Mahkeme, 'Hukuka aykırı durum yok' dedi, Ciner'in isteğini reddetti

Ciner Grubu'na ait aralarında Sabah ve atv'nin de bulunduğu 63 şirkete el konulmasının ardından Ciner Grubu tarafından açılan yürütmenin durdurulmasıyla ilgili dava Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) lehine sonuçlandı. Mahkeme, Ciner'in medya şirketlerinin yönetimine el konulmasının durdurulması talebini, el konulmada hukuka aykırılık bulunmadığına karar vererek reddetti. İstanbul 6'ncı İdare Mahkemesi'nde görülen davada mahkeme kararı, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulu Kanunu'nun 27'nci maddesine dayanarak aldı. Mahkeme kararında Danıştay veya idari mahkemelerin idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararların doğması ve idari işlemin açıkca hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilir hükmünün öngörüldüğü belirtilerek "Dava dosyasındaki belgelerin incelenmesinden 2577 sayılı kanunun 27/2 maddesinde öngürülen şartların birlikte gerçekleşmediği sonuucuna varılmıştır" denildi. Mahkeme bu nedenle oybirliği ile yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiğini karar dosyasında belirtti. Sabah ve atv'nin eski patronu Dinç Bilgin, 2003 yılında şirketlerini Turgay Ciner'e ait Merkez Grubu'na 433 milyon dolara 10 yıl vadeli olarak satmıştı. TMSF bu anlaşmaya onay vermişti. Ancak satış sonrasında Dinç Bilgin ile Turgay Ciner arasında hukuk dilinde 'inanç sözleşmesi' olarak bilinen "gizli ortaklık' sözleşmesi yapıldığı ortaya çıkmıştı. Dinç Bilgin inanç sözleşmesinin orjinalini TMSF'ye teslim etti. Bu gelişme üzerine, Fon 'gizli ortaklığa dayalı muvazaalı işlem' yapıldığı gerekçesiyle, Merkez Yayın Holding'e ait 63 şirketin yönetimine 1 Nisan 2007 tarihinde el koymuştu. Ciner Grubu bu el koymanın hukuka aykırı olduğunu iddia ederek yürütmenin durdurulması istemiyle dava açmıştı.