Japonya'da nükleer tehlike

Japonya'da dün meydana gelen depremden sonra dünyanın en büyük nükleer santrali Kashiwazaki Kariwa'da 50 arıza ve sorun tespit edildiği açıklandı. Ayrıca santraldaki bir depoda bulunan nükleer atık içeren varillerin devrildiği, bazı varillerin kapaklarının açıldığı bildirildi.

Santralin sahibi Tokyo Elektrik Enerjisi şirketinden yapılan açıklamada, şimdiye kadar yapılan denetimlerde 50 sorun veya arıza belirlendiği, denetimlerin devam ettiği için yeni arızalara rastlanabileceği belirtildi.

Şirket sözcüsü Kensuke Takeuchi, şimdiye kadar belirlenen sorunların "küçük sorunlar" olduğunu savundu ve bunların çevreye ve insan sağlığına yönelik herhangi bir tehdit oluşturmadığını söyledi.

Şirketten yapılan açıklamaya göre, santralde küçük yangınlar çıktı, borular kırıldı ve su sızıntısı oldu.

Açıklamada, reaktörlerin beşinde ana tahliye borularının yerinden çıktığı belirtilerek, borulardan radyoaktif madde sızıntı olup olmadığının araştırıldığı kaydedildi.

Açıklamada ayrıca depremden sonra bir tahliye bacasından atmosfere küçük miktarda radyoaktif kobalt-60 ve krom-51 sızıntısı olduğu da belirtildi.

TEPKİLER

Bu arada, santralde meydana gelen kaza ve arızalarla, şirketin bunları hükümete ve kamuoyuna geç bildirmesi tepkilere yol açtı.

Başbakan Shinzo Abe gazetecilere yaptığı açıklamada, şirketin çok geç alarm verdiğini belirterek, "Bu durumlarda alarmın ciddi biçimde ve derhal verilmesi için kendilerine sert yönergeler gönderdim. Sorumluların nedamet getirmesi gerekir" dedi.

Japonya'nın kuzeyinde dün öğleden sonra meydana gelen 6,6 şiddetindeki depremde 70'li ve 80'li yaşlarında 9 kişi öldü, 47 kişi yaralandı, bir kişi ise hala kayıp. 13 bin kişi de sığınaklarda yaşıyor.

Sığınaklarda yaşayanların başta gelen endişesi de kaza va arızaların meydana geldiği Kashiwazaki-Kariwa nükleer santralinin durumu.

Kazadan sonraki ilk gecesini otomobilinde geçiren Kiyokazu Tsunajima, "Ne zaman deprem olsa, ilk korktuğumuz şey nükleer santral oluyor. Santralde yangın çıkabileceği ya da başka bir şey olacağından korkuyoruz. Hiçbir bilgimiz yok. Çok ürkütücü" dedi.

NÜKLEER VARİLLERİN KAPAKLARI AÇILDI

Japonya'da dün meydana gelen depremde dünyanın en büyük nükleer santralı Kashiwazaki Kariwa'daki bir depoda bulunan nükleer atık içeren varillerin devrildiği, bazı varillerin kapaklarının açıldığı bildirildi.

Niigata ili yetkililerinden Masahide Ichikawa, depremden bir gün sonra bugün yüz kadar varilin devrildiğinin belirlendiğini, bazı varillerin kapaklarının açılmış olduğunu söyledi.

Ichikawa, dünyanın en büyük nükleer santralı Kashiwazaki Kariwa'yı işleten Japonya Elektrik Enerjisi şirketinin bir açıklamasına dayanarak, şirketin varillerden zararlı madde sızıp sızmadığını belirlemeye çalıştığını bildirdi.

Kariwa nükleer santralı sözcülerinden Kensuke Takeuchi, düşük düzeyli nükleer atık içeren varillerin devrildiğini doğruladı, ancak başka ayrıntı veremeyeceğini söyledi.

Başka bir sözcü Manabu Takeyama ise "Şu aşamada çevre ve insan sağlığının ağır şekilde etkilenmesi tehlikesi yok" dedi.Aynı santralda dün deprem sırasında radyoaktif madde içeren 1,200 litre su bir reaktör binasından sızıp denize karışmış, olay şirket tarafından 12 saat sonra açıklanmıştı.

GÜVENLİK STANDARTLARI TARTIŞMA KONUSU OLDU

Japonya'da dünyanın en büyük nükleer santralinde dün deprem sonrası çıkan yangın ve nükleer atıklı su sızıntısının yarattığı endişe, santrallerde güvenlik standartlarının yeniden değerlendirmesini gündeme getirdi.

