POPSTAR Alaturka bu hafta yarışmacıların izleyenleri barda ya da gece kulübünde ne kadar eğlendireceğini test etti. Buna sadece "fantezi" gözüyle bakabilirim. Zira yarışmacıların pek çoğu Türk Sanat Müziği eserleri okuyor. Adı üstünde "sanat" müziği... Yani bu yarışmada başarılı olmak için ille de gece "eller havaya" eğlencesine hizmet etmek gibi bir "zorunlulukları" olmamalı. Hele hayatında bu tarzı hiç denememiş "okullu" yarışmacıların, "Arka taraf elleri görelim" türünden "zorlama" nağmeleri, hayli "yapıştırma" kaldı. Bana göre "eğlendirmek, göbek attırmak" müziğin "temel işlevi" olarak görülmemeli, gösterilmemeli... Müzik; eğlencenin yanısıra insanın ruhunda hüzün, romantizm, milli hisler ya da isyan gibi farklı duygular yaratabildiği oranda "sanat" tır. Tıpkı yarışmacı Ayşen'in "Komşular havar, askerim vuruldu" türküsüyle bütün salonu ağlattığı gibi... Son sözüm ise yarışmacı Erkan için... Bana göre Erkan son 10 yılın ülkemizdeki en büyük müzik keşfidir. Eğer Edirne'de değil de Viyana'da doğmuş ve akademik eğitim alabilmiş olsaydı, bugün dünyanın sayılı tenorlarından biri olabilirdi. Onu bizlere kazandıran Popstar Alaturka ekibini yürekten kutluyorum.
Alaturka sünnet muhabbeti ARMAĞAN ÇAĞLAYAN: O üzerindeki parlak ceket tam sünnetlik. Sen sünnet olmuşsundur herhalde...
YARIŞMACI TAMER: (Şaşırmıştır) ...
BÜLENT ERSOY: Oğlum sünnet oldun mu olmadın mı? Hemen cevap versene?..
TAMER: Oldum herhalde...
A.ÇAĞLAYAN: Ne yani? Sünnet olup olmadığını bilmiyor musun?
B.ERSOY: Durun bir bakayım...
OSMAN TAN ERKIR: Efendim reklam arasında bakın isterseniz...
Yayın tarihi: 12 Haziran 2007, Salı
Web adresi: https://www.sabah.com.tr/2007/06/12/gny/haber,4E2353C0534048AE8D1D57A1244312E0.html
Tüm hakları saklıdır.