Şef Orhan Şallıel, 'Rumi'de tam 120 kişilik dev bir orkestrayı yönetiyor. Ekipte gençlerin çoğunlukta olduğu dikkat çekiyor.
İLİŞKİLİ HABERLER
Hayalim 'Rumi'yi tüm dünyada sahnelemek
Hayalim 'Rumi'yi tüm dünyada sahnelemek
BKM, Mevlana'nın 800. doğum yılını 'Rumi' adlı bir projeyle kutluyor. Galası yarın yapılacak projede Mevlana'yı Yılmaz Erdoğan canlandırıyor. Projenin mimarı Şef Orhan Şallıel: Bu daha önce dünyanın hiçbir yerinde denenmemiş bir format. Biliyorum ki Mevlana bize yardım edecek ve her şey iyi gidecek. Sonra da proje, dünyanın dört bir yanında sahnelenecek..
İslam ve tasavvuf dünyasının tanınmış şair ve düşünce adamı Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 800. doğum yılı dünyanın dört bir yanında farklı etkinliklerle kutlanıyor. Bu senenin UNESCO tarafından 'Mevlana Yılı' ilan edildiğini de göz önünde bulunduran Beşiktaş Kültür Merkezi (BKM), dev bir projeyi hayata geçiriyor.
120 KİŞİLİK ORKESTRA
Fikir babalığını Şef Orhan Şallıel'in yaptığı 'Rumi'; tiyatro, dans, şiir, sema gösterilerinin iç içe geçtiği bir proje niteliği taşıyor. İlk kez bu akşam, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü'nün Mevlana Yılı etkinliklerinin açılışında sanatseverlerle buluşacak olan projede, 120 kişilik bir orkestra görev alıyor. Hüsnü Şenlendirici klarnetiyle, İsmail Tunçbilek bağlamasıyla, Ayta Tuçbilek kanunuyla, dünyaca ünlü dansçı Ziya Azazi ise özel danslarıyla projeye renk katıyor.
BAŞROL YILMAZ ERDOĞAN'IN
'Rumi'nin bir diğer ilginç özelliği kadrosunda hem Halil Neciboğlu yönetiminde 4 kişilik bir hafız grubunun, hem de çağdaş seslerle DJ Murat Uncuoğlu'nun yer alması. Geçmişle bugünü harmanlayan projede anlatıcı rolünü Ali Gül üstleniyor. Yılmaz Erdoğan ise Mevlana rolüyle seyirci karşısına çıkıyor ve ünlü düşünürün 20 çok özel şiirine sesiyle farklı bir anlam katıyor. Mevlana'nın hayatını anlatan projenin galası yarın akşam saat 21.00'de Harbiye Açıkhava Tiyatrosu'nda yapılacak. Büyük bir şevkle çalışan ekibi, provalar sırasında yakaladık. Orhan Şallıel ve Ziya Azazi ile heyecanlarını paylaştık...
* Orhan Bey, 3 yılık bir emeğin ürünü olan bu projenin hazırlık süreci nasıl gelişti? Bu süreçte Mevlevilik ve Mevlana'nın hayatıyla ilgili çok fazla kitap okudum. Türkiye'de ve dünyada büyük değişiklikler oluyor. Artık dostluk ve kardeşlik gibi kavramlara biraz daha samimi yaklaşmamız lazım. Mevlana bunu o kadar iyi anlamış bir şahsiyet ki, onun insanlara ne gibi duygular aşılamaya çalıştığını anlamak için biraz kitap okumak şarttı. Seyircilere yanlış bir şey söylememeliydik. Bir hayal olarak başlayan bu proje, müziklerinin ve tekstinin tasarlamasıyla yaklaşık 3 yılımı aldı. Ayrıca dahil olan her sanatçı kendinden bir şeyler kattı bu işe. Bu katkılarla bir çığ gibi büyüdü bu proje. Daha önce ne Türkiye'de, ne de dünyada denenmemiş bir formata dönüştü. Umarım altından kalkarız.
