Bir Dilek Tut'ta tuhaf bir tartışma yaşanıyor. Bazı jüri üyeleri, iki fakir öğrencisine burs verebilmek için yarışmaya katılan müzik öğretmeni Ebru Hanım'ın öyküsünü, diğerlerine oranla "light" (hafif, önemsiz, değersiz anlamında) bulduklarını söylüyorlar. Bence fena halde yanılıyorlar. Diğer yarışmacılara bakıyorum, Akrabalarının sağlık sorunlarına çare bulmak için yarışıyorlar. İyi de zaten bu, her şeyden önce bir "görev"dir. Bunu asla bir "fedakarlık" olarak göremem. İnsan eşini, annesini, babasını, teyzesini mutsuz görmek ister mi? Bu durumu ortadan kaldırmak için "her şeyi" göze almak, niye "erdem" sayılsın ki? Bence asıl önemli ve değerli olan, bir köy öğretmeninin çıkıp, belki de bir daha hayatta karşılaşmayacağı iki öğrencisi için "mesleki kariyerini bile riske ederek" sahneye çıkmasıdır. Bundan daha "ağır" bir öykü olur mu?
Yayın tarihi: 1 Ağustos 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/08/01/gny/haber,DC79AC629B94497FA17137769B9003B3.html
Tüm hakları saklıdır.