Elektrik üretim kapasitesi bakamından dünyanın en büyük nükleer santralı olan Kashiwazaki Kariwa santralının yetkilileri, santralde meydana gelen kazaların çevreye yönelik hiçbir tehdit oluşturmadığını ilan etseler de, yangın ve sızıntı Japonya'nın nükleer santrallerindeki zayıf noktaları ortaya koydu.

Hükümet yetkilileri, bugün aynı santralde başka bir sızıntı ihtimalini daha araştırıyor. Santralın sahibi Tokyo Elektrik Enerjisi Şirketi (Tokyo Electric Power Co), depremde düşük düzeyli nükleer atık varillerinin devrildiğini açıkladı, ancak kaza sonucu sızıntı olup olmadığı konusunda bilgi vermedi.

Kariwa santralinde sızıntı olduğunun dün geç saatlerde açıklanmasından birkaç saat sonra Ekonomi, Ticaret ve Sanayi Bakanı Akira Amari, santralin güvenlik önlemleri tam olarak gözden geçirilmeden yeniden çalıştırılmamasını emretti ve diğer santrallerde da benzer güvenlik denetimleri yapılmasını istedi.

Amari, şirketten acil durum müdahale planları hazırlayıp kendilerine sunmalarını istediğini de belirtti.

SIZINTI GEÇ HABER VERİLDİ

Japonya'da dün öğlen saatlerinde meydana gelen 6,8 şiddetindeki deprem, santralin kapanma sisteminin otomatik olarak devreye girmesine yol açtı, ancak reaktörlerden birindeki elektrik transformatöründe küçük bir yangın çıktı.

Yangın, bir iki saat içinde söndürülürken, şirket yangının reaktöre zarar vermediğini açıkladı.

Depremden 12 saat sonraysa şirket, radyoaktif madde içeren 1,200 litre suyun bir reaktör binasından sızdığını ve denize karıştığını ilan etti. Şirket yetkilileri sızan sudaki radyoaktivitenin Japon güvenlik standartlarının çok altında olduğunu ve çevreye zarar vermeyeceğini de açıkladı.

Ancak sızıntı ve şirketin sızıntıyı açıklamak için beklediği süre, alarm zillerinin çalmasına neden oldu. Sızıntı dün öğlen saatlerinde belirlendi, ancak şirketin sızıntının radyoaktivite içerdiğini kesinleştirmesi akşam 18.20'yi buldu. Şirket, sızıntıyı hükümete 19.10'da haber verdi, kamuoyuna açıklamaysa 21.45'te yapıldı.

Bilim ve Teknolojiden sorumlu Devlet Bakanı Sanae Takaichi şirket için "çok geç bilgi verdiler ve yangını söndürmekte de geç kaldılar" dedi.

GÜVENLİK STANDARTLARININ YÜKSELTİLMESİ

Japon hükümetinin depremden önce, ülkedeki 55 nükleer santralde depreme dayanaklılık standartlarını yükseltmek için bir çalışma başlatmış olduğu da belirtildi.

Japonya'da şu andaki yasalara göre nükleer santrallerin 6,5 şiddetinde bir depreme dayanıklı olarak inşa edilmesi gerekiyor. Hükümetin geçen Eylül ayında bu eşiğin 6,9'a çıkarılması amacıyla bir değerlendirme başlattığını belirten Tokyo'daki Waseda Üniversitesinden Masanori Hamada, son depremde yaşananlar ışığında hükümetin eşiği daha da yükseltmesi gerektiğini söyledi. Hamada, ülkenin en büyük santralindeki yangın ve sızıntının "gevşek yönetim" sonucu olduğunu belirtti.

2010'da enerji ihtiyacının yüzde 40'ını nükleer santrallerden karşılamayı amaçlayan Japonya'da nükleer santrallerde meydana gelen kazalar ve kazaların gizlenmeye çalışılmasının yarattığı skandallar, kamuoyunda nükleer enerjiye yönelik güveni azaltıyor.

Mihama Nükleer Santralında ağustos 2004'de meydana gelen kazada, çürümüş bir borunun patlaması sonucu kaynar su ve buhar altında kalan işçilerden 5'i ölmüş, 6'sı yaralanmıştı.

1999'daysa Tokyo'nun kuzeyindeki bir nükleer yeniden işleme tesisinde meydana gelen kazada 2 işçi ölmüş, yüzlerce işçi radyasyona maruz kalmıştı.