AKP seçimi kazandığı için çok mutlu oldum

* Hülya Avşar'ın kardeşi olmak avantaj mıdır yoksa dezavantaj mıdır? Hem de büyük bir avantajdır! Ne var ki avantaj herkesin sandığı gibi Türkiye'nin en ünlü sanatçılarından birinin kardeşi olmamdan kaynaklanmıyor. Ablamın kişiliğinden doğan bir avantajdan söz ediyorum.

* Biraz daha açabilir misiniz? Önümde ablam gibi bir idol duruyor. İnsanlar idollerine yakın olamazlar, hep uzaktan takip ederler. Ben idolümle oturup sohbet edebiliyorum, yemek yiyebiliyorum, beraber uyuyabiliyorum, birlikte tatil yapabiliyorum. Dolayısıyla ablamı başarılı kılan felsefesini, hayata bakış tarzını ve duruşunu daha kolay özümseyebiliyorum. Bu da benim hayata tutunmamda büyük avantaj sağlıyor.

HÜLYA AVŞAR'I HİÇ KISKANMIYORUM

* Başarılı bir ablanın kardeşi olmak zor mu? Sonuçta kardeşler hep kıyaslanır... Birçok kez ablamla kıyaslandık. Ben hiç kimsenin kimseyle kıyaslanmamasından yanayım. Bizim ülkemizde böyle bir saplantı var. Kardeşler hep kıyaslanır. Neden? Taşlamak adına bahane üretmek için. Ben Hülya Avşar'ın kardeşi olmaktan yana hiçbir zaman zorluk yaşamadım. Kıyaslamalara ablamla birlikte gülüp geçtik. Hep ablamı kıskanmam, kavga etmemiz, küsmemiz beklendi. Ama bunlar beyhude beklentiler...

* Ablanızı hiç mi kıskanmıyorsunuz? Ablam kadar başarılı olmayı istiyorum ama hiç kıskanmıyorum. Ablam kadar başarılı olmanın; onu kıskanarak değil, onun niteliklerine sahip olmak için çalışmak gerektirdiğini bilecek kadar zekam var çok şükür! Biz üç kardeş, annemiz ve çocuklarla birlikte bir aileyiz. Aile geleneklerine sıkı sıkıya bağlıyız. Biz birbirimizi kıskanma genlerine değil, birbirimize destek verme aklına sahibiz.

* Ablanızla hiç kavga etmez misiniz? Ederiz tabii. Her kardeşin birbiriyle ettiği gibi biz de kavga ederiz. Ancak kavga sırasında kalplerimiz kırılmaz. Çoğu zaman 10 dakika sonra neden kavga ettiğimizi bile unutur, oturup birlikte kahve içeriz.

* İmajınız konusunda genellikle olumsuz görüntü daha ağırlıklı; iş konusunda ayran gönüllü olmanız ve gece gezmelerinde sarhoş hallerinizin görüntüleri yer alıyor... Herkese karşı önyargılı davranıyoruz. Karakter açısından zayıf olanlar; kompleksleri nedeniyle başkalarının üzerine giderek şeytani bir zevk alıyor. İş konusunda ayran gönüllü veya beceriksiz değilim. Sadece hayatımın bir bölümünden sonra yapmaktan dolayı mutlu olacağım işi, deneme-yanılma yoluyla bulacak bir lükse sahibim o kadar! Az içki içen biriyim ama yapımdan dolayı da çabuk çarpılıyorum. Televizyonlarda bir hafta boyunca benim aynı görüntülerim yayınlandığı için sanki her gece sarhoş olduğum izlenimi çıkıyor.

PARTİLERE KATILIP PARA ALACAĞIM

* Söz ettiğiniz lüks, Hülya Hanım'ın yaşamınızı maddi olarak ikame etmesi mi? Sanıldığı gibi değil. Ablamdan zaman zaman borç alıyorum. Ablam bana verdiği paraları hibe etmiyor ki. Bir köşeye yazıyor. Ben de para kazandıkça borçlarımı ödüyorum. Benim söz ettiğim lüks 'Hülya Bank'ta faiz işlememesi ve zaman kısıtlamasının olmaması. Ablam asla verdiği borcu silmez. Çünkü bana sürekli para vererek beni tembelleştirecek kadar zekasız değil.

* Genellikle nasıl para kazanıyorsunuz? Uzun bir süre modacılık yaptım. Oradan belli bir gelire sahip oldum. Şimdi ne istediğime daha yakın bir ruha sahibim. Oyunculuğa yöneldim. Yunanistan'a bir gezi programı hazırladım. Bir televizyon programı projem hayata geçmek üzere. Ayrıca Celebrity Fee (tanınma ücreti) sistemiyle de para kazanmayı hedefliyorum. Çeşitli parti, davet veya organizasyonlarda tanınmış olma kimliğimle yer alarak para kazanacağım.

* Bu sistem cidden Türkiye'de tutar mı? Elbette tutacak. Alan razı veren razıysa, ahlaksızlık ve usulsüzlük yoksa neden tutmasın. Sonuçta bu da ticaretin bir yüzü. Göreceksiniz benimle birlikte bu sistem oldukça yaygınlaşacak.