Arınç: Bir sonraki seçimde hedef yüzde 70
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Bülent Arınç, memleketi Manisa'da seçim zaferi kutlamalarına katıldı. Arınç, burada yaptığı konuşmada, bir sonraki seçimlerde hedefin yüzde 70 olduğunu söyledi.
İkinci sıradan ikinci kez milletvekili seçilen Hasan Hüseyin Tanrıverdi tarafından Saruhan Otel'de havuz başında verilen yemekte konuşan Meclis Başkanı Bülent Arınç, yemeğe katılan partililere bundan sonraki seçimler için hedef koydu. Bir dahaki seçimlerde hedefin yüzde 70 olduğunu dile getiren Arınç, Türkiye'de yüzde 46.5 oyla 16 milyon kişinin AK Parti'ye oy verdiğini hatırlatarak, bunun müthiş bir rakam olduğunu, geçen seçimlerde 11 milyon oy aldıklarını bu oyu 5 milyon artıran bir parti ile karşı karşıya olduklarını aktardı. Seçim bölgesi olan Manisa'nın da bu artırmadan nasibini aldığını ifade eden Arınç, "2002'de 200 bin civarında olan oyumuz, bu seçimde 300 binin üzerine çıktı. Bu başarı herkesin parmak ısırdığı, takdir ettiği, gıpta ettiği ve artık geçmişte eleştirse bile hakkını teslim ettiği bir seçim sonucu oldu." dedi. Manisa'da 18 binden fazla geçersiz oyun olduğunun dikkatlerini çektiğini dile getiren Meclis Başkanı Arınç, "Bu iptal oyların yeniden sayılması ve değerlendirilmesi konusunda bütün ilçelerimiz itirazda bulundu. Birkaç ilçede yapılan ve şu ana kadar neticesini aldığımız oylamalarda 350 civarında yeni AK Parti oyu tespit edildi. Ve bunlar iptallerin içinden çıktı. Sonuç itibariyle neticenin değişip değişmeyeceğini bilmiyorum. Ama arkadaşlarımız büyük bir gayretle hukuki açıdan hazırlıklarını yapmışlardı, dilekçelerini hazırlamışlardı ve bütün ilçe başkanlarımız seçim kurullarına bu itirazlarını zamanında yaptılar" diye konuştu.
Türkiye'nin partisi olacaklarını ifade eden Bülent Arınç, şunları söyledi: "Bu seçim kampanyasında arazıma yeni katılan ama çok başarılı gördüğümüz arkadaşlarımızın yanına lütfen başkalarını da koyalım. Türkiye bizden ibaret değil. İyi, çalışkan ve dürüst insanlar sadece biz değiliz. Her partide var, dışarıda daha çok var. Kollarımızı açacağız ki onlar da AK Parti'de hayat bulsunlar. Bundan sonra AK Parti ve CHP arasında iki kutuplu bir siyaset olabilir. AK Parti bütünü temsil eder, CHP de yıllardan beri uzamaz biraz da kısalmaz mantığı ile olduğu yerde kalır. Türk siyasetinin yapısı budur. Yüzde 70'e yakın sağ merkeze yakın oylar, yüzde 30'a yakın sol oylar vardı. Denge üç beş değişir ama bu farklı partilerle de olsa bu oy oranıyla devam eder. Şimdi artık bir kısım partiler silindi. Bir kısmı da silinmek üzere. AK Parti, merkezin, demokratlığın, özgürlüklerin, muhafazakar değerlerin tek partisi olarak başlı başına bu yüzde 70 oyu temsil edecek bir potansiyeldir. Dolayısıyla arkadaşlar, dışarıda çok oy var. Bizim hedefimiz de yüzde 70. Çıta yükselmiştir. Yüzde 47'yi alan yüzde 70'i de alır. Bunun şartları Türkiye'de var. Yeter ki elinizi açın ve selamlaşmak için karşınızdakine uzatın"
TBMM Başkanı Bülent Arınç, seçimlerdeki zaferde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın büyük payı olduğunun altını çizerek, "Erdoğan, insanüstü bir gayretle Türkiye'nin her iline hatta bazen günde üç iline giderek bu sıcaklarda yoğun kampanyayı başarıyla yürüttü. Zaman oldu terlediğini, yorulduğunu, hasta düştüğünü fark ettik. Ama hiçbir zaman yarıştan kopmadı. Hatta kendinizi niçin bu kadar yıpratıyorsunuz dendiğinde, 'Bu benim görevim, ben milletimle buluşmak, kucaklaşmak ve onlara yapacaklarımı anlatmak istiyorum' dedi." açıklamasında bulundu.
