DPT'de küresel ısınma dersi başladı!

Ne mutlu dünyaya geç de olsa uyandık! Doğa tam da bize küsmek üzereyken, şimdi herkes onu kurtarmak için elinden geleni yapıyor. Karikatürist Kate Evans da onlardan biri. "Acayip Havalar" adıyla yayınladığı ilk çizgi romanında, "Bu kitabı hayatını değiştirmek için kullan, çünkü bundan sonra olacaklar senin şimdi neler yapacağına bağlı" diyor.
Duyarlı bir dünyalı!..
Türkiye'de ise çocukların ifadesiyle 'dünyayı kurtaran adam' var!.. O adam kim mi?
Ömer Madra. Tek başına 10 yıldır çığlık atıyor! Bıkmıyor, bu kez Açık Radyo Kitapları Serisi'ni çıkarıyor. İlk yayını "Acayip Havalar." İsteyen, kitapçılardan bu çizgi romanı alabilir. Ben de, yazılarımın içine Kate Evans'ın çizgileriyle "Acayip Havalar"ı oturtacağım. İşin alfabesini birlikte öğreneceğiz.
Gelin görün ki, Türkiye bir türlü Kyoto Protokolü'nü imzalamıyor.
Acaba niye?
Ben de bu soruyu DPT Müsteşarı Ahmet Tıktık'a sordum. "Hassas konu" dedi.
Niye mi?
Türkiye, henüz Kyoto Protokolü'nün maliyeti konusunda bir çalışma yapmamış! Elde tek ciddi çalışma var. Profesör Erinç Yeldan, DPT'den Çağatay Telli ve Ebru Volvodan birlikte hazırlamış. Diyorlar ki, emisyon salınımındaki yüzde 10'luk azalma, GSMH'da yüzde 10'luk bir artış getirecek. 400 milyar dolar olan Gayri Safi Milli Hasıla'nın (GSMH) 40 milyar doları emisyon salınımına gidecek!
İşin şakaya gelir yanı yok!
Üzerinde kafa yormak şart.
Anladığım kadarıyla Devlet Planlama Teşkilatı da (DPT) kafa yoruyor! Kendi içinde boğuşuyor. Anlatalım. Söylemeye gerek yok, 190 ülke 1992 yılında Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Sözleşmesi'ne imza attı. Buna göre 40 ülke yükümlülük sahibi oldu. 150 ülke ise yükümlülük dışında kaldı. 40 yükümlülük sahibi ülkenin 23'ü gelişmiş ülke. 14'ü ise pazar ekonomisine geçmediği için yükümlülük dışında tutuldu.
Diyeceksiniz ki, "Türkiye nerede?"
Sıkı durun sıkı!
Yoksul Türkiye, zengin ABD ve AB ile aynı listede. 40 yükümlülük sahibi ülke arasında. En çok emisyon salan 25 ülke sıralamasında 23'üncü sırada, Çin ise liste dışında.
Anladık da bu sıralama neyin nesi? Ayrıca yazacağız. Bildiğimiz, Türkiye hem ekonomik, hem de pazar olarak diğer 39 ülkeyle kıyaslanamayacak kadar geri kalmış bir ülke. Zaten Türkiye vakit geçirmedi, anında bu işe itiraz etti. 10 yılın sonunda bileğinin hakkıyla 2001'de "özel durum" statüsü kazandı.
İşte şimdi sıkıntı burada! Tam 4 yıldır DPT uğraşıyor. Diyor ki, "Dışişleri, Çevre, Enerji ve Tabii Kaynaklar, Ulaştırma, Sanayi ve Ticaret bakanlıkları bir an önce bir araya gelerek konuyu tartışmalı. Özel durumun çerçevesi ortaya çıkmalı."
Demek ki slogan belli: "Özel durum için ileri!"
Çünkü kaybedecek vakit yok!
DPT İstanbul'da 27 Haziran'da başlayıp 30 Haziran'da bitecek olan ve OECD ile birlikte ev sahipliği yaptığı, "Toplumların İlerlemesinin Ölçülmesi ve Teşvik Edilmesi" konulu forumda da iklim değişikliğini dinleyecek. 900 yabancı konuk özel durumu soracak!