrow'lu Sylvia filmini hatırlarsanız, bundan Sylvia Plath bile kurtulamamıştı, partilerin aranan kızı Edie nasıl kurtulsun?
İNANDIRICILIKTAN UZAK
Sedgwick'in perdedeki biyografisine vasat bir kader çizen, öncelikle filmin senaryosu. Filmde olayları toparlamak için sık sık Edie Sedgwick'in (Sienna Miller) kendi ağzından dış ses anlatımına yer verilmiş ama filmdeki Edie'nin bize pek de ilginç açıklamalarda bulunduğu söylenemez. Bu sahneler daha çok, filmdeki olay örgüsünün anlatmaya kadir olamadığı duygusal dengeleri beylik cümlelerle özetlemeye yarıyor. Warhol'un (Guy Pearce) etrafında toplanmış bohem gençlerin inandırıcılıktan uzak bir fon oluşturduğu filmden, çıka çıka şöyle biyografik başlıklar çıkıyor: Hiper zengin fakat bedbaht ailenin sorunlu kızı Edie, Cambridge'teki sanat okulundan ayrılıp New York'a gelir; Andy Warhol'la tanışıp derhal kaynaşır ve hem onun film yıldızı hem de partilerin en sükseli kızı haline gelir; fotomodellik yapar; uyuşturucuyla sıkı fıkılığı yüzünden moda dünyasından dışlanır; (alenen Bob Dylan'ın örnek alındığı) müzisyen Billy Quinn (Hayden Christensen) ile ilişki yaşayıp onun etkisinde kalarak Warhol'dan uzaklaşır ve artık trajik sonuna yaklaşmıştır... İnanın filmi izledikten sonra, Edie Sedgwick veya söz konusu ortam hakkında, şu saydıklarımdan daha fazla izlenim edinmek mümkün olmuyor. Belki başka bir senaryo veya başka bir yönetmen daha farklı sonuçlar çıkarabilirdi ancak, Miller'ın da Edie rolünde güzel görünmek dışında bir yere varabildiği söylenemez. 60'lar New York'unun yeraltı sanat camiasında geçen bir filmde müziğin son derece belirsiz bir yerinin olması, Edie'deki anlatımı kurulaştıran bir başka neden. Bob Dylan'ın, filmdeki 'dolaylı' yansıtılışındaki imalar hakkında açtığı davaya gelince; bu, içinden çıkması zor bir hikâye fakat sadece Christensen tarafından büyük ve cool görünmek için çırpınan bir oğlan çocuğu gibi oynandığı için bile şikâyette bulunabilirdi.
EDIE (Factory Girl)
Yönetmen: George Hickenlooper
Senaryo: Aaron Richard Golub, Captain Mauzner, Simon Monjack Görüntü: Michael Grady
Müzik: Ed Shearmur
Oyuncular: Sienna Miller, Guy Pearce, Hayden Christensen/ Amerikan yapımı.
Yayın tarihi: 4 Ağustos 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/04/ct/haber,E7D63E7027394121BD8B40D47665D58C.html
Tüm hakları saklıdır.