Okumadan Çeşme'ye gitmeyin

Duyduk duymadık demeyin! 2007 yaz sezonunun şampiyonu belli; İzmir'e 50 dakika uzaklıktaki Çeşme. Sessiz ve derinden geldi, temmuz ayı itibariyle Çeşme, Bodrum'u resmen tahtından etti. Siz deyin Alaçatı'nın şöhreti, ben diyeyim plajlarının güzelliği, bu yaz Çeşme tatilcilerin ilk adresi. Eh Bodrum'un da hafiften tadı kaçmaya başlamıştı hani. Tuzlu fiyatları, Türkbükü'nde beyaz türklerin eğlencesinin magazin programlarından düşmemesi, kabarık hesaplardan bıkan müşterinin kaçması ve mekânların sinek avlaması derken Bodrum'un gazı geçen yaz iyice kaçmıştı. Belki de Bodrum'u yedik yedik biz bitirdik, kim bilir! Peki nasıl olduk da topluca Çeşmeci kesildik? Bodrum'dan Çeşme yollarına transfer oluverdik? En büyük etken, hiç tartışmasız Alaçatı! Çünkü Alaçatı'da olağanüstü bir bütünlük var. Takıcı dükkânından, butik otellerine, mısır arabasına kadar her şey birbirinin devamı gibi, aynı tatta, aynı şıklıkta, aynı özenle hazırlanmış sanki.

1 EYLÜL'DE KEPENKLER İNER
Üstüne bir de Çeşme'nin dört bir yanındaki plajları, leziz restoranları ve gece hayatını da katarsanız, Çeşme'den siz de kopamazsınız. Tabii işletmeciler Türkbükü'ndekiler gibi kendilerinden geçmezlerse... Çünkü Çeşme'nin en büyük sorunu '1 Eylül' dedin mi kepenklerin kapanması, yazlıkçıların ve İzmirli tatilcilerin otelleri boşaltması. Bu yüzden de iki aylık Çeşme sezonunda fiyatların biraz tuzlu olması! İşte bütün mesele de bu, deniz var, güneş var, rüya gibi plajlar var, leziz restoranlar var, şık butik oteller var ama kim ne derse desin Çeşme'nin iyi bir idareye ihtiyacı. Şimdi yeni bir yeri fethetmenin coşkusuyla akın akın gelen turistler, yarın bu fiyatları ödeyemeyip kaçmak ister! Uzun lafın kısası işte bağımlısından Çeşme dosyası. Otellerden en güzel yemeklere, gece eğlencesine, alışverişe, minik tavsiyelere kadar her şey burada. Okumadan Çeşme'ye gitmeyin!