UT
yaz boşluk bırak mesajını yaz 4122'ye gönder.
SMS:
?UT
ABD zurnasının zırt dediği yer
Hemen söyleyeyim. Suudi Arabistan'dır. Bölgede bir de "esas oğlan" İsrail var ama, zaten zurnanın zort, davulun puf, zilin tıs ettiği yer.
Suudi Arabistan, ABD'nin bölgeye dair tüm palavralarının turnusolü, tüm iddialarının balonu, tüm ikiyüzlülüklerinin kutsal toprağıdır.
"Terörle mücadele" nin, "Ortadoğu demokratikleşmesi" nin, "despot rejimlerin çökertilmesi" nin, "petrolün halklar, yoksullar, kalkınma için kullanılması" nın, "silahsızlanma" nın, "kadın hakları" nın, "hukuk" un, yani işgal, müdahale, dayatma, tahakküm, saldırı vesaire adına ne gerekçe, bahane varsa, zurnada artık kaç delik mevcutsa, zırtladığı yerdir.
Suudi Arabistan, ABD'nin dünyayı uyuttuğu "Binbir Gece Masalları" nın simgesidir.
Bölgenin, halkların hıyar yerine konulmasının, kabak gibi oyulmasının, birbirine tokuşturulmasının resmidir.
Biliyorsunuz işte...
11 Eylül'ü gerçekleştirdiği açıklanan isimlerin çoğu Suudi, Bin Ladin Suudi olduğu halde, ABD Irak'ı işgal etmişti.
Ortaya şu manzara çıktı:
ABD, Irak'ta Şiileri (çoğunluk) ön plana, yönetime çıkardı.
Direnişçiler ile "has teröristler" ise genellikle Sünnilerden oluştu.
Fakat Şiiler, derece derece, İran'la yakın.
Sünnilerin bir bölümü ise Suudi Arabistan'a.
Oysa İran ABD'nin düşmanı; Suudi Arabistan Krallığı ise dostu, müttefiki, üs yatağı, petrol kuyusu, silah ve bilumum mal, lüks tüketim müşterisi, ABD Hazinesi'nin, fonlarının süt annesi.
Üstelik ABD, mahcup ifadelerle olsa da, "Suudi Arabistan'ın meşru Irak hükümetini dinamitlemesinden rahatsız."
Lakin, ABD'nin "Şark kurnazlığı" o ki;
Irak'ta Sünnilere karşı Şiileri destekleyip sonra hepsini birbirine kırdırırken, bölgede de Şii İran'ı bir gün Sünni devletlere kırdırmanın, en azından vuruşturmanın hesabını yapıyor.
ABD yönetimi işte o Suudilere 20 milyar dolarlık yeni silah satacak. (Bizim de milyarlarca dolarlık savaş uçağı alımımız gündemde.)
İran'a karşı!
Aman şarlamasın, Kongre'de lobi bobi olmasın diye, İsrail'e 10 yıl için 30.4 milyar dolarlık silahlanma paketi sunuldu. Son 10 yıla göre yüzde 40 daha fazla buyruldu.
Suudilere verilecek silahların, İsrail'i menzile sokmayacak yerlere konuşlandırılması şartı da yolda.
"Bölgenin demokratikleşmesi" böyle bir şey işte!
Zaten kabaca emme basma tulumba:
ABD Suudiler'den petrol alıyor, dolar ödüyor.
Suudiler bu dolarlarla ABD'den mal alıyor; ama bakiyenin çoğunu hanedanın, zenginlerin tasarrufu olarak yeniden ABD'ye yolluyor, oraya yatırıyor. Bir kısmı ise El Kaide filan besliyor.
ABD, bu tasarrufları da kullanıp daha çok silah üretiyor, daha çok savaş finanse ediyor, bir de El Kaide ile mücadele etmek için harcıyor!
Ürettiği silahları da, misal Suudilere (bize de) satıyor.
En ufak tehditte dahi, o silahları kullanamayan Suudileri korumak üzere "Kutsal topraklar" a yerleşiyor, masrafları alıyor.
ABD oraya yerleştiği için daha fazla Arap genç El Kaide safına katılıyor. Daha fazlası Irak'a gidiyor, öldürüyor, ölüyor.
ABD onlara karşı Şiileri destekliyor. Şiiler güçlenince de İran nüfuzu artıyor diye Suudiler'e daha çok silah satıyor.
Peki biz neyiz?
"PKK yemi" ne takılmış, kendi halkından ürken, birbirine düşmanlıkta salınan, ABD PKK'yı halletsin diye kim bilir ne sözler veren, neredeyse yarısı Suriyeli, İranlı Kürtler'den oluşan PKK'yı ABD'nin en azından bu iki devlete karşı sepete attığını düşünmeyen, tabii PKK gölgesinde siyaset yapanı da bu emperyalist tezgahı dert etmeyen...
ABD senaryosunun en müthiş sahnesine, Şii-Sünni,
"İran ve diğerleri" hesaplaşmasına itilmesi düşünülen, bunun için belki Irak'a çekilecek, hem İsrail'le hem Suud hanedanıyla aynı safta istenen Türkiye'yiz.
Neyse ki Suudi Arabistan değiliz!
Yayın tarihi: 1 Ağustos 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/01//haber,96BA949F7EEA4CCD9F3CAD8565C9ECD5.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.