Hülya Avşar etrafında şekillenen dünyamız yine karıştı. Bu arada Seren Serengil golf deliğinden çıkıp, Gülben Ergen'in ayıp bant kayıtlarını üzerimize fırlattı!..
Kadınların kadınlara yaptığı şeyleri anlamakta çok zorluk çekiyorum muhterem okurlar. Yani, Hülya Avşar ve Gülben Ergen ile başlayan, Hülya Hanım'ın annesi Emral Avşar'la ivme kazanan, kenarlardan Sibel Can ve Seda Sayan'ın, üçüncü dereceden Petek Dinçöz ve Seren Serengil'in dahil olduğu yüksek ahlak tartışması hakikaten acıklı bir durum teşkil ediyor. Tabii öncelikle bir soru sormakta fayda var: Biz milletçe neden Hülya Avşar'a ve sülalesine maruz kalıyoruz? Bir magazin balonu olarak yaratılan 'Türkiye'nin en güzel kadını' imajıyla, fonda 'minik' Zehra'nın 'jet-ski' görüntüleri olduğu halde, Hülya Hanım selülitlenmiş bacaklarını kameralara doğru teşhir ediyor ve tüm magazin programları, belki de biraz kafa yaparak, "Gram selüliti yok, genç kız gibi," yorumlarıyla selülitleri gözümüzün içine sokuyor...
KADINLARDAN AHLAK DERSİ
Kaya Bey, Kaya Bebek, Feraye üçlüsü her akşam tepemizde halay çekiyor. Yetmiyor, aradan golf deliğine kafasını sokan Gülben Ergen, yüzüne yapıştırdığı fakat uhu tutmayan çocuk ifadesiyle, polemik olsun diye bir 'ahlak' tartışması başlatıyor. Eski koca, yeni sevgili, cümbür cemaat tatile mi gidilirmiş diye... Hülya Hanım'ın giderek kendisine benzediği annesi Emral Hanım ise bir sonraki golf deliğinden kafasını çıkarıp, muhtemel akşamdan kalma ses tonuyla ve Avşar ailesi kalitesiyle olaya müdahil olup kızını müdafaa ediyor; bunu yaparken de Gülben Hanım'ın Uzanların kasasından çıkan ayıp bant kayıtlarını ima ediyor. O ima ediyor ama en önde oturup sürekli parmak kaldıran öğrenci kıvamındaki Seren Serengil, o ayıp bant kayıtlarını bir başka golf deliğinden çıkararak acımasızca kamuoyuna fırlatıyor. Bu nasıl bir iştir? Bütün kadınlar birbirlerine 'ahlak' dersi veriyor ve hepsi birden diğerlerinin 'ahlaki' açıklarını bohçacı misali dantel dantel ortaya sererek kümülatif kepazelik edebiyatını besliyor! Avşar'ın poposunu ellediği Seda Sayan ile Sibel Can da kıyıdan bu çamur güreşine dahil olup geride kalmamaya gayret ediyor. Tabii Petek Dinçöz de boş durmuyor, sayesinde 'assolist' diye anıldığı sevgilisi Can Tanrıyar'ın kendisiyle evlenip evlenmeyeceği tartışmasını topluma mal etmek için çabalıyor, olmayınca Hülya Avşar etrafındaki golf deliklerinden birine girerek oradan kum çıkarıyor. İyi de, bu kadınlar niye hep birbirlerini daha fazla çamura batırmak için tepiniyor?
Yayın tarihi: 30 Haziran 2007, Cumartesi
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/30/ct/haber,1D88CDC40A5B4ACEB8DDA1B25C2D8FDB.html
Tüm hakları saklıdır.