Sınav başarısının reçetesi: Güven ve hafif doz stres

Gençler için geleceklerinin anahtarı olarak görülen iki sınavda geri sayım başladı! OKS (Orta Öğretim Kurumları Sınavı) 10 Haziran 2007'de, üniversitenin kapısını açacak olan ÖSS (Öğrenci Seçme Sınavı) ise 17 Haziran 2007 tarihinde gerçekleşecek. Sınavlara sayılı günler kala Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arif Verimli; sınav günü yapmanız gerekenlerle ilgili soruları yanıtladı:

* Sınav stresini aşmak için neler öneriyorsunuz? Sınavlara doğru geri sayım başlayınca kaygı artar. Öğrencilerin kafalarında 'ya sınavda başarısız olursam, ya heyecanlanırsam, ya etrafımdakiler beni başarısız görürse' gibi düşünceler oluşur. Sınav kaygısı yüksek öğrenciler uzman kişilerden yardım almalı, bunun başka yolu yok! Geç değil; uzmanların bu sırada çok yararı olur. Üniversite sınavına hazırlanan öğrenciler; nefes egzersizi, fiziksel egzersiz ve hayal kurma gibi gevşeme tekniklerini kullanarak stresi azaltabilir.

* Stres, hangi seviyede yardım gerektirir? Sinirli, heyecanlı, kaygılı, dalgın ve telaşlı gençlerin davranışları etrafa yansıyorsa, bunun altyazısı 'çok kaygılıyım' demektir. Ancak bunun dozu önemli; sınav kelimesini duyduğunuzda bile irkiliyor, terliyor, telaşlanıyor, güvensizlik ve aşırı yetersizlik duygusu taşıyorsanız tehlike var demektir! Bir de çarpıntı, terleme, el terlemesi, yutkunma, kızarma, boğulacakmış hissi, titreme, ateş basmaları, baş dönmesi ve ağız kuruluğu gibi kaygının fiziksel belirtilerini yaşıyorsanız; mutlaka uzmandan destek talep edin. Bu kişi rehber öğretmen ve ders eğitmenleri olabileceği gibi, psikolojik anlamda destek alınabilecek bir kişi de olabilir.

HİÇ KAYGISIZ DA OLMAZ!

* Kaygı duymak, sınavın kötü etkileneceği anlamına gelir mi? Deneme sınavlarındaki sonuçlara bakarak; gerçek sınav için de aynı sonuçları elde edeceğini sanmak, kendine güvenmek, her şeyi doğru ve tam yaptığına inanmak, sınavla ilgili en ufak bir kaygı duymamak da aslında çok doğru değil. Çünkü hiç kaygı duymamak ve heyecan hissetmemek, sonunda hayal kırıklığına uğratabilir. Heyecan sizi kamçılayan bir şey olmalı. Tabii dozunda olmak şartıyla!

* Son hafta ders temposu nasıl olmalı? Son haftaya yüksek kaygı ile başlayan öğrenciler, ders çalışma saatlerini; n5'er dakika ders, 5 dakika dinlenme ve 10 dakika tekrar olmak üzere 5 saat şeklinde düzenleyin. Kimseye aldırış etmeden kendinize güvenin ve bu sınavın her şeyin sonu olmadığını unutmayın.

NEFES AL, NEFES VER !

* Stresi kontrol altında tutmanın en kolay formülü nedir? İyi bir nefes almak, iyi bir nefes vermekle başlar. Gün içerisinde n0 kez yapacağınız bu egzersizlerle daha rahat bir dönem geçirebilirsiniz: Egzersize başlamadan önce ağır, derin ve sessiz olun. Nefes egzersizine başlamadan önce, sağ elinizi göbeğinizin hemen altına, sol elinizi ise göğsünüzün üzerine koyun ve gözlerinizi kapatın. Nefes almadan önce ciğerinizi iyice boşaltın. Yeni bir nefes almak için birkaç saniye bekleyin. Art arda iki derin nefes aldıktan sonra, kesinlikle n5 kez de normal nefes alın.

* Fiziksel egzersizlerin faydası nedir? Düzenli fiziksel egzersiz, beyinde öğrenmeyi kolaylaştırır. Yaptığınız ders tekrarları zihninize daha kolay yerleşir ve unutmanız zorlaşır. Bilinç gelişir ve beyin, uyaranlara daha kolay açılır. Refleksler hızlanır ve reaksiyon zamanı kısalır. Düzenli egzersiz; ders çalışmak ve öğrenmek için son derece elverişli bir zihinsel ortam hazırlar. Böylelikle öğrenciler sınava daha dinç ve verimli hazırlanabilir.

* Gevşeme egzersizlerinin avantajları nedir? Günün belli bir kısmında yapacağınız gevşeme egzersizleri sırasında, zihninizi boşaltarak mutlu bir gelecek hayal edin. Güzel bir üniversiteyi kazandığınızı ve başarabildiğinizi hayal edin. Bu sizi kamçılayacaktır! Hiç durmadan arka arkaya şunları tekrar edin: "Kolum ağır, elim sıcak, nefesim sakin ve düzenli, kalbim sakin ve düzenli, karnım sıcak ve alnım serin."