Modanın "yaralayıcı" yönünün sadece cüzdanlarla ilgili olmadığını Star'ın yarışması Proje Moda'da gördüm. Daha ilk bölümde iki genç modacı, silikon tabancasıyla kağıt yapıştırayım derken, ellerini yakıp, hastanelik oldu. Programda 10 aday bir hipermarkete sokulup, ellerine 75'er YTL tutuşturuldu. Oradan alacakları malzemelerle iddialı ve seksi bir gece elbisesi oluşturmaları istendi. Zaten şenlik de ondan sonra başladı. Maruldan etek yapmaya kalkan mı istersiniz, çöp torbasından bustiyer diken mi? Hele Cüneyt adlı bir "uçuk" arkadaş, sözde okyanusları resmettiği tasarımında manken kızın göğsüne plastik fırçayı tutuşturunca gözlerim fal taşı gibi açıldı. Jüri üyesi Cemil İpekçi de benimle aynı görüşteydi ki, "Yahu ben denize girip, karşımda böyle bir şey görsem bir daha ayağımı suya sokmam" diye tepkisini gösterdi. İlk gecenin galibi, plastik tabakları birbirine tutturarak elbise yapan "katıksız Anadolu genci" Burhan Karakoca oldu. Bu arada tesettürlü Arap yarışmacı Yüsra Kamil'in en dekolte elbiseyi tasarlaması da ilginçti. Modanın ne denli "kazaya açık" bir işkolu olduğu bu yarışmada daha iyi anlaşıldı. Özellikle provalar sırasında fırlayan göğüsler, düşen etekler ve ansızın açılan yırtmaçların imdadına neyse ki "mozaikleme" tekniği yetişti. Yarışma gelecek hafta iyice yürek hoplatacağa benziyor. Zira yarışmacılar bu kez mayo ve bikini tasarlayacaklar. Bunun için hepsi bir kumaşçıya sokulup, "sadece 1 metrelik kumaşla" tasarım yapmaları istenecek. İşte ben buna kumaş israfı derim. Bodrum ve Çeşme plajlarını görünce 30 santimin yeterli olduğuna kanaat getirdim de o yüzden...
Yayın tarihi: 11 Temmuz 2007, Çarşamba
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/11/gny/haber,1ADFEFD9F3DD4B569EB0DA8BC5CDF310.html
Tüm hakları saklıdır.