Emniyet Genel Müdürlüğü, Türkiye'ye sokulan silahların çoğunun ABD'nin Irak güvenlik güçlerine hibesi olduğunu belirledi. Biliyorsunuz, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Büyükanıt geçen ay ABD'yi ima ederek "Müttefiklerimiz PKK'ya silah veriyor" demiş, ardından Washington Büyükelçimiz Nabi Şensoy da PKK'nın ABD silahları kullandığını söylemişti, Bu açıklamalara 4 PKK'lının "Amerikalılar zırhlı araçlarla Kandil Dağı'na silah getirdiler" iddiası eklenince ortalık iyice karışmıştı.
Şimdi ABD yalanlama üstüne yalanlama yapıyor, Türkiye ise konuyu araştırıyor. Ama bir sonuç çıkacağını sanmıyoruz. Nedenini anlatalım.
PKK'nın Kuzey Irak'taki ana karargahı Kandil Dağı'nın batı eteklerinde bulunuyor. O kampı geçip dağın güney yamacına yöneldiğinizde karşınıza bir başka kamp çıkıyor: "Kürdistan Özgür Yaşam Partisi"nin, kısa adıyla PJAK'ın, yani PKK'nın İran kolunun üssü.
Kandil'de PJAK varlığı 2004'ün başlarında ortaya çıktı. İran'la nükleer krizin başlamasından sonra. 25 Mart 2004'ta ilk "kongre"sini yapan örgüt, birkaç aylık "Hızlandırılmış eğitim"in ardından 2005'te vurkaç yöntemiyle sınırı geçip İran güvenlik güçleriyle çatışmaya başladı. Bugüne kadar en ses getiren eylemi geçen yıl başlarında bir İran askeri uçağını Irak sınırına yakın bir bölgede düşürerek aralarında Kara Kuvvetleri Komutanı General Ahmet Kazımi ile askeri haberalma servislerinin iki numaralı ismi General Nebiullah Şahmoradi'nin de bulunduğu 11 yüksek rütbeli subayı öldürmesi oldu.
Gerek Washington Yakındoğu Araştırmaları Enstitüsü'nün Türkiye masasını yöneten Soner Çağatay'ın "PKK, PJAK ve İran: ABDTürkiye ilişkilerinin altında yatanlar" başlıkla araştırmasında belirttiği, gerekse Kandil'deki kamplara girmeyi başaran Max Chamka, David Enders gibi gazetecilerin aktardıkları gibi,
PJAK'ın örgüt modeli PKK'nın kopyası ve ideoloji olarak Öcalan'ın tezlerini benimsiyor. Yani o da İran'da "Demokratik konfederalizm" istiyor! Ancak bir hedefi daha var: Silahlı mücadeleyle İran'daki rejimin devrilmesine katkıda bulunmak! Kimin işine yarıyor bu hedef? Terör örgütleri listesinde yok Cevabını her yazısıyla Bush yönetiminin cinlerini tepesine çıkaran New Yorker'in usta gazetecisi Seymour Hersh versin: "2005 başında Bush yönetimindeki dengeler İran'da rejim değişikliğini savunanlardan yana değişti. Hemen ardından Dışişleri Bakanlığı'ndaki İran Operasyon Grubu'na 75 milyon dolarlık kaynak aktarıldı ve bölgedeki
ABD timleri İran'daki etnik azınlıklara çengel attılar. Kuzeyde Azeriler, güney-doğuda Beluciler, kuzeybatıda Kürtler..."
Bush yönetiminin bir başka belalısı, ABD hava kuvvetlerinden emekli albay Sam Gardner de geçen yıl yayınladığı -istihbarata dayalı- yazısında şöyle dedi:
"İran'ın Kürt bölgesindeki çatışmalarda ABD'nin parmağı var. PJAK eylemlerini ABD'nin teşviki ve desteğiyle yapıyor." Bir "Ayrıntı" daha: ABD'nin terör örgütleri listesinde PKK var ama PJAK yok. Çünkü o, "Silahlı Kürt muhalefeti!" (Biliyorsunuz, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir, aynı ifadeyi PKK için kullanıyor.)
Bizim iddiamız şu: 4 itirafçının sözünü ettikleri "Amerikalılar'ın Kandil Dağı'na götürdükleri silahlar"ın teslim adresi PKK değil PJAK'tı. Zaten bölgeden gelen haberlerde de, PJAK'ın son dönemde çok daha güçlü silahlarla donatıldığı belirtiliyor.
Kampları içiçe olan iki örgüt gelen silahları herhalde "Kardeşçe" paylaştılar. Amerikalılar'ın bunu itiraf etmeleri mümkün mü?
Yayın tarihi: 19 Temmuz 2007, Perşembe
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/19//safak.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.