kapat
Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 2 Haziran 2007, Cumartesi
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
Kanal 1
ABC
YAVUZ DONAT

Hacı Zülfü... Bir Diyarbakır klasiği

Hacı Zülfü Balcı, Diyarbakır'da bir "marka."
Yoldan geçen 10 kişiye sorun "7'si, 8'i mutlaka tanır."
THY'de "paspasçı olarak" işe girdi.
İlkokulu "THY'nin temizlik işçisiyken" dışardan bitirdi.
Sonra "ortaokulu."
Ardından "liseyi."
Üniversite sınavlarına girdi "Fırat Üniversitesi Maden Fakültesi'ni kazandı."
Diyarbakır Havaalanı'na "müdür oldu."
1995'te milletvekilliğine adaylığını koydu.
Aldığı takdirnamelerin haddi hesabı yok.
Onu Demirel de çok iyi tanır, Abdülkadir Aksu da.
Rahmetli Özal da çok iyi tanırdı.
Hacı Zülfü Balcı "Maden fakültesini bitiremedi."
2'nci yıldan sonra terk etti.
- Neden terk ettin?
- Ceylanımı kaybedince kolum kanadım kırıldı.
Hacı Zülfü 36 yıl çalıştıktan sonra emekliye ayrıldı.
Dönemin THY genel müdürü Cem Kozlu dedi ki:
- Oğlunu THY'de işe alacağım.
Zülfü'nün 7 çocuğundan Mehmet Ümit, Diyarbakır Havaalanı'nda çalışmaya başladı.
25 yaşındaki Mehmet Ümit bir gün "göz tedavisi için İstanbul'a gitti."
Ve 8 Ocak 2003'te, Diyarbakır'a dönmek üzere uçağa bindi.
Ama o uçak Diyarbakır Havaalanı'na hiç inmedi.
Hacı Zülfü "emeklilikten sonra bile" uçak saatlerinde evinin balkonundan "gökyüzüne" bakarmış.
"Hava durumuna, sise, rüzgâra, buluta."
Ve havaalanının "kulesine" telefon edermiş:
- Pilota söyleyin, şu yönden inişe geçsin.
8 Ocak 2003 gecesi Hacı Zülfü kuleyi aramış:
- Hava şartları iyi değil... Pilotu uyarın.
Zülfü "az sonra" kuleye tekrar telefon etmiş:
- Pilotu uyardınız mı?
- Hacı abi uçak düştü.
Hacı'nın "ceylanı" 25 yaşındaki oğlu Mehmet Ümit de uçaktaymış.
THY Hacı Zülfü Balcı'ya "uçak kazası nedeniyle" tazminat verdi. Hacı o tazminatın üstüne "kendi emekli ikramiyesini" ekledi. Bunca yılın tasarrufuyla aldığı "2 dükkânı" sattı.
Ve bütün parayı "oğlu, ceylanı" anısına yaptırdığı "Mehmet Ümit Balcı Camii" ne yatırdı.
- Hacı ne kadar harcadın?
- Söylenmez... Allah'a karşı günah, millete karşı ayıp olur.
THY'de çalışırken bizi uçağın kapısında karşılardı.
Emekli olunca her gidişimizde arardık.
Bu defa oğlu anısına yaptırdığı camide ziyarete gittik, Hacı Zülfü bizi görünce...
"Beğendin mi ceylanımın camisini" dedi, başladı ağlamaya.