kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 9 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
TÜSİAD, YİK toplantısından siyasete sert mesajlar çıktı. YİK Başkanı Koç, "Siyasette adeta akıl tutulması ile karşı karşıyayız. Çocuklarımızın geleceği basit siyasi taktiğe feda edilemez" dedi Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini "Arabayı düz yolda şaşırtmak" deyimiyle açıklayan TÜSİAD Başkanı Yalçındağ da "Hükümetiyle muhalefetiyle son derece karmaşık tablo yaratmayı başardık" dedi ..
Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nin (TÜSİAD) dün yapılan Yüksek İstişare Konseyi (YİK) toplantısında siyasete yönelik sert mesajlar verdi. TÜSİAD YİK Başkanı Mustafa Koç ve TÜSİAD Başkanı Arzuhan Yalçındağ, siyasetçiler ile partilerden meydanlarda Türkiye'yi ileriye götürecek ve Meclis'te işbirliği içinde olmalarını sağlayacak sorumlu siyaset yapmalarını istedi. Koç ise siyasette akıl tutulması ile karşı karşıya olunduğu söyledi. Bugünlerde siyasi partilerin vitrin yenileme ve yeni isimleri kamoyuna duyurma çalışmalarına hız verdiğine dikkat çeken Koç, "Aynı coşkulu çabayı parti programlarının paylaşılmasında da görmeyi arzu ediyoruz" dedi. Geride kalan birkaç ay içinde ülkede tartışılan konulara ve sergilenen yaklaşımlara bakıldığında Türkiye'yi hedefleri doğrultusunda daha ileriye götürecek bir dinamiğin ışıklarını görmekte zorlandıklarını söyleyen Koç, "Siyaset sahnemizde adeta bir akıl tutulması ile karşı karşıyayız" dedi. Koç, toplantıdan sonra gazetecilerin "Akıl tutulması ile neyi kastettiği" sorusuna, "Kısa süreli çekişmeleri kastettim. Önümüzdeki ağaç nedeniyle, ormanı göremiyoruz" yanıtını verdi. Türkiye'yi yolundan saptırmaya çalışanların seçmenlere hangi kaynaklarla, nasıl bir gelecek yaratmayı tasarladıklarını anlatmak zorunda olduklarını söyleyen Koç, "Çocuklarımızın geleceği seçim meydanlarının basit siyasi mücadele taktiklerini veya ideolojik gösterilerine feda edilemez" diye konuştu. Koç, oy için halkın karşısına çıkanlardan, meydanlarda sorumlu siyaset yapmalarını beklediklerini söyledi. DÜŞMANLA AYNI AMAÇ AB'ye tam üyelik idealine dört elle sarılmalarının nedenini "Türkiye'nin bugüne kadar oluşturduğu zemini bir sıçrama tahtasına çevirmek" olarak açıklayan Koç, "Bakıyoruz ki birtakım siyasi partiler ve kimi kuruluşlar ile kesimler, Türkiye'yi batı dünyasından koparmayı bir siyasi alternatif olarak ülkenin önüne koymak için büyük çaba harcıyor" diye konuştu. Koç, Türkiye'yi kesinlikle geriye götürecek olan bu görüşleri seçim vesilesiyle ülke genelinde yayma gayreti olduğunu kaydetti. Koç, "Üstelik de yurtdışındaki yeminli Türkiye düşmanları ile aynı amaçta buluşma pahasına. Bu kapsamda sağ ve sol ideolojiler dahi aynı potada buluşabiliyor" diye konuştu.

AB NEZDİNDE GÜÇLENİRİZ

Türkiye'nin hiçbir döneminde bugünkü kadar Avrupa ile bütünleşme ihtiyacında olmadığını belirten Koç, "Ekonomik ve stratejik gerçekler ve ulusal çıkarlarımızı bunların içinde yorumlarsak; AB içinde olmamız gereğini açıkça görebiliriz" dedi. Söylediklerinin asla "Ne pahasına olursa olsun AB üyesi olalım" anlamına gelmediğini ifade eden Koç, tarihsel ve kültürel bağları olan Balkanlar, Karadeniz, Orta Asya ve Akdeniz ve Ortadoğu ile (hinterlandı) sağlam ilişkiler geliştiren bir Türkiye'nin Avrupa nezdinde güçleneceğini kaydetti. Bunların alternatif siyaset olarak görülmemesi gerektiğine işaret eden Koç, "AB hedefinin gerçekleşmesine katkıda bulunacak önemli bir koz olarak görülmesi, her iki politikanın birbirine pararlel gerçekleşmesi gerekir" diye konuştu.