Antalya'da güzel günler..

SALI gününü otelimizde, Kaya Belek'te geçirdik. Sakin.. Bizim gurup geçen yıl öyle mutlu olduk ki burada, bu yıl aklımıza başka yer gelmedi bile.. Sami, Zafer ve Vedat dostlarımız bizi ağırlamakta adeta yarışıyorlar..
Zeki, Sultan Spa'yı iyice geliştirmiş.. Bende deniz ve güneş olmadığı için, spa çok önemli. Kahvaltı sonrası dalıyorum. Buhar odası, masaj.. Sonra Türk Hamamı ve köpük banyosu..
Geçen yılki harika masözüm Emine İstanbul'da Kanyon'a Mac'a transfer olunca, Zeki bu yıl Hülya'yı görevlendirdi.. Gene sihirli parmaklar.. Hiç aksatmadım.. Anti Aging işte bu.. Spa Kürü..
Bu arada sürpriz.. Zeki evlenmiş geçen yıl. Tam biz ordayken bir de kızı olmaz mı?.. Ayşe..
Gece Besim'in bir animasyon rekoru kıran şovu Tıpa Tıp'ı seyrettik. 1492'nci temsil olmuş.. Besim, Ömer ve Sedat'tan tıpa tıp, Muazzez, Zeki, Yıldız ve Ajda'yı izlemek her zaman kahkaha tufanı oluyor bizim için.. Geçen yıl Kazım Baba, Muazzez'de dışarı kaçmıştı, "Gülmekten kalbim duruyordu, dayanamadım" diyerek..
Çarşamba geleneksel Side gecesi oldu. Tahir harika organize etmiş gene.. Deniz kıyısında barbekü.. Fasıl ve dansözlerle kafa çekme.. Valla ben de bir duble rakı götürdüm, ağabeyime eşlik ederek.. İki Gürcü dansöz vardı ki, böyle güzellik bizimkilerin hiç birinde yok. Ve de nasıl dans ediyorlar, inanmazsınız.. Bu tatil köylerinin keşiflerini İstanbul ve televizyonlar nasıl bulamaz da, yıllardan beri milleti iki isme talim ettirirler?. Baş patron Burhan Bey yetişemedi Side gecemize bu yıl.. Oysa yanık sesi ile ne türküler okumuştu, geçen sene.. Ne zeybekler oynamıştı..
Perşembe gecesi inanılmazdı.. Xanadu'ya, sevgili dostum Yusuf Hacısüleyman'a gittik, tüm gurup. Yusuf harika bir otel işletiyor. Geçen yıl yazdım. Spalarının benzerini dünyada görmedim. Ayrı bir Spa Sarayı var orda..
Yedi ayrı dünya mutfağından yedi ayrı akşam yemeği yiyebilirsiniz, açık büfe dışında, alakart.. İkinci Xanadu Bodrum'da geliyormuş..
Şova gittik, yemek sonrası.. Olmaz böyle şey.. Monty Python'un ünlü müzikali, Camelot Parodisi Spamalot'u izlerken inanın kendimi Broadway'de hissettim. Dekor.. Kostümler, akıl almaz.. 100 bin dolara mal olmuş.. 100 bin dolar bütün İstanbul özel tiyatrolarının bütün kış repertuvarlarının toplam harcaması değil..
"Konuklardan gecede 200 dolar alabilmek için bu 100 bin dolarları harcamak lazım" dedi Yusuf.. Gelen konuklar 14 gece kalıyorlar.. Her gece ayrı şov.. Yusuf "Mamma Mia'yı da görmelisin" dedi..
Ertekin tek kelime İngilizce bilmez ve genelde uyur, böyle yerlerde, gözünü kırpmadı. Herkes nasıl ilgiyle izledi. Hadi şarkılar playback, peki ya danslar?..
O kostümleri diken oyunda hem de erkek kılığında baş rol, Kral Arthur'u kusursuz oynuyor.. Otelin fotoğrafçısı Erol, Lancelot rolünde müthiş.. Bu Spamalot için Antalya'ya bir daha gideceğim..