Açıkdeniz'de bir Ege macerası

Yıllarca Yunanistan'ın denizciliğine gıpta etmişimdir. Çünkü adalar topluluğuna sahip olmalarının etkisiyle denize bize oranla daha yakın bir görüntüleri vardır. Üstelik filoları daha zengin olduğu için hangi limana gidersen git orada bir Yunan bayrağıyla karşılaşırsın. İlk bakışta bu görüntü ile bizden daha denizci bir millet olduklarına hükmedebilirsiniz. Ama birbirimizi daha yakından tanıdıktan sonra görüyorum ki, denizciliğimizin onlardan hiç mi hiç geri kalır bir yanı yok. Hatta -amatör tekneler için konuşuyorum-, belki de onlardan daha zengin ve yeni bir filoya da sahibiz. Ama şimdilik bu vergi uygulamaları nedeniyle teknelerimize Türk bayrağı çekemediğimizden gerçek gücümüz nedir bilemiyoruz. İddia ediyorum, bunu tam olarak bilen bir Allah'ın kulu da yok! Geçtiğimiz hafta sonunda iki Bodrum kulübünün ortaklaşa düzenlediği keyifli bir organizasyonu izledim (İstanbul kulüplerinin kulakları çınlasın!). Bodrum Açıkdeniz Yelken Kulübü (BAYK) ile Turgutreis Bodrum Yat Kulübü'nün (TBYK) ortaklaşa düzenliği Amiral Turgutreis ve Kabotaj Kupası Yarışları Bodrum ile Yunanistan'ın Kalimnos Adası arasında gerçekleşti. Şamandıra yarışlarından hoşlanan pek çok denizci dostum var. Ben açıkdeniz mücadelesini çok daha fazla seviyorum. Aşağı yarışına olan ilginin artarak sürmesinin nedenlerinden biri de uzun ve açıkdenizden geçen rotası değil mi? Sert havada ve açıkdenizde gerçekleşen yelken mücadelesinin keyfini bir kez daha Bodrum - Kalimnos arasında doyasıya yaşadım. Bir yandan gönlümüze göre yelken yaparken, bir yandan da kıyasıya yarışan diğer teknelerin mükemmel görüntülerini izledik.

DOSTLUK TEK YANLI OLMAZ
Ben yelkenin Ege Denizi'ne dostluğu getirecek önemli öğelerden olduğuna inananlardan biriyim. Nitekim karşılıklı ziyaretlerden ve birlikte organize edilen etkinliklerden sonra insanların birbirine bakışları ciddi bir şekilde değişmeye başladı. Kalimnos Adası, Bodrum'a yakın bir ada olmasına rağmen eskilerde Türk teknelerinin birtakım sıkıntılar yaşadıkları bir yerdi. Bu yıl daha yakından gördük ki, artık ada halkı da Türk teknelerini ve denizcilerini kanıksamış. Bu kanıksamanın içinde Türk yatçılarının onlara; lokantaydı, taksiydi, alışverişti derken ciddi oranda para da kazandırıyor olması da büyük bir etken... Yatlar için adada verilen sokak partisinde içilen uzolar, birlikte atılan göbekler, çekilen halaylar bu kaynaşmanın iyi bir göstergesi oldu. Ama bütün bu tablolar organizasyonun Yunan tarafında yaşadığımız aksaklıkları örtmeye yetmedi. Önce vize alımında bazı sorunlar yaşandı. En yakın örnek; ben de eşime Yunan Konsolosluğu'ndan vize alamadım. Bu nedenle de başka bir ülkeden vize almak zorunda kaldık. Adanın limanında bizlere yer ayrılmıştı ama sağlıklı bir şekilde elektrik ve su; kısacası liman hizmeti alamadık. Dahası defalarca gelip gitmesine ve yarışın organizasyonuna büyük katkısı olmasına rağmen Kalimnos Belediye Başkanı'nı ve diğer resmi görevlileri de ortalıkta göremedik. Oysa ben Yunan dostlarımızın ülkemize geldiğinde nasıl ağırlandıklarını çok yakından biliyorum. Ayrıca Kalimnos'ta pek yarış teknesi olmamasından kaynaklanıyor olsa gerek bu yarışa tek bir Yunan teknesi bile katılmadı. Gelelim tekrar işin yarış kısmına... Yaz Bodrumlular için çalışmak demek. Bu nedenle de yarışmak için ekip ve tekne bulmak pek kolay değil. Buna rağmen toplam 21 teknelik bir organizasyon bence başarılı sayılmalı. Yalnız sert hava nedeniyle yapılan yarış iptallerine itirazım var. İlk gün 5-6 kuvvetinde havada yapılan yarışların devamında hem koyiçi hem de dönüş yarışları sert hava nedeniyle iptal edildi. İkinci gün yaşanan sakatlıkların bunda etkisi olduğu gerçek ama bizler her havada yarışmayı becerebilmeliyiz. Her havanın kendine göre bir tedbiri olduğunu unutmayalım. Nitekim dönüş yarışı iptal olmasına rağmen hemen hemen her tekne Bodrum'a yine yelken basarak döndü. Rallide emeği geçenlere; sponsor Milta Bodrum Marina, D-Marin Turgutreis ve Riva Motoryatları ile Yordam Yatçılık'a kalpten tebriklerimi iletiyorum. Darısı açıkdenizlerde geçen nice dostluk organizasyonlarının başına!