Hürriyet'in reklamı eksik!

Evet, senaryo insanı heyecanlandırıyor. Evet, Ferzan Özpetek'in çektiği filmdeki görüntüler çok etkileyici. Reklamın anlatmak istediği şeyde de insanın içini ısıtan, rahatlatan bir şey var. Hepsi doğru. Ama birkaç kez izleyince şunu fark ettim: Devamı varsa bilemem, ama bu haliyle reklam eksik. Çünkü babaanne dâhi olsa, bir tane bile türbanlı kadın yok. Yöneticilerinin eşlerinin neredeyse tamamı türbanlı olan bir parti, iki gün önce yüzde 50'ye yakın oy aldı. Ama bu reklamda temsil edilmiyor. Reklamlarda genel olarak karşılaştığımız modern, yüzü Batı'ya dönük, Batılı görünümlü aileden ya da geleneksel ama yine Batılı olan (babaanne başörtülüdür sadece) ve yüksek tavanlı evlerde oturan geniş aile tipinden artık vazgeçmeli reklamcılar. Yeni ve yüzü Batı'ya dönük aile tipinin içinde türbanlı insan da vardır. Türbanlı insan gerici değildir, türban gericilik belirtisi değildir, (tıpkı uzun saçın ilericilik belirtisi olmadığı gibi). Gerçekçi bir mesaj vermek isteyen, bunu artık dikkate almalı. Bir de aslında çok olumsuz olduğunu düşündüğüm bir alt mesaj var bu reklamda. Toplumdaki farklı görüşler (elbette burada hepsi yok) ailenin çocuklarının ağzından verilmiş. Yani "Bunlar çocuktur, fazla ciddiye almamak lazım, evin büyüğü 'Hadi yemeğe,' deyince susar, unuturlar."

FARKLILIK VAR MI?
Bu yaklaşım, farklılık diye dile getirilen şeylerin, aslında hiçbir önemi olmadığı, aslında farklılık olmadığı vurgusu yaratıyor ki bu gerçek değil. Farklılıklar önemlidir. Evet, bir aileyiz, evet aynı ülkede ve bir arada yaşamak istiyoruz, karşılıklı saygı bekliyoruz ve bunu hak ediyoruz. Ama spor olsun diye de farklı değiliz. Farklıysak, farklı düşünüyorsak bir nedeni var. Hem her ailede çocuklar öyle ha deyince masaya oturmaz. Otursa da bu bir saygı ve terbiye göstergesidir, anlıktır. Gerçekte hiçbir sorunu çözmez. Üstünü örter.