Avrupa'nın en doğusundan en batısına...

Ahmet Ziya Akbulut'un İstanbul'u, David Çıracıyan'ın Sarayburnu Önünde Gemiler'i, Halife Abdülmecid Efendi'nin Cami Kapısı, Osman Hamdi Artist'in Kur'an Tilaveti ve daha onlarcası... Batı dünyasında az bilinen ve her biri 1850-1950 döneminden Türk ressamlarına ait, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nin (SSM) koleksiyonunun daimi parçası olan bu tablolar, bugün Avrupa'nın en batısında, Lizbon'daki Gulbenkian (Gülbenkyan) Müzesi'nde sergileniyor. 'Çağrışımları, Yolculukları ve Atmosferiyle İstanbul, Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonundan Tablolar' isimli sergi, Sabancı Holding ve Gulbenkian Vakfı'nın ilk ortak etkinliği değil. 15 Nisan-28 Mayıs 2006 tarihleri arasında, Gulbenkian Vakfı'nın 50. yıl kutlamalarının açılışı İstanbul'da yapılmış ve Osmanlı dünyasına ait el yazmaları, çeşitli tekstil ürünleri ve Osmanlı çinileri Sakıp Sabancı Müzesi'nde sergilenmişti. Biri Avrupa'nın en doğusunda diğeri ise en batısında olan bu iki şehrin 'sanat' altında birleşmesinde ise iki İstanbul ve sanat âşığı olan Sakıp Sabancı ve Sarkis Gulbenkian'ın önemi tartışılmaz. Topladığı birbirinden değerli sanat eserleriyle 20. yüzyılın en önemli sanat koleksiyonerlerinden biri haline gelen Gulbenkian, aslen Üsküdar doğumlu. 13 yaşına kadar İstanbul'da yaşayan Gulbenkian'ın Lizbon'a yerleşmesinde, şehrin İstanbul'a benzerliği de rol oynamış. Gulbenkian'ın İstanbul hayranlığını unutmayan vakıf yetkilileri de, vakfın 50. yıl kutlamalarının açılışını Türkiye'de yapmaya karar vermişlerdi. Bugünkü sergi ise biraz da tesadüf eseri gelişmiş. İstanbul'daki sergi toplanırken, depoda Türk ressamlarının tablolarını gören müze küratörü, "Bunları neden Lizbon'da sergilemiyoruz?" demiş ve 50. yıl etkinliklerini, böyle bir iade-i ziyaret ile sona erdirme fikri ortaya çıkmış. Türk ressamlara ait tabloların ilk kez toplu bir şekilde Avrupa'da sergilendiği etkinlik, 14 Haziran günü, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, müze müdürü Nazan Ölçer ve Gulbenkian Vakfı Başkanı Emilio Rui Vilar'ın katılımıyla açıldı. 26 Ağustos'a kadar devam edecek sergide, 19. yüzyılda batı resmiyle yeni tanışan Türk sanatçılarının yanı sıra, Osmanlı sarayı için eser vermiş bazı yabancı ressamların da yapıtları yer alıyor.