Satranç tahtasının en karanlık kareleri (2)

Geçtiğimiz hafta üst seviyeden başlayarak satranç dünyasında hızla yaygınlaşan şike ve hile meselesinden bahsetmiştim. Bu hafta özellikle para ödüllerinin bulunduğu açık turnuvalarda yaşananlara dikkat çekmek istiyorum. Açık turnuvalar, adı üstünde isteyen herkesin lisans çıkarıp, varsa katılım ücretini verip katılabileceği bir satranç festivali havasında geçen turnuvalardır. Tabii, para ödüllerinin bulunması profesyonel satranççılar için yine de bulunmaz bir nimet. Çok sayıda katılımcı olunca, son turlarda çekişme de had safhada oluyor. İki rakipten biri, son turda mücadeleli bir oyundan sonra berabere yerine, bir tarafın kazanıp paraları alabilmesi için ağzındaki baklayı çıkarıyor. Paraları paylaşmak, daha doğrusu 'paraları kırışmak' bu tip durumlarda kullanılan tabirdir. (Birkaç yıl önce bana da aynısı teklif edildi. Bugün açık turnuvalarda, Türkiye'de ve dünyada 'para kırışmanın' olduğu biliniyor, ancak şimdilik buna karşı bir önlem alınamıyor. Hakemlerin sporcuları suçüstü yakalaması ise yaptırım uygulamanın tek yolu. Satranç dünyası ise artık tehlikenin farkına vardı ve imajını muhafaza etmek için çeşitli organizasyonlar yapılıyor. Profesyonel Oyuncular Birliği (Association of Chess Professionals), FIDE'ye bu konuda geçtiğimiz mart ayında, açık mektup gönderdi. Aralık 2006'da ise New York'ta bir konferans düzenlendi. Artan para ödülleri, gelişen bilgisayar teknolojisinin satrancın saygın yerini tehdit ettiğini vurgulayan katılımcılar, internet ortamında önlem alınmasını önerdi. Örneğin, internette satranç oynanan ilk yıllarda öne çıkan Internet Chess Club (ICC) adlı ücretli satranç sunucusu, oynarken bilgisayar kullanan üyelerini yakalamak için özel program kullanıyor ve hile yapan oyuncu yakalanınca gerekli cezalar da veriliyor.

BİR MADALYA DAHA
Suat Atalık, Kanada Açık'ta birinci giderken, sonradan büyük ustalar Xiangzhi (turnuvayı da kazandı) ile Milov'a karşı kritik maçları kaybetti. Kübra Öztürk ise kötü başladığı turnuvayı iyi bitirdi ve milli takımın lideri Katya ile aynı puanda turnuvayı tamamladı. Sırbistan'ın kuzey ucunda bulunan Subotica'daki 18 Yaş Altı Avrupa Takımlar Şampiyonası'nda ise erkek takımımız, gümüş madalya aldı. 16 yaş altı Dünya Okullararası Şampiyonası'nda ikinci Mustafa Yılmaz, Oğulcan Kanmazalp, İzmir'in Oğulcan gibi yetenekli gençlerinden Mert Yılmazyerli, Burak Fırat ve Ataman Aydoğdu'dan oluşan ekip çok başarılıydı.