Okurlar ikiye ayrıldı.. Tepki göstermeyenler için kullandığım "Koyunlar" lafını haksız bulanlar.. Bu yazım yüzünden beni yürekten kutlayanlar.. "Aman devam et" diyenlerin sayısı çok fazla.. Merak etmesinler.. Devam edeceğim.. Ben
bu ülkede başımıza gelen pek çok şeyin sebebinin tepkisizlik olduğuna inanıyorum. Haksızlık ve kural tanımazlığa tepki göstermeyenler, bu tür keyfi davranışları tahrik ve teşvik ederler. O zaman da şikâyet etme hakları olmaz. Olamaz..
İnsanımız genelinde şu düşünce var..
"Sorunları devlet çözsün.. Medya çözsün. Başkaları çözsün. Ben rahatıma bakayım.." Ne zamana kadar?.. Keyfilik, kuralsızlık ve haksızlıkların ucu kendilerine dokunana kadar. O zaman da kızılca kıyamet.. Ama çok geç.. Sana dokunmayan yılana hep sessiz kalarak, sokulmayı en fazla hak edensin çünkü..
İnsanlarımız niye tepki göstermiyor?..
1-
Korkuyorlar.. Tepki gösterdiklerinde başlarına bir şey gelmesinden korkuyor. Tepki gösterdikleri kişi onlara saldırırsa, vurursa, döverse, yaralarsa, öldürürse ne olacak?.. Örnekler gazete haberlerinde var.. Bana yazılan şikâyet mektuplarının çoğu dahi, "Aman adımı saklayın" korkusunu taşıyor. Hukuka da güvenmiyorlar çünkü..
2-
Tembeller.. Tepki gösterdin mi, onun ardından bir yığın işlem, bir yığın formalite angarya gelebilir. Örnek.. THY kabin memuru F.B. yazmış. O uçağın pilotu kurala uymamakta ısrarlı yolcu için polis çağırsa, bakın ne olurmuş.. Kaptan iki sayfalık bir rapor dolduruyor. Sonra polis ve kuralı ihlal eden yolcuyla, havaalanı karakoluna gidiyor. Bir buçuk saat ifade veriyor. Bağlantılı uçağını kaçırıyor. Şirkete haber veriyor. Şirket başka pilot arıyor. Bu arada sefer gecikiyor. Yolcular kıyameti koparıyor. O uçak gecikince, rötar devam eden seferlere yansıyor. Bu yüzden şirket, pilotların polis çağırmalarını pek tavsiye etmiyor. Daha acısı.. Olaya sebep olan yolcu, iki saat sonra karakoldan elini kolunu sallayarak çıkıyor. Başına hiçbir şey gelmiyor.
Şimdi bunlara itirazım yok.. Tepki göstermenin riski var. Başınıza tatsız şeyler de gelebilir, bir yığın netice vermeyecek angarya da açılabilir.
Tamam, tamam da, o zaman işler nasıl düzelecek biri bana söyler mi?..
Bu ülkenin vatandaşları olarak haklarımıza sahip çıkmaz, görevlerimizi yapmazsak, haksızlıkların düzeltilmesini, başkalarının görevlerini yapmalarını isteyebilir miyiz?.. Buna hakkımız olur mu?.. Olabilir mi?..
Tepki göstermek, kalkıp da adama saldırmak, yaka paça zorla yerine oturtmak değil.. O gün ben "Yolcuların sağlığını tehdit ediyorsunuz" dediğimde, çok değil, 10 kişi daha söylense "Geç kardeşim yerine.. Hostes haklı" dese durum çok farklı olurdu.. Tüm kabinden çıksaydı o mırıltı bir de, düşünün..
Hayır.. Herkes sessiz.. Herkes sus pus.. Herkes hostes, pilot, Hıncal ve mahluk arasındaki olayı sessiz ve boş gözlerle izliyor, koyun gibi..
Yalçın Gülaş "Az buçuk çobanlık yaptım. Bilirim. Sürünün nereye gideceğini çoban belirler. Çoban köpekleri de o yönde toplu yürümeyi sağlarlar. Ben çoban olarak siyasetçileri, çoban köpekleri olarak da medya başta, toplumu yönlendiren kurumları değerlendiriyorum. Çoban ve çoban köpeklerinin hali meydanda iken, koyunların ne yapmasını bekliyorsunuz" diyor..
Beklediğim sürüden ayrılmaları.. Doğrudur.. Sürüden ayrılanı kurt kapabilir. Ama ayrılmaya cesaret edemezseniz, hayat boyu koyun olarak yaşarsınız!..
Bugünkü Tüm Yazıları
İnsan ya da koyun olmak üzerine..
Yayın tarihi: 13 Temmuz 2007, Cuma
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/13//uluc.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.