* Projede Mevlana rolünü Yılmaz Erdoğan canlandırıyor. Özellikle mi seçtiniz kendisini? Yılmaz'a önce ben teklif götürdüm. Başlangıçta Şems'in sesi olacaktı. Sonra bana mesaj çekti ve Mevlana olabileceğini söyledi. Stüdyoya girdik. Şiirleri okuyuşunu çok samimi buldum. Daha önce böyle okunmamış bu şiirler. Bu proje için ayrılan bütçeyi söyleyemem ama BKM daha önce hiçbir proje için böyle bir bütçe ayırmamıştı. Yeterli prova yapamadık. Ama ben yaptığımız işe güveniyorum. İlk günden beri Mevlana'nın bize yardım edeceğini düşünüyorum. (Gülüyor) Su, yolunu bulacak bence. Yılmaz'ın, Mevlana rolünü oynaması da bunun bir ilk kanıtı oldu zaten.
FİLM MÜZİĞİNE BENZİYOR
* 'Rumi'de tiyatro, tasavvuf, şiir ne ararsak var. Türü nedir bu projenin? Ben de bilmiyorum. Dünyanın hiçbir yerinde yok bu format. Bazen müzikal gibi görünüyor, bazen şiir gösterisi, bazen de sadece etnik bir konser gibi. Bunu 'ilk ben yaptım' diye böbürlenmek için söylemiyorum. Eğer Mevlana'yı anlatacaksanız ve onun doğum yılı 1207'den 2007'ye geliyorsanız; hem geçmişten izler taşıyan aletlere, öğelere hem de bugünlerden izler taşıyan bir DJ'ye yer vermelisiniz. Ben geçen sene Berkeley'de film müziği eğitimi aldım. Bu çalışmadaki şiirler ve anlatılar insanların kafasında bir film müziği oluşturuyor. Biz de o müziğin üzerine teksti ve şiirleri okuyoruz.
* Nasıl bir öyküsü var projenin? Mevlana'nın Mevleviliğin henüz doğmadığı dönemdeki durumunu, özellikle de hümanist yanını anlatacağız. Bu projeden Mevlana'yı çok iyi bilen de, bir parça bilen de keyif alacak. Herkes kendinden bir şeyler bulacak. Onun hamlığını, pişmesini ve yanmasını göstereceğiz. İnsanlar kendi içlerindeki Mevlana'ya giden yolu keşfedecek. Hem kendi iç dünyaları hem de Mevlana hakkında farkındalık kazanacaklar.
DİLERİM ÇEKİM YASASI İŞLER
* Bildiğim kadarıyla projeyi tüm dünyada sahnelemek gibi bir hedefiniz de var... Evet. Mevlana 30 Eylül'de doğdu ve 17 Aralık'ta öldü. Amacım; bu tarihler arasında Afganistan'dan başlayarak dünyanın birçok yerinde bu projeyi sahnelemek, Şeb-i Aruz olarak anılan 16 Aralık'ta da Konya'da final yapmak. Dilerim kendimize sponsor bulup, bu hayali gerçekleştirebiliriz.
* Biliyorsunuz son dönemde 'The Secret' adlı çok popüler bir kitap var. Okuduğunuzda Mevlana'nın pozitif düşüncenin gücüyle ilgili söylemlerini anımsattı mı size kitap? Mevlana'nın anlattıkları bir buzdağıysa, o kitap yalnızca bunların bir özeti. Dilerim, 'Secret'taki o meşhur çekim yasası bizim için de işler ve bu proje tüm dünyayı dolaşır. Böylece benim de en büyük hayalim gerçekleşmiş olur.
İLİŞKİLİ HABERLER
Hayalim 'Rumi'yi tüm dünyada sahnelemek
Yayın tarihi: 19 Haziran 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/19/gny/haber,52DF49853622426FB31EDC160BDA27CE.html
Tüm hakları saklıdır.