Fenerbahçeliler'in yeni sezon öncesinde endişeleri var.
Teknik direktör kısmını geçiyorum . Çok konuşuldu. Esas endişeler giden oyuncuların yerinin, doldurulup doldurulamayacağı ve geçen seneki futbol performansında iyileşme olup olmayacağı yönünde.
Bu soru işaretlerini büyüten en önemli gelişme ise Galatasaray'ın transferlerinin
"nokta" olarak tanımlanması ve Kalli ile birlikte yeni dönemde çok farklı bir rakibin sahada olacağının beklentisinin gelişmesi.
Aslında bu rekabet, gelişmeyi körükleyecek önemli bir faktor. Ligdeki takımların güç dengelerinin çok büyümeden yenilenmesi, sezonu keyifli de kılacaktır. Bu bir bakış açısı.
Fenerbahçe yönüne gelince; Geçen sezonu futbolcu performansına dayalı olarak geçiren bir Fenerbahçe takımı vardı.
Tuncay tek başına sorumluluk aldı ve takımı şampiyon yaptı. Başka öne çıkan futbolcunun olmaması dikkat çekiciydi.Yine bir farktan daha fazlasıyla kazanılan maç sayısının az olması ve önceki sezonlara oranla son 15'lerde atılan gol sayısındaki düşüş de sıkıntı yaratan faktörlerdi. Bu sezon bu analizlerin nasıl yapılacağını, bu gelişmelerin teknik heyet tarafından önemsenip önemsenmediğini bilemiyoruz. Ama büyüyen beklentileri karşılaması gereken bir sezon yaşayacaklar. Bunların karşılığı sonuç olarak da, futbol kalitesi olarak da sahada yer almalı.
Son oluşan kadro yapısına baktığımızda,
Fenerbahçe yine rakiplerinin önüne çıkıyor . Milli takım kalecilerini barındırıyor. Defansı Carlos'un gelmesiyle birlikte dikkat çekici oldu ve bir sağ bek alınması düşünülüyor. Orta sahada alternatifli bir takım oluştu. Colin Kazım ve muhtemelen Uğur Boral da bu bölgede oynayacaklar. Marco, Kemal ve Selçuk'un yanı sıra, Tümer ile Alex de zenginliği çoğaltacaklardır. Ama Aurelio haricindeki oyuncuların istikrarlı olmadıklarını, belli bir çıkış periyodunu sürdüremediklerini de düşünmek gerekir.
Kezman, Semih ve son transfer İlhan Parlak forvetin isimleri. Bir santrforun daha peşindeler. Olcan ve Gürhan gibi ofansif orta saha karakterli iki genç de var. Yönetim bu tabloyu oluştururken, Zico'dan da sistem takımı yaratmasını bekliyor.
Sorun bu noktada çıkıyor.
Giden oyuncuların eksikliğine rağmen, kadro sıkıntısı çekmeyen Fenerbahçe'nin, tıkır tıkır işleyen bir makinaya dönüşmesi gerekir. Çağın takımını oluşturacak oyuncular ve ortam hazır.
Bu undan, şekerden ve sütten bakalım ortaya nasıl bir helva çıkacak? BİR PARMAK BAL ÇALDILAR Futbol Federasyonu sonunda lütuf yaptı. Yabancıda +1 kontenjan vererek herkesin ağzına bir parmak bal çaldı.
"Bıktırma" olarak adlandıracağımız bu süreçte, sınırsız yabancı kontenjanı isteyen kulüplere,
"Gündemimizde yok" denilerek pazarlık ortamı hazırlandı ve sonunda + 1'lik bir sus payı ile sonuçlandırma aşamasına gelindi. Tabi bu arada Dünya'daki tüm takımlar iyi oyuncularla pazarlıklarını ettiler, gençleri kadrolarına aldılar, izleme komite raporlarını değerlendirdiler.
Bizimkiler ise pazarlık aşamasına bile gelemediler. Konuştukları oyunculara
"bekle" demekten, telefonlara çıkamaz hale geldiler.
Yabancı sayısıyla devam eden kaos ortamında, futbolumuzu yönetenlerin bu oyuna ne kadar yabancı olduklarını bir kez daha görme fırsatı bulduk.
ZİCO'NUN DEİVİD'i NE OLACAK? Önce Zico açıkladı; "Deivid'in kalmasını isterim" dedi. Sonra Deivid açıkladı; "Bir yere gitmiyorum" dedi. Son sözü Başkan söyledi;
"Bir daha kimse açıklama yapmayacak. Yasakladım" dedi.
Vederson'u sol açık olarak oynatacağını söylerek tüm rakiplerini şaşırtan Zico, vatandaşının takımda kalması konusunda da uğraşıyor. Tuncay veya Mehmet Yozgatlı giderken,
"En iyi kararı kendileri verir" demişti. Şimdi Deivid'i Türk Futbol Kültürü'ne
"Kült futbolcu" olarak geçirecek. Biz bütün bunlara şaşkın şaşkın bakıyoruz.
Bu yönetim hâlâ Zico'nun sistem takımı yaratacağına inanıyor . Burası Türkiye, her şey olur
Yayın tarihi: 8 Temmuz 2007, Pazar
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/07/08//bilgic.html
Tüm hakları saklıdır.
Copyright © 2003-2007, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.