Aşırı sıcaklar vücudun ısı ayarını bozuyor
Uzmanlar, sıcak ve aşırı nemli ortamlarda bulunanların risk altında olduğunu belirtiyor..
Aşırı sıcakların geri dönmesi ve bazı bölgelerde sıcaklıkların 45 dereceye ulaşmasıyla birlikte, sıcak bitkinliği, sıcak krampları, sıcak çarpması ve kırgınlık, ateş, titreme denilen rahatsızlıklar ortaya çıkıyor. Uzmanlar, sıcak ve aşırı nemli ortamlarda bulunanların risk altında olduğunu belirtiyor.
Acıbadem Bursa Hastanesi'nden Kardiyoloji Uzmanı Dr. Cem Heper, insan vücudunun sadece 1,5 derecelik ısı artışına dayanabileceğini belirterek, "Özellikle klimalı serin ortamlardan çıkıp, aniden aşırı sıcakla karşılaşanların yanısıra, sıcak ve aşırı nemli ortamlarda bulunmak zorunda kalanlarda tehlike daha fazla. Çünkü vücudun ısı ayarı bozuluyor" dedi.
Acıbadem Kadıköy Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Şirin Parkan ise aşırı sıcaklardaki sıvı kaybının oluşturacağı tehlikelere karşı uyararak şöyle konuştu: "Sıvı kaybı, şeker koması, ishal, aşırı kusma ve kan kaybına bağlı olarak ortaya çıkabilir. Bu rahatsızlıklar da, sıvı kaybının zamanında giderilememesi durumunda böbrek fonksiyonlarını olumsuz etkileyerek yetmezlik oluşmasına yol açabilir."
Dr. Cem Heper, nem oranının yüzde 50'den az olduğu ortamlarda, 21-29 derece arasındaki hava sıcaklıklarının sağlık için idael olduğunu belirterek, "Ancak bu değerlerden yüksek sıcaklıklarda çeşitli rahatsızlıklar oluşuyor. Havanın kuru olduğu ortamlarda terin hızla buharlaşması vücuttaki ısının azalmasını sağlayarak yeterli soğutmayı sağlıyor. Nemli ortamlarda ise terin buharlaşması ve vücuttan ısının uzaklaştırılması zorlaşıyor, sıcaklık artışı tehlike yaratıyor. Aşırı yorgunluk, alkol alımı, terlemeyi önleyici deodorantların kullanılması ve su kısıtlaması da sıcaklık artışlarına uyumu bozarak, hastalanmaya yol açıyor." diye konuştu.
AŞIRI SICAKLAR KRAMP VE BİTKİNLİK YAPIYOR
Aşırı sıcaklar ve yüksek nem oranı, yeni doğan bebekler, hamileler, kalp hastaları, şeker hastaları, yüksek tansiyonlular ve yaşlılar için tehlike oluşturduğunu belirten Heper, hasta hamile ve bebeklerin sıcak havalarda serin yerlerde dinlenmesini öneriyor.
Dr. Cem Heper ve Dr. Şirin Parkan, aşırı sıcaklarda ortaya çıkan 5 rahatsızlığı şöyle özetledi:
"Sıcak krampları: Sıcaklık artışlarına bağlı olarak görülen sağlık sorunlarının başında, sıcak krampları gelir. Sıcak havalarda aşırı terleme ve sonucunda su ve tuz kaybının oluşmasından kaynaklanır. Tuzlu sıvıların alınması ile iyileşir.
Sıcak bitkinliği: Bu durumda halsizlik, düşük tansiyon ve ateş ile birlikte aşırı terleme hali vardır. Tedavide su kaybının giderilmesi, bozulmuş olan tuz dengesinin yeniden sağlanması ve hastanın serinletilmesi ile hızlı bir düzelme sağlanır. Kalıcı bir hasar oluşmaz.
Sıcak çarpması: Terleme ile yeterli soğutma sağlanamadığında vücutta ısı birikmesi olur ve ateş yükselir. Ateşin aşırı artışı bazı anormal şikayetlerin ve belirtilerin oluşmasına neden olur. Sıcak çarpması olarak bilinen bu durumda, aşırı huzursuzluk, endişe, görme bozuklukları, psikolojik bozukluklar, şuur kaybı, şok, koma ve hatta ölüm bile gelişebilir. Bu durumdaki bir hasta derhal sıcak ortamdan uzaklaştırılmalı ve vücudu dikkatle soğutulmalıdır. Bu hastalar kurtarıldıktan sonra, bazılarında sıcaklığa karşı kalıcı bir dayanıksızlık olur. Çünkü vücutlarının ısı ayar merkezlerinde kalıcı bozuklar oluşabilmektedir.
Termojenik Anhidroz: Sağlıklı kişilerin uzun süre sıcağa maruz kalması sonucu gelişir. Terlemeyi önleyen deodorantlar da bu durumun ortaya çıkmasında rol oynayabilir. Terleme baş ve boyun dışında aniden kesilir. Kırgınlık, bitkinlik, ateş, titreme, sersemlik gibi belirtiler görülür. Cilt kuru, makattan alınan ateş genellikle normal, koltuk altından alınan ateş ise yüksektir. Tedavisinde sıcaktan uzaklaşmak ve istirahat önemlidir.
Aşırı sıvı kaybı: Sağlıklı kişilerdeki aşırı sıvı kaybı. vücutta elektrolit dengesinin bozulmasına neden oluyor. Aşırı sıvı kaybı, böbrek yetmezliğine yol açabilir. Elektrolit dengesi bozulabilir ve bu beyin ödemi ve kalp aritmileri dahil olmak üzere bir çok organı etkileyecek sorunlara yol açabilir. Eğer ağızdan sıvı alımına bağlı bir yetersizlik sözkonusuysa, kaybı gidermeye yönelik olarak uygun sıvının damardan alınması gerekiyor. Şeker koması, ishal, aşırı kusma ve kan kaybında su içerek sorunun çözümlenmesi mümkün olmadığından, mutlaka bir sağlık kurumuna başvurulması gerekiyor. Çocuklar sıvı-elektrolit dengesine daha duyarlı oldukları için çok daha dikkatli ve tedbirli davranmak gerekiyor. Çocuklar su ihtiyaçlarını fark etmeyecekleri ve ifade edemeyecekleri için bunu akılda tutup bol bol su içirmekte fayda var."
Yayın tarihi: 2 Ağustos 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/02/gny/haber,1DCFD132689D4211B6B96708E4953858.html
Tüm hakları saklıdır.