Siyasetin her kademesinde bulunarak bugünlere ulaştığını hatırlatan Bülent Arınç, siyasi yasaklı olduğu günleri de hatırlatarak, Başbakan'ın Erdoğan'ın da siyasetin her kademesinden geçerek bugünlere geldiğini dile getirdi. Siyasette hiçbir kademede bulunmadan nasipli insanların da olduğunu dile getiren Arınç, şöyle konuştu: "Birileri de kendisine bir hizmet imkanı doğmuştur. Kendisine teklifte bulunulur. Mesela sayın Abdullah Gül, siyasette hiç bulunmamıştı. Gençlik kollarında bulunmamıştı. Kafasında ne seçimler, ne de milletvekili adaylığı vardı. 1991 seçiminde Kayseri dedi ki 'Bu genci de tanıyoruz, iyi birisine benziyor. Aday ararken biz bunu milletvekili adayı yapsak nasıl olur'. Babasının Kayseri Talas'taki bağ evinde otururken Abdullah Bey'e dediler ki seçimler yaklaşıyor. Aday arıyoruz, bizim adayımız olur musun? İstişare etti, peki dedi. 1991'den beri milletvekili. Şimdi ise Cumhurbaşkanı adayı. Bunların hepsi nasiple, Allah'ın takdiriyle önümüze gelen işlerdir."
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın siyasi serüvenini anlatan Bülent Arınç, şunları söyledi: "Tayyip Erdoğan, 1991'de İstanbu'dan milletvekili adayı oldu, mazbatasını almaya gitti. Dediler ki bu seçimde tercihli oy sistemi var. Bir arkadaşın tercihlerini sayıyoruz. Onun tercihi belli bir noktaya gelirse mazbatayı size değil ona vereceğiz dediler. Halbuki mazbata Recep Tayyip Erdoğan adına imzalanmıştı. Alınan oylara göre milletvekiliydi. Sonunda akşam üzeri haber geldi, Mustafa Baş'ın tercih oyları sizin önünüze geçti, mazbatayı ona vereceğiz, siz milletvekili olmadınız, dediler. 1991'de Mustafa Baş, Bayrampaşa ilçe başkanıydı. Bayrampaşa civarından 6-7 bin civarında tercih oyu alınca Tayyip Bey'in önüne geçti ve kendisi milletvekili oldu. Tayyip Bey çok üzüldü. Mazbatası hazırdı, il başkanı olarak seçime girmişti, bu seçimde milletvekili olmayı da istiyordu ve bunu da müsait görüyordu. Sonra bir iki itiraz oldu netice vermeyince kendisine haber geldi. Şöyle bir itiraz yaparsanız, Mustafa Baş da şöyle bir dilekçe verirse sizin milletvekili olmanız mümkün. Tayyip Bey dedi ki ben kadere itiraz etmem. Hem nasipte yok hem de arkadaşıma karşı bir takım itirazlarda bulunuyorsunuz bunların hiç birini yapmam, dedi ve çok güzel bir anlayış gösterdi. Şimdi bakın ondan sonraki serüveni. 1991'de milletvekilliği mazbatası iptal edilen Tayip Erdoğan 1994'te koskoca İstanbul'un Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Şimdi ihtimaller hesabına döndüğümüzde 91'de milletvekili olsaydı 94'de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olamayacaktı. Arkasından gelen gelişmeleri de hiç birimiz görmeyecektik. Bugün Başbakan olarak Türkiye'de başka bir isim telaffuz edilecekti. 94'te belediye başkanı oldu ama 98'de cezaevine girdi. 4 seneye yaklaşan belediye başkanlığı gerçekten efsaneydi. Bütün dünya ve Türkiye Tayyip Erdoğan'ı belediye başkanlığında tanıdı. Cezaevine haksız bir şekilde sokuldu. Ama orada da kadere itiraz etmedi. 4,5 ay cezaevinde yattı. Ondan sonra çıktığında da AK Parti'nin ve yeni siyasetin temellerini atmayı düşünmüş, bunun prensiplerini belirlemişti."
Konuşmasının ardından Arınç, yeni seçilen beş milletvekili ile birlikte basın mensuplarına poz verdi.
(CHA)
Yayın tarihi: 26 Temmuz 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/26//haber,A9692422F05E42FCBB03A050505B044A